Kanatlarının bir ucundan diğerine gitmek 100 ışık yılı suruyor.


Martı Nebulası, Sharpless 2-296. ESO/VPHAS+ takımı/N.J. Wright (Keele Universitesi)


Samanyolu galaksisinin uzak bir kolunda (kesin konuşmak gerekirse; Dunya’dan 3.700 ışık yılı uzaklıkta) devasa ve parlak bir gaz ve toz bulutu, ucan bir kuş bicimini alıyor ve bir kanadının ucundan diğer kanadının ucuna gitmek icin 100 ışık yılı gerekiyor. Bebek yıldızlar ile bezeli ve uygun şekilde adlandırılmış olan bu Martı Bulutsusu, hem kuş gozlemcilerinin, hem de yıldızların doğuşunu inceleyen gokbilimcilerin ilgi alanına giriyor. Avrupa Guney Gozlemevi, buna daha yakından bakmak icin gecenlerde Şili’nin Atakama Colu’nde yer alan Cok Geniş Teleskop’unu kullanmış.

ESO’nun Carşamba gunu yayınladığı bir basın bultenine gore bu kozmik martı, temel olarak; coğunlukla hidrojen iceren uc tane ağır gaz bulutundan meydana geliyor. Kanatları oluşturan ve Sh2-296 olarak bilinen bulut, en buyuk ve en belirgin olanı. Kendisi bir yayılım bulutsusu; yani, yıldızlar orada cok buyuk bir enerjiyle (ışıma biciminde) gaz akıtıyor ve icerisinde yer alan molekuller uyarılıp parlıyor. Bu bulutsu, ayrıca belirli parlaklık şeritlerini gizleyen karanlık toz damarlarına da sahip. Nihai sonuc ise, en sevdiğimiz sinir bozucu denizkuşunun; gul rengindeki, ışıklı şekli oluyor.

Kuşun gozu, HD 53367 olarak adlandırılan ve Guneş’ten 20 kat daha devasa olan, son derece parlak bir yıldız.

Keele Universitesi’nde bir gokbilimci olan Nick Wright, goz kuresinden kanat ucuna kadar tum panaromayı gormek icin, CGT’nin Olcum Teleskobu’ndan alınan bircok goruntuyu işleyip birleştirmiş. Wright; Martı Bulutsusu’nun, klasik bir yayım bulutsusu orneği olduğunu soyluyor. Orion ve Kartal bulutsuları da benzer ozellikler sergiliyor. Bu gibi oluşumlar, nihayetinde yıldızları meydana getiren muazzam ve nispeten soğuk gaz bulutlarıyla başlıyor. Yeni doğan bu yıldızlar, daha sonra geriye kalan gazları uyarıyor ve onların ışık sacmasına yol acıyor.

Geceleyin Dunya’dan gokyuzune baktığınızda, Canis Major (Buyuk Kopek) ile Monoceros (Tek Boynuzlu At) takımyıldızlarının tam ortasında Martı Bulutsusu’nu gorebilirsiniz fakat gelişmiş bir teleskop olmadan bunu yapmak zor. Ancak Wright gibi gokbilimciler, yıldız ve bulutsu oluşumlarının karmaşıklığını daha iyi anlamak amacıyla Martı ile diğer bulutsulara bakmaya devam edecekler. Wright, PopSci‘ye gonderdiği bir epostada şoyle soyluyor: “Her bulutsu farklıdır. Farklı bulutsuları keşfetmek ilginc olabilir ve bu bulutsuların, etraflarındaki yıldızlar tarafından nasıl şekillendiğine yonelik daha buyuk bir resim meydana getirmemize yardımcı olabilirler.”

popularscience

__________________