Buyuk evren kucuk evreni yutar
Kuantum Fiziği’nde yeni bir teze gore, Dunya’nın da icinde bulunduğu evren, kendinden daha buyuk bir evrenin icinde yeralıyor. Ve kucuk evren her an daha buyuk bir evren tarafından yutulabilir.

The NewScientist


İSTANBUL - ABD’li bilim insanı Dr. Robin Hanson, paralel evrenlerin aslında sanılanın aksine birbirlerinden bağımsız olmadığı, birbirleriyle etkileşimde olduğunu one suruyor. Paralel evrenlerin birbirleriyle etkileşime gectiği haller ise, kucuk evrenlerin parcalanması demek

Rastlantısal Kuantum hareketlerinde, partikullerin ve fotonların nasıl hareket edeceklerinin onceden kestirilemeyeceği ongorulur. Bu hareketlenmeleri inceleyen hesaplamalar, girilen parametrelere gore farklı ve birbirleriyle celişen sonuclar verir.

Bilim insanları bunu bir zilin calması orneğine benzetiyor. ‘Bir zil neden calar’ sorusunun yanıtını teoride, calabilir de calmayabilir de şeklinde duşunerek, calması ve calmaması icin gereken farklı şartlar hesaplamanın icine katılıyor.

Kuantum fiziğinde zil neden calar sorusu dikkati paralel evrenler kavramına yoneltiyor. Bilim insanları, zilin aslında aynı anda hem caldığını hem de calmadığını, ancak bunun farklı paralel evrenlerde gercekleştiğinden algıda (veya deneyde) merkez alınan evren dahilinde gozlemciye caldığı veya calmadığı şeklinde gorunduğunu vurguluyor.

“BEN ASLINDA TRAFİKTE DEĞİLİM”
George Mason Universitesi’nden Dr. Robin Hanson’a gore, işin matematiği bunu gerektiriyor, zira paralel evrenler her an varlığını surduruyor. Bunun mantığı ise şoyle; her bir mikrosaniyede bir evren bircok paralel evrene bolunmuş olarak varlık surduruyor.

‘Coklu Evrenler’ kavramı, gunluk yaşamın rutin iş koşuşturmasında her gun aynı işi yapan, trafikte aynı yolu tepen bir kişi icin biraz kafa karıştırıcı olabilir. Zil calması orneğinden yola cıkarak, akşamları trafikte saatlerini geciren bir kişi, “Aslında ben trafikte değilim” diye sorguladığı zaman, paralel evrenler pek de teselli edici gelmeyebilir.

’COKLU EVRENLER’ NE KADAR COK?
Ancak, Kuantum dunyası gercek hayattan biraz daha yaratıcı. Kuantum Fiziği, ‘rastlantısal bir dunya’ icinde işlediğinden, Kuantum dunyasına giren bir kişini, zili aynı anda hem calıyor hem calmıyor şeklinde algılaması mumkun. Ancak her varsayım, zilin zamanın yuzde 70’inde caldığını temel alan ve şimdiye dek deneyler yoluyla doğrulanan Born kuralına uymak zorunda.

Dr. Hanson paralel evrenlerin aslında sanılanın aksine birbirlerinden bağımsız olmadığını, birbirleriyle etkileşimde olduğunu one suruyor. Paralel evrenlerin birbirleriyle etkileşime gectiği haller ise, kucuk evrenlerin parcalanması demek.

KUCUK EVRENLER KURBAN OLUR
Kuantum Teorisi, evrenlerin eşit olmadığını, referans alınan olcum parametresine gore aralarından birinin ‘ana-evren’ statusune cıkarak diğerlerini kapsadığını varsayıyor. Paralel evrenler arasındaki etkileşimlerin Kuantum hallerini etkilemeyecek kadar cuzzi nitelikte olduğu duşunuluyordu. Ancak, Dr. Hanson bu etkileşimlerin aslında sanıldığından daha etkin ve sarsıcı olabileceğini savunuyor.

Dr. Hanson’a gore, Kuantum etkileşimleri “kucuk evrenleri parcalayabilir.” Dr. Hanson, Kuantum etkileşimlerinin kucuk evrenlerin ‘ana-evren’ler tarafından ‘bir lokma gibi’ yutulmasını sağladığını soyluyor. Kucuk evrenin buyuğu tarafından yutulması ise, orneğin ısının aniden yukselmesiyle kucuk evrenin yanması gibi dinsel betimlemelerdeki ‘kıyamet’ benzeri bir şekilde olabilir.

EVREN YUTULSA DA VARLIĞI SURER
Kucuk evrenler gozlem yapmak icin zaten cok kucukler. Dr. Hanson, kucuk evrenler arasında durma noktaları olduğunu ve bircok evrenin de bu sınırın altında olduğunu dile getiriyor.

Bu mantıkla Dunya’nın da icinde bulunduğu evren, bir başka evren icin kucuk evren haline geldiğinde, uzay parcalanarak yutulacak. Dr. Hanson, bu yutulmanın bir facia olduğunu soyluyor ve teselli amaclı olarak ekliyor: “Yutulan evrenin icindeki varlıklar farklı formlarda yaşamların surdurur.”

ZİL NEDEN CALAR Kİ?
Dr. Hanson’ın tezini değerlendiren University of Illinois-Urbana-Champaign uzmanı Dr. Michael Weissman, evrenlerin surekli genişlediğini ve bu nedenle de evrenler arasındaki bitim noktalarının bu genişlemeyle denge icinde değişmesi gerektiğini aksi takdirde evrenlerin anatomisinin bozulacağına işaret ediyor. Dr. Weissman’a gore, evrenlerin genişlemesine ayak uyduramaması halinde bitim noktası kavramının anlamını yitireceğini ve evrenlerin gozlemlenebilirlikten cıkacağını ifade ediyor.

Oxford Universitesi Kuantum Felsefesi uzmanı Dr. David Wallace ise, her tur Kuantum fiziği teoreminin şu soruyu dikkate alması gerektiğinin altını ciziyor; “Zil neden calmama olasılığına karşılık calıyor.”

Not: Araştırmayı konu alan makale Proceedings of the Royal Society dergisinde yayımlandı.
__________________