
İnsanoğlu icin her zaman en cok merak edilen konuların başında gelen dunyanın akıbeti, ABD’nin unlu teknoloji dergisi Wired tarafından ele alındı.
Arkeologlar ve tarihciler Maya Takvimi’ne gore yapılan hesaplamalarda dunyanın sonunun 2012 yılının 21 Aralık gunune denk gelip gelmeyeceği konusunda ikiye bolunmuş durumda. Kimi uzmanlar, takvimin Maya Uygarlığı yıkıldığı icin tamamlanamadığından bu tarihte kaldığını savunurken bazı uzmanlar da tarihi kıyamet gunu kabul ediyor. Fakat uygarlıkların her doneminde cevabı aranan kıyamet sorusuna ilişkin ortaya atılan teorilerin hicbiri kesin bir bulguya dayandırılamıyor ve yıllar icinde curuyor. Şimdiye dek kıyametin kopmasında rol oynayacağı en cok duşunulen konular ise dort ana grupta toplanıyor: Kimyasallar, hastalıklar, insanlar ve doğal kaynaklar.
Kimyasallar: ABD’li bilim adamı Al Gore tarafından 1944’te kaleme alınan “Sessiz Bahar” isimli kitapta “DDT” gibi sentetik kimyasalların yalnızca hayvanların değil insanlığın da sonu olacağı ortaya atılmıştı. Fakat yapılan araştırmalar, zehirli olduğu bilinen modern kimyasalların kanserle doğrudan bir bağlantısı olduğunu kanıtlayamadı.
Hastalıklar: Son 50 yıldır dunya domuz gribi, kuş gribi, AIDS, deli dana, SARS, Ebola gibi tedavisi mumkun olmayan bulaşıcı ve olumcul hastalıklarla boğuşuyor. 1976’da ilk kez baş gosteren domuz gribi ve ardından gelen AIDS hastalığı kısa surede felaket senaryolarının yazılmasına neden oldu. Can almasına karşın durdurulan diğer hastalıklar da artık kıyamet teorisi geliştirilecek kadar korkutucu bir etki uyandırmıyor.
İnsanlar: 1966 yılında patlayan dev nufusuyla şehir yaşamının cok guc hale geldiği Hindistan’ın kıtlık ve yokluğun onlenemeyeceği bir yıkımla karşılaşacağı ongoruluyordu. Dunya capında da son 50 yıldır nufus hızla arttığı halde kişi başına duşen gelir yukselirken gıda fiyatları da duştu.
Doğal kaynaklar: 1977 yılında ABD Başkanı Jimmy Carter, dunyadaki petrol kaynaklarının talep ve arz dengesizliği yuzunden yalnızca 6 ila 8 yıl daha yetecek kadar kaldığını acıklamıştı. Fakat, arsı sıra gelen yakıt ve petrol sıkıntısı ongorulerinin hicbiri doğru cıkmadı. Ustelik verilere gore son 50 yıldır petrol ve yakıt uretimi surekli bir artış gosterdi.
Kaynak
__________________