Olimpiyat Oyunları'nın sonuna gelindi. İki hafta boyunca orada neler olup bittiğiyle ilgili haberlerin yoğunlaştığı tek bir buluşma noktası var: Olimpiyat Parkı veya Su Sporları Merkezi değil, 'Twitterosfer'.
İster Sir Chris Hoy'un aldığı altın madalya, ister Tom Daley'in yarışmadan sonra maruz kaldığı taciz soz konusu olsun; Twitter, Facebook ve diğer sosyal ağlar oyunlar boyunca son dakika gelişmelerinin merkezinde yer aldı.
Bu tek başına, 2012'dekinin gercekten ilk sosyal medya olimpiyatı olarak tanımlanmasına yeter.
Olimpiyatcıların bu sosyal medya iceriği dalgasını onceden sezmesine rağmen, sosyal medyanın yayıncılar ve yazılı basın icin boylesine onemli bir haber kaynağı olacağını ongoremezlerdi.
Zira, oyunlarda neler olduğunu duyurmak icin surekli olarak Twitter'dan doğrudan alıntılar yapıldı.
Gozler Twitter'daydı
İlk haber, oyunların hemen oncesinde, Yunan atlet Voula Papachristou'nun ırkcı bir Twitter mesajı attığı iddiasıyla olimpiyat takımından cıkarılmasıyla patladı.
Bu arada, Lord Coe, sosyal medya etkinliği ile atletik başarı arasında negatif bir korelasyon olabileceği kaygısını dile getirdi.
Acılış toreninden birkac gece once, belki de Twitter tarihinde ilk defa, sanat yonetmeni Danny Boyle hicbir şeyden bahsetmeyen bir 'hashtag' yayınlayarak, provaları gorme şansı bulan az sayıda şanslı kişiden #savethesurprise (surprizi bozma) mesajı kullanarak, final sonuna kadar kimseye bir şey soylememelerini istedi.
Acılış toreninin olduğu gece, World Wide Web'in kurucusu Sir Tim Berners-Lee bile, Olimpiyat Stadyumu'ndan 'tweet' gonderenler arasındaydı.
Ertesi gun, MuhafazakÂr Partili Bakan Aiden Burley, toreni "solcu cok kulturluluk zırvası" diye nitelendirdiği bir 'tweet' yayınlayınca Başbakan David Cameron daha sonra, Twitter aracılığıyla olmasa da, bunu soylemenin "budalaca" olacağını dile getirdi.
Torenin ABD'de yayınlanan goruntulerine karşı eleştiriler ortaya cıkınca, #NBCfail 'hashtag'i de doğdu.
İngiliz gazeteci Guy Adams da bu fiyaskonun kurbanları arasına girdi. NBC Olimpiyat Başkanı Gary Zenkel'in e-posta adresini yayınlayıp insanları şikayetlerini iletmeye cağırınca, gecici olarak olarak Guy'ın hesabını kapatan Twitter yonetimi, ertesi gun bir ozurle hesabı yeniden actı.
Henuz oyunların ilk gununde, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) iletişim yoneticisi Mark Adams, bisiklet yarışındaki yayın aksaklığının, Londra sokaklarındaki kısıtlı GPS sinyallerinin bisikletlerdeki radyo frekanslı tanınma sistemlerini etkilemesinden kaynaklandığını belirterek, Tweeter kullanıcılarından mesajlarını azaltmalarını istedi.
Sonuncu ama son derece onemli olarak, Tom Daley'in senkronize dalıştaki hayal kırıklığı yaratan performansının ardından, Twitter'daki bir 'troll' ile sporcunun olen babasının hatırasına golge duşurduğu soylendi. Twitter kullanıcılarının buna yoğun tepkisi, sosyal medyada başkalarını taciz etmenin iyi bir şey olmadığını gosterdi.
Peki bu Olimpiyatların onune gecer mi? Sadece iki yıl once IOC sosyal medyayı kuşatmaya başladı fakat Londra 2012 oldukca zararlı orneklere de sahne oldu; sıkı bir Twitter kullanıcısı bile atletlere, en azından yarışları sona erene kadar, cevrimici medyada neler olduğuna fazla dikkat gostermemelerini tavsiye etmek zorunda kalabiliyordu.
Bir taraftar bakış acısıyla, şimdiye kadarki en ilginc sosyal medya oyunları olmayabilir. Ama kesinlikle en 'mobil' oyunlar Londra 2012 oldu; Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları Duzenleme Komitesi'nin medya grusu Alex Balfour'un -tabi ki Twitter uzerinden- verdiği bilgiye gore, komitenin dijital varlıklarına erişimin yuzde 60'ı taşınabilir aygıtlarla sağlandı.
Twitter'da Londra 2012 iceriğine yonelik duygusal tepkileri sergileyen 'Emoto', sonucları London Eye uzerine yansıtan EDF'nin 'Energy of the Nation' projeleri, olup bitenleri sergileme bakımından yaratıcı orneklerdi.
Sıra Soci'de
Peki Londra bu 'sosyalimpiyatlar'dan ne oğrendi? Belki en şaşırtıcısı, manşetlerin ne kadar insanın sosyal medyayı kullandığıyla ilgili olmaması. En azından bunlar en ilgi toplayan haberler değil.
Diğer yandan, Londra 2012'deki sosyal medya kullanımı, kamusal alanı yeniden tanımladı ve orayı ciddi şeylerin donduğu bir yere donuşturdu. Teknik olarak bu ilk sosyal medya olimpiyatı olmayabilir ama ilk defa, cevrimici medyada ne olduğu, politik olarak onemli haber akışının hakiki bir parcası oldu.
Pek cok kişi pişman olacakları şeyleri soylerken yakalandığından veya taciz mesajlarının hedefi olduğundan, ne yazık ki Londra 2012'de one cıkan bu ornekler, Olimpiyat yetkilileri arasında muhafazakÂrlığı besleyebilir.
Yine de, olimpiyat atletlerinin yaş ortalaması goz onune alındığında, sosyal medyanın oyunların ileriki seruvenlerinde daha fazla pay sahibi olmayacağı duşunulemez.
Oyleyse, atılması gereken adım, olimpiyat hareketi icindeki kişilere daha fazla sosyal medya eğitimi vererek, onları ortaya cıkabilek zorluklara hazırlamak ve taraftar tabanlarıyla daha guclu bağ kurmalarını sağlamak olmalı.
Fakat bu en tepeden başlamalı. Olimpiyat Twitter'cıları arasında en one cıkanlardan biri, sıradaki olimpiyat oyunları olan Sochi 2014'un baş yoneticisi Dmitry Chernyshenko oldu.
Sochi'de kullanılacak logoda URL'ye de yer verilecek olması, onlarınkinin şimdiye kadarki en ileri sosyal medyalı oyunlar olabileceğini gosteriyor.
Prof. Andy Miah, West Scotland Universitesi'nde Creative Futures Institute Direktoru ve "The Olympics: The Basics" kitabının yazarlarından biri.
Kaynak
__________________
Bir sosyal medya olimpiyatı! [BT]
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- Bir sosyal medya olimpiyatı! [BT]