
Avrupa'daki ekonomik daralmaya dikkat ceken Young, "Hızlı iniş ve cıkışlara butun tesislerimizle hazırız. Onemli olan yumurtaları tek sepete koymamak lazım. Daralan Avrupa yerine yeni pazarlar gerekir." dedi. Bosch Turkiye Temsilcisi Steven Young, aslen Avustralyalı olduğunu, annesinin Turk olması sebebiyle Turkceyi cok kısa surede iyi derecede konuşabildiğini soyledi. İki cocuk babası olduğunu anlatan Young, Turk mutfağıyla da yakından ilgilendiğini, sık sık gardrop değiştirdiğini anlattı.
Bosch'un teknoloji ve hizmetler alanında dunyanın onde gelen tedarikcilerinden birisi olduğunu belirten Young, otomotiv teknolojileri, sanayi teknolojileri, dayanıklı tuketim malları ve bina teknolojileri alanlarında faaliyet gosteren şirketin 2011 mali yılında 302 bin 500 calışanıyla 51,5 milyar euro tutarında ciro gercekleştirdiğini kaydetti. Young, 2012-2013 donemi icin 300 milyon euroluk yatırım planı yaptıklarını ifade etti.
TASARRUFLU BENZİNLİ MOTORLAR 2013'TE YOLLARDA
Gelişen teknolojilerle icten yanmalı motorların gittikce kuculeceğini, 4 silindirli aracların 3 silindire ineceğini soyleyen Young, sistem sayesinde benzinli aracların cevreye daha az zarar vereceğini kaydetti.
Bosch'un otomotiv iş kolundaki planlarını, 2020 yılında uretilecek 115 milyon aractan yuzde 10'unun hibrid ve elektrikli, geri kalanının icten yanmalı arac olacağı ongorusuyle şekillendirdiğini anlatan Young şoyle devam etti: "Dizel ve benzinli araclarda yakıt tuketimini ortalama yuzde 30 duşurmek icin calışıyoruz. Bosch'un geliştirdiği teknoloji sayesinde motorlar giderek daha kompakt bir hale gelmekte ve artık cok daha verimli calışacak. Boylece gucten ve konfordan odun vermeden yakıt tuketimi, dolayısıyla da karbon emisyonu azalacak. İcten yanmalı motorlar icin Bosch'un geliştirmekte olduğu teknoloji sayesinde bir benzinli motor 100 kilometrede 5,5 litre tuketir hale gelecek, dizel motorlarda ise bu rakam 3,6 litreye kadar inecek. Ozetle bugunun standart motorlarına oranla yakıt tuketimi ortalama yuzde 30 azalacaktır. Biz 19 ayrı otomobil firmasıyla calışıyoruz. Tasarruf sistemiyle alakalı Mercedes'le de goruşmelerimiz suruyor. Ama yakıtta yuzde 30 tasarruf sağlayan sistemlerimiz 2013'te yollarda olacak. Bu projeye 200 milyon euro ayırdık."
Arac guvenliğinin onemli bir unsur olduğuna işaret eden Young, elektromobilite konusunda her sene gittikce yol aldıklarına işaret etti. Bosch olarak 13 farklı markayla calıştıklarını ve yılda bu alanda 400 milyon euro yatırım yaptıklarını vurgulayan Young, yeni projelerin insan hayatını kolaylaştıracağını dile getirdi.
SENSORLER ARACI HER AN DURDURACAK GİBİ MESAFEYİ KOLLUYOR
Fren sistemlerinin guvenlik sistemleri icin olmazsa olmazı olacağını anlatan Young şunları kaydetti: "ABS, hava yastıkları olarak bunları ayırabiliriz. İyi fren sistemi bir aracı olabildikce guvenli olması icin yeterli değil. İyi fren sistemi vazgecilmezdir. Bir saniye bile onemli. Aracın uzerindeki algılayıcılar ondeki aracla mesafeyi hep gorebilecek sistemler yaygınlaşıyor.
Şofor gormezse kendisi mudahale ediyor. Ancak biz bunu radar ve sensor teknolojisi ile birleştirirsek daha da guvenli hale getiriyoruz. Şoforu destekleyici bir sistem. Tamamen durdurma soz konusu değil. 300 metreye kadar mesafeyi algılayabiliyor. Sistemi devre icinde tuttuğumuz durumda ondeki aracla mesafeyi sağlıyor. Acil durumda durabilecek mesafeyi hesaplıyor. Surekli sizin anlık hızınızı guncelliyor. Dolayısıyla otomatik olarak tam durduracak gibi mesafeyi kolluyor. Bu sensorler sayesinde araclarda guvenlik sistemlerini devrede tutuyoruz."
ARACA YAKLAŞAN CANLIYI HABER VERECEK
Şirket olarak‚ 'sensor diyarı' adını verdikleri kampuste yeni guvenlik ve konfor teknolojileri uzerinde calıştıklarını belirten Young, onumuzdeki yıllarda yeni urunlerin piyasada satılacağını kaydetti. Şehir dışında orman yollarında suruculerin yoldan gecen hayvanları gormekte zorlandığını vurgulayan Young, şu bilgileri verdi: "Canlıları gormek zordur. Bu sensor sayesinde arac icinde surucuyu uyandırabiliyor. Canlının yerini size soyluyor. Isı nereden geliyorsa yerini ona gore belirliyor. Surucude yorgunluk durumu olabilir. Arac duz gitmiyor artık ve kendiliğinden sağ sol yapıyor. Arac bunu algılayabiliyor. Surucuyu uyandırmak icin alarm sinyali veriyor. Ya da direksiyonda titrettirme sağlıyor. Şu anda sistem yarı otomatik. 2015'te tam otomatik olacak. Muhtelif araclarda bu sistem var."
CEP TELEFONUNA BASIP, ARACI PARK EDEBİLECEKSİNİZ
İnternet uzerinden akıllı telefonlarla aracı kontrol etme ozelliğini 2015 yılından sonra oluşturacaklarını soyleyen Young, artık suruculerin park konusunda sıkıntı yaşamayacaklarına vurgu yaptı. Steven Young şoyle konuştu: "Akıllı iletişim cihazlarıyla bunu araca yaptırabilecek hale getireceğiz. Bu da insana keyif verici bir yolculuk sağlayacak. 2015'ten sonra bu sistem faaliyete gececek. Hayatımızın bir gerceği internettir. Genc arac sahipleri icin sosyal medyayı da birleştirirsek arac ve internet ayrılamaz bir butun haline gelecek. İnternet uzerinden cep telefonu ile park var bu sistemde. Aracınızı park etmek icin bulunduğu yerden cıkarabileceksiniz. Cep telefonunun tuşuna basarak arac kendini park edecek. Motoru kapatacak ve kapılarını kilitleyecek. 2015'ten sonra bunu Bosch uretecek. Sıfır kaza hedefine her gecen gun biraz daha yaklaşıyoruz. Onumuzdeki 20 yıl icinde teknolojik gelişmeler otonom suruşu olanaklı hale gelecek. Bunun anahtarı surucu destek sistemlerinin genişletilmesinde yatmaktadır. Bosch'ta dunyada hÂlihazırda bu tur sistemlerle ilgili olarak 600 muhendis calışmakta. Otonom suruş ilk once park etme ve dur-kalk, trafik gibi munferit durumlarda kurulacak olup, gelecek nesil araclar yuksek hızlarda işleyebilen sistemler de icerecektir."
DUNYADAKİ HER 5 DİZEL ARACTAN BİRİNİN ENJEKTORU BURSA'DA URETİLİYOR
Bursa fabrikasının Bosch Turkiye'nin 'amiral gemisi' olduğunu belirten Yougn, 6 bin kişinin calıştığı fabrikada uretilen enjentorlerin dunyaya satıldığını aktardı.
Dunyadaki her 5 dizel aractan birinin enjektorunun Bursa'da uretildiğini belirten Young, şu bilgileri verdi: "Yakıt tuketimini yuzde 30'a indiren teknoloji uretimini Bursa'dan sağlıyoruz. Bursa fabrikası, bugun ulaşmış olduğu uretim gucu ve kalite anlayışıyla yakıt tuketimini ortalama yuzde 30 azaltacak teknolojinin cok onemli bir parcası haline gelmiş bulunmakta. Bu doğrultuda, benzin enjektorleri uretiminde kapasite artırımı yapılmaktadır. Dizelde ise yeni nesil urunler devreye alınmıştır. 2012-2013 doneminde hayata gecirilmesi hedeflenen yaklaşık 300 milyon euroluk yatırımın buyuk bir bolumu bu sistemlere yoneliktir. Benzinli motorlarda kullanılan benzin puskurtme enjeksiyonları, Bosch'un ikinci jenerasyon benzinli motorlarda kullanılan puskurtme enjektor sistemlerinin onemli bir bileşenidir. Bu sistemler yanmayı daha etkin hale getirerek, motorun verimliliğini artırmaktadır."
Bosch olarak Turkiye'nin 2023 hedeflerine birlikte gitmek istediklerini belirten Young, Avrupa'daki gelişmelerden kendilerini muaf tutamayacaklarını dile getirdi. İniş ve cıkışlara her zaman hazırlıklı olduklarını vurgulayan Young şoyle devam etti: "İhracatlarımıza, ithalatımıza ve ticaret ortaklarımıza bakarsanız Avrupa hala ticaretimizin iş ortağı. Biz ne kadar cabuk ulke olarak, sanayici olarak, bu alanı yumurtaları tek sepete koymayıp da diğer kıtalarla iş birliği yaparsak bu kıtadaki değişikliklerden daha az etkileniriz. Bu ulkelerin radarındadır. Turkiye'de uretim yapma şartlarını artık benimsedik. İnişler icin de hazırız. Ani cıkışlar icin de hazırız. Bu 2009-2010 gecişinde oldu. 2011'de oldu. 2010'da indiğimiz kadar bir cıkış başladı. Bu firmalar icin oldukca zor yonetilebilecek bir surec. Daralmak ve kuculmek daha kolay. Cıkışa ayak uydurmak daha zor. Bunu başardık. Butun tesislerimizde iniş ve cıkış değişikliklerine hazırız. Turkiye, sanayide ozellikle daha yuksek nitelikli urun uretiyor olması lazım. Bu yola cıktık. Makine imalatında ve otomotivde muhtelif sektorlerde var. Ucuz uretelim, ucuz satalım mantığından uzaklaşmalıyız. Makul maliyetlerle iyiyi uretmemiz gerekiyor. Bunu gelişmiş pazarlara satıyor olabilmemiz lazım. Biz şirket olarak ciromuzun yuzde 8'ini Ar-Ge'ye ayırıyoruz. Ulke olarak yuzde 3 Ar-Ge butcesini belki oluşturamayabiliriz, yuzde 2 oluşturabiliriz. Bu da guzel bir gelişme. Daha yuksek teknolojili urunler tasarlamamız gerek. Bu, yeni pazarlarda, Avrupa'daki inişlerden cok daha az etkilenmemizi sağlıyor."
Kaynak
__________________