Yeni bir teoriye gore evrenler, Rus “matruşka” bebekleri gibi, başka evrenlerin icinde olabilir.

Evrenimizin nasıl ortaya cıktığını biliyoruz. Pek cok kanıt, evrenin bir protondan cok kucuk akıl almaz yoğunluk ve sıcaklıktaki bir enerji topunun “Buyuk Patlama” denen bir surecle genişlemeye başladığını ve ilk saniyenin cok kucuk bir kesimi icinde gercekleşen bir şişmeyle ışık hızının otesinde genişlediğini gosteriyor.
Ortaya cıktığı zamanı da biliyoruz: Buyuk Patlama’dan 380 bin yıl sonra yayılan ilk ışığın kalıntıları uzerinde yapılan duyarlı gozlemler, evrnin yaşını 13,7 milyar yıl olarak belirliyor. Aynı gozlemler, evrenin bicimini de gosteriyor. Evren duz; daha doğrusu sonsuz hacme kadar şişirilmiş bir balonun yuzeyi gibi. İceriğiyse, yuzde 4,6 tanıdığımız madde, yuzde 23 ozellikleri bilinmeyen “karanlık” madde, yuzde 72 de kutlecekiminin tersi itici bir etki yapan gizemli “karanlık” enerji. Geleceği? Bu itici enerjinin etkisiyle evren hızlanarak genişliyor ve trilyonlarca yıl sonra son yıldızlar, son gokadalar, son karadelikler omurlerini tamamlayıp yokolduktan sonra bile boş ve sonsuz bir karanlık olarak genişlemeye devam edecek.
Bu, evrenin Buyuk Patlama’nın hemen ardından gelişimiyle ilgili olarak geliştirilen standart Modeli. ” Buyuk Patlama Kozmolojisi” olarak da adlandırılan bu standart model, Buyuk Patlama’nın oncesi hakkında pek bir şey soylemiyor. Bu modelin otesindeyse, en azından şimdilik ongoruleri deneysel olarak doğrulanmamış cok sayıda farklı model var.
Bunlardan kimisi, bizim evrenimizin de kuantum dalgalanmalar sonucu bir kopuğun baloncukları gibi ortaya cıkan, hepsinde farklı fizik kurallarının işlediği,sonsuz sayıda evrenden (multiverse) bir tanesi olduğunu soyluyor. Kimisi, olası evren sayısını 1’in arkasına 500 sıfır takarak yazıyor. Kimisine gore duyularımızla ve olcu araclarımızla farkına varamadığımız bir paralel evrenle yan yana hatta ic ice yaşıyoruz.
Bazı kuramlar bizim evremizi genişleten şişme surecinin sonsuza kadar surduğunu, yeni ve farklı evrenlerin bir patatesin uzerindeki surgunler gibi ortaya cıktığını soyluyor. Bazılarıysa Buyuk patlama’nın sanki bir yayla bağlıymış gibi dongusel olarak birbirlerine surekli olarak yaklaşan ve uzaklaşan “zar evrenler” arasında meydana gelen ve her seferinde evreni yeniden başlatan bir carpışmadan başka bir şey olmadığını one suruyor.


Şimdiyse, Indiana Universitesi’nden (ABD) kuramsal fizikci Nikodem Poplawski, evrenimizin konumu konusunda ortaya daha da sıradışı bir model suruyor.
Evrenin, (Einstein-Rosen koprusu diye de adlandırılan) bir “kurt deliği” icinde doğduğunu one suren bilimci, bir karadeliğin kutlecekim alanını tanımlamak ve buyuk kutleli bir parcacığın olay ufkunun icinde karadeliğe doğru yol alışını modellemek icin karmaşık bir koordinat sisteminden (izotropik) yararlanmış.
Bir karadeliğin olay ufku denen eşik sınırını gecen bir parcacık kutlesiz bir ışık parcacığı (foton) olsa bile, merkezdeki karadeliğin muazzam kutlecekimi nedeniyle bir daha dışarıya kacamaz ve karadeliğin icine duşer. Poplawski bu nedenle ufkun icine gecen bir parcacığın karadeliğe doğru hareketinin ancak deney ya da gozlemle belirlenebileceğini soyluyor. Ancak, gozlemciler karadeliğin yalnızca dışını gorebildiklerinden, ic tarafından olup bitenler ancak gozlemci iceriye girebilirse ya da orada yaşıyorsa gorulebilir.

Fizikcinin geliştirdiği modelin puf noktası da burada: Poplawski, “Evrenimizin daha buyuk bir evrendeki bir karadeliğin ici olması halinde bu gereklilik (olay ufkunun icini gorme koşulları) yerine getirilmiş olacaktır” diyor. Model, Einstein’ın gorelilik kuramında zaman icin tercihli bir yon bulunmaması uzerine kurulu. Dolayısıyla, Poplawski’ye gore “Eğer bir karadelik gelecekteki bir olay ufkunun icinde maddenin kutlecekimsel cokuşuyle oluşabiliyorsa, tersi surec de pekala mumkundur.” Bu ters surec de “ patlayan bir beyaz deliği tanımlar: maddenin gecmişteki bir olay ufkundan cıkışını; tıpkı genişleyen bir evren gibi.”
Bilimkurgunun vazgecilmez malzemesi olan “kurt delikleri”, ya da kuramsal fizikteki teknik adlarıyla Einstein-Rosen kopruleri, evrenin cok uzak bolgelerini kestirmeden birleştiren tuneller. Yine kuramsal fizikte “beyaz delikler”, bir karadeliğe kurt deliğiyle bağlı olan ve bir anlamda karadeliğin zaman tersinmesi olan varsayımsal yapılar.
Poplawski’nin makalesine gore evrendeki her turden karadelik Einsten-Rosen koprulerine sahip olabilir ve bu koprulerin her birinin icinde karadelikle aynı anda doğmuş yeni bir evren bulunabilir. Bunun anlamı da kendi evrenimizin de başka bir evrendeki bir karadeliğin icinde ortaya cıkmış olabileceği.
Polonya asıllı fizikci, bu modelin Buyuk Patlama Kozmolojisi’nde bazı bilimcilerce varlığı one surulen bir takım sorunları gidereceğini savunuyor. Bunlar arasında karadeliğin olay ufkundan gecen maddeyle ilgili her turlu bilginin kaybolacağı yolunda kuantum mekaniği yasalarına aykırı ongoruyle ilgili sorun da ortadan kalkmış oluyor. Fizikci ayrıca modelinin Buyuk Patlama’nın ilk anındaki kozmik şişmeyi de acıkladığı goruşunde.
Veteknoloji




__________________