Gelecekte parmak izi ve goz irisi gibi biyometrik verilerimiz de calınacak! Ve sonra...

"Kimlik hırsızlığı" dendiğinde gunumuzde akla coğunlukla veri hırsızlığı geliyor, fakat gelecekte bu daha da ileri gidecek. Parmak izleri, ses ve goz irisi gibi biyometrik veriler siber suclular icin başlıca hedefler olacak."

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte ozel hayatın kontrol altında tutulması da git gide zorlaşıyor. Bunun en guncel orneklerinden biri İngiliz Prensesi Kate Middleton'ın eşiyle birlikteyken cekilen samimi pozları. Bu pozların insansız hava aracıyla mı yoksa bir teleobjektif ile mi (belki de ikisinin bir kombinasyonu) cekildiği bilinmese de, bu fotoğrafların ortalığı karıştırdığı ve sahibine buyuk miktarda para kazandırdığı bir gercek. Gelecek yıllarda etkiler, belki de, sadece bunlarla sınırlı kalmayacak. Cunku gunumuzde magazinciler "sadece" video ve fotoğraf cekimleriyle yetiniyorlar, fakat yakın gelecekte bunlara parmak izi, goz irisinin yuksek kaliteli fotoğrafı, kalp sesi ve hatta daha pek cok farklı şey de eklenebilir. Teknoloji geliştikce biyometrik hırsızlığın da artacağı kacınılmaz bir gercek, ustelik sadece unluler icin değil!



"Hatalı" politikacılar felakete yol acıyor

Biyometrik ozellikler başka yonlerde de kullanılabilir ve hatta bunun ilk orneklerinden biri de sesle ilgili. Bir başkasına istediğiniz her şeyi soyletebilirsiniz, hatta doğum gunu şarkısı bile! Ustelik bu kişi eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Geroge W. Bush bile olabilir!

"Bush-o-Matic": Eski A.B.D Başkanının ufak bir avatarının olduğu bu sitede eski başkana ister kendi yazdıklarınızı, isterseniz de sitede hazır bulunan yazıları, şarkıları soyletebilirsiniz. Henuz Beta aşamasında olan bu site, gelecekte ses tanımlamanın bile guvenli olmayacağına en basit orneklerden biri.

Bunun dışında, eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy Fransa'daki Romen mahallelerinin kaldırılması sırasında, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in kendisine destek verdiğini ve yakın zamanda Almanya'daki Romen mahallelerinin kaldırılması icin calışmalar başlatacağını iddia etmesi uzerine tum dunyadaki borsalar altust olmuştu. Oysa bu "yanlış anlaşılma" kısa bir sure sonra Merkel'in sozcusu tarafından yapılan bir acıklama ile duzeltilmiş ve iki liderin arasında boyle bir konuşma gecmediğinin altı cizilmişti. Sahte başbakanın yarattığı bu etki bile kimlik hırsızlığının yol actığı ve ileride acacağı sorunlara ufak bir ornek.

İnsan vucudunda sayısız kişisel ozellik var ve bunların hepsi de elektronik olarak işlenebilir. Teknik gelişmelerle birlikte bu ozellikler daha detaylı olarak kayıt altına alınabilir, ustelik uzak mesafelerden bile.

Gunumuzde magazincilerin can yoldaşı, eskiden de olduğu gibi, guclu bir teleobjektife sahip iyi bir kamera. Fakat yakın gelecekte ucan ufak robotlar (Dron) da bu amaca hizmet edebilir. Henuz mikro dronlar pizza kutusu buyukluğunde olsalar da, gelecekte bocek boyutuna kadar ufalacaklarına hic şuphe yok.

ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı'nın (DARPA) geliştirdiği Hummingbird drone ise yakın gelecekte bu teknolojinin ne kadar buyuk yol alacağını gozler onune seriyor: Motoru, pili ve kamerasıyla birlikte toplamda 19 gram ağırlığında, kanat acıklığı 16 cm ve saatte 18 km hızla hareket edebiliyor, bununla kalmayıp havada "asılı" durabiliyor ve kapıdan girme gibi manevraların ustesinden rahatlıkla gelebiliyor. Robot boceklerle ilgili calışmalar ise son hız devam ediyor. Bu bocekler sayesinde girilmesi zor ve tehlikeli olan bolgelerde gerekli araştırmalar yapılabilir. Mesela bir deprem ya da maden enkazında bu bocekler ile araştırma yaparak doğrudan ve hızlı şekilde gocuk altındaki insanlara ulaşılabilir.

Kameralar ve lensler de buyuk bir hızla gelişmeye devam ediyor: İki Amerikan universitesi gelecek 5 yıl icerisinde 50 gigapiksel cozunurluğe sahip kamerayı kullanıma sunmak icin calışıyorlar. Bu kadar yuksek detayla manzara fotoğrafında bir uğur boceğini bile saptamak mumkun diyor araştırmacılar. Boylece bir fotoğrafcı fark etmeden cektiği bir resimde detayları inceleyerek bile bir şeyler yakalayabilir.



Uzak mesafeden parmak izi kopyalama


Guclu objektifler sayesinde sadece parmak, el, iris, retina ve yuz değil diğer biyometrik ozellikler olan vucut boyutu, el izi yapısı, el damar yapısı, el geometrisi, tırnak yatağı şekli, kulak şekli, dudak hareketleri, vucut pozisyonu, yuz ifadeleri ve mimikler de tanımlanabilir.

Ucan kameraların yanı sıra tren istasyonlarındaki, hava alanlarındaki, ev ve işyerlerindeki, sokaklardaki, duraklardaki ve hatta mağaza vitrinlerindeki kameralar hayatımızın neredeyse her anını kayda alıyor. Daha birkac gun once A.B.D hukumeti 1 milyar dolar butceli bir calışmanın temelini attı: Tum ulke capında calışacak bir yuz tanımlama sistemi. Saptanan yuzler, parmak izi ve hatta beyin dalgası gibi diğer veritabanlarıyla ilişkilendirilecek. A.B.D Senatoru Al Franken endişelerini şu sozlerle acıklıyor: "Bir kere yuzunuzu tanımladıktan sonra isminizi ve sosyal ağlardaki hesabınızı bulabilirler, hangi sokakta olduğunuzu saptayabilir ve takip edebilirler, bir mağazaya ya da kamu dairesine girdiğiniz anda fotoğrafınızı cekebilir ve hatta bunu bir arkadaşınıza dahi gonderebilirler."

Yuz ve iris tanımlamanın kombinasyonu hali hazırda kimlik tanımlamada kullanılıyor. Sadece bunlar da değil, foto-kameralar cok daha fazla amacla da kullanılabilir- orneğin, 6 metre mesafeden parmak izleri tespit edilebilir. Alman Federal Kriminal Polis Ofisi (BKA) calınan parmak izinin latex bir eldiven uzerine kopyalanarak suc mahallinde "sahte deliller" bırakılabileceğini soyluyor. Buna benzer bir olay daha once Finans Bakanı Wolfgang Schaeuble'ın da başına gelmişti; politik eylemciler birkac yıl once bir bardak uzerinden Schaeuble'ın parmak izlerini almış ve magazincilere gondermişti.

Kimlik tanımlama icin dinamik ozellikler

İnsanların klavye başındaki davranışları da tutarlıdır: Bir grup insan sadece iki parmak ile yazarken, bir diğer grup on parmak ile hızlı ve kesintisiz olarak yazarlar. "Bu sistem sadece kullanıcıyı tanımlamakla kalmaz aynı zamanda anlık zihinsel durumunu da tanımlar" sonucuna ulaşılmış Kanada'da yapılan bir yuksek lisans tezinde. Bahsedilen sistem, kurban keylogger (yazılan kelimelerin kaydını tutan bir program) mağduru olduğu zaman işe yarıyor. Dinamik sistem, kullanıcının yazdıklarının yanı sıra aynı zamanda gozlerinin hareketlerini, kalp sesini ve tabii ki sesini de inceliyor.



Biz ve "dijital biz"

Gercek hayatımızla ilgili her detay, dijital bir kopyamızı yaratmak icin de kullanılabilir. Sanalı gerceğe yaklaştırmak icin calışmalar her an devam ediyor.

İsvicre Fribourg Universitesi'ndeki Avrupa Hukuk Enstitusu'nun Federal Adalet Ofisi icin hazırladığı rapora gore: "Toplanan veriler zaman gectikce daha da değerli hale geliyor, teknik gelişmelerle beraber daha fazla veri ve kayıt işlenebiliyor ve birbiriyle ilişkilendirilebiliyor. 'Veri madenciliği' ile farklı veri setlerindeki bilgilere, ayrılmış olmasalar bile, erişilebiliyor." Uzmanlar, raporda belirtilen algoritmaların artık sadece yazıları değil, resimleri, videoları ve ses dosyalarını da inceleyebildiğinin altını ciziyorlar. "Artık daha ilgisiz ve onemsiz gibi gozuken verilerden alınan bilgiler arasında ilişki kurularak gerceğe yakın kişilik profili yaratma ihtimalimiz var."

Gercek kişilikli avatarlar

Bir kişi ile ilgili olan hicbir detay onemsiz değildir. Fribourg'lu araştırmacılar bunu şu sozlerle acıklıyor: "Gelişen veri analiz yetenekleri, veri işlemcilerini daha fazla veri toplamaya itiyor, ote yandan elde edilen bu veriler henuz işe yaramaz gozukse bile gelecekte bu ve bağlantılı veriler uzerinden daha fazla cıkarım yapılabilir."

Ocak ayında CeBIT fuarının başında "CeBIT TrendTalks" yapıldı. Bu konuşmalarda alışkanlıklarımızın, sevdiğimiz ve hoşlanmadığımız şeylerin bir mozaik şeklinde birleştirilip birleştirilemeyeceği tartışıldı. Aslında bu fikir oyle cok da ucuk değil: İnsan avatarların geliştirilmesi icin başlatılan projenin adı "Sanal İnsan". Araştırma sonuclarına gore, bir avatar gercek bir insanın kişiliğini taklit edebilir, diyor Fransız araştırmacılar. İddialarına gore, gercek kişinin hareketlerini algılayıp bunu avatara birebir transfer edebiliyorlar. "İfadenin(hareketin) gucunu hesaplayarak kişiselleştirilmiş animasyonlar oluşturabiliriz, boylece izleyici bu ifadeleri sanal insanda gozlemleyebilir." İlgili kişi o an kontrolde olmasa bile animasyon sanal olarak oynamaya devam edebilir. Gelecekte, sanal karakterlerin ek ozelliklere, akıcı hareketlere ve iyi bir kontrole sahip olacağı kacınılmaz.

Kaynak

__________________