
PC terimindeki “P” harfi “Personal” yani “kişisel” sozcuğunu temsil ediyor. Bunu goz onune aldığımızda bircok tuketicinin bilgisayarıyla kurduğu ‘kişisel’ ve yakın ilişkinin herhangi bir cihazla olan geleneksel ilişkiden farklı boyutta olmasına şaşmamak gerek.
Arkadaş sohbetlerinde orneğin camaşır makinelerinde hangi markaların onde geldiği gibi konuların hararetle konuşulduğunu duymak hemen hemen imkansızken, bir Mac ve PC hayranını sohbette yan yana gorduğunuzde tartışmalar tatsız bir hal bile alacaktır.

Mobil telefonlar, MP3 calar ve dizustu bilgisayarlara kadar uzanan kişisel teknoloji icin oluşan bu duygusal bağın işletmeler icin anlamı, calışanların sahip oldukları kendi teknolojilerini işyerinde kullanmakla ilgili giderek artan taleplerine karşılık verip uyum sağlamak durumunda kalmalarıdır. Cok az sayıda şirket calışanlarının işyerinde şirketin sağladığı giysileri giymesinde ısrarlı davranıyor, ve işte teknoloji de artık fonksiyonellikten ote bir moda unsuru olmaya doğru yol alırken bazı şirketlerin elemanları kişiselliğe bu konuda da aynı duzeyde izin verilmesi gerektiğini duşunuyor.
Teknoloji analist grubu Gartner tarafından yapılan araştırmaya gore 2010 yılında, işletmelerin IT iş hacminin %50’sinden, IT departmanları değil,son kullanıcılar sorumlu olacak. Bolum mudurlerinin veya IT yoneticilerinin calışanların hangi PC ya da mobil telefonu kullanacaklarına karar vermeleri durumu giderek azalmaktadır. Yakın zamanda Yonetici Danışmanları Accenture tarafından yapılan başka bir araştırma “Millenia (Bin Yıllık)” adında genc calışanlardan oluşan bir gruba odaklandı. Araştırmaya gore yeni kuşak calışanlarının yaklaşık ucte biri sadece işyerinde kendi tercih ettikleri bilgisayarları kullanmak istemekle kalmayıp, kullandıkları uygulamalarda da soz sahibi olmak istiyorlar.
Accenture Genel Muduru Gary Curtis: “Bin Yıllıklar”ın mesajı oldukca acık, şirketler calışanları cezbetmek icin muhtemelen son model teknolojik gelişmeleri sağlamak zorunda kalacak. Ve eğer işverenler calışanların tercih ettiği teknolojileri sunup destekleyemezse “Binyıllıklar” yine de bunları bir şekilde elde edip kullanacaklardır” diyor.
İşletmeler iş yerinde kişisel teknolojiyle ilgili trendlere karşı ceşitli şekillerde tepki veriyorlar. Daha geleneksel olan işletmeler acısından, kendi teknolojilerini kullanmak icin calışanlara sınırsız yetki verme fikri kabul edilemez bir durum. Bir calışanın cicekli cıkartmalarla suslenmiş ve bilgisayar oyunları yuklu dizustu bilgisayarını işyerine getirmesine izin vermek, o kişinin iş saatlerinde iş yapmayı durdurup internette dolaşmasına acık davetiye vermekle aynı anlama geliyor. Daha modern şirketler fark etmekte ki kişisel bilgisayarların kullanımına izin vermek ev ve işyeri arasındaki bulanık cizgide atılan yeni bir adımı oluşturuyor.

Bazı şirketler nakit tasarrufuna odaklanmak yerine işyeri genelinde PC temin edilmesi konusuna homojen bir yaklaşımda ısrar ediyor cunku PC ve cep telefonlarının guvenceye alınmasının en etkili ve kolay yolu bu. Donanımlar ne kadar standartlaştırılırsa kontrol edilmesi, tamiri ve merkezi guncellemesi de o kadar kolay oluyor. Sanallaştırma teknolojisinin ortaya cıkışı şirketin ağ ve veri guvenliğini tehlikeye atmadan calışanların kendi teknolojilerini kullanmalarına izin vermek icin potansiyel bir cozum sunuyor. Sanallaştırma son zamanlara bilgi işlem cevrelerinde cok populer hale geldi fakat aslında bunun gecmişi yıllarca oncesine, anabilgisayar adı verilen buyuk merkezi bilgisayarların kullanıldığı zamana dayanıyor. Anabilgisayarlarda sanallaştırma yardımıyla makine gucunun kullanımı etkin bir şekilde kullanılarak birden fazla gorevi aynı anda birbirlerini engellemeden gercekleştirilebilmesi sağlanıyordu.
Bu yaklaşım şu anda gunumuz modern bilgisayar sunucularında ve hatta kişisel bilgisayarlarda bilgisayarın işletim sistemi ile donanımı arasındaki bağlantısını ayırmak icin kullanılıyor. Geleneksel olarak masaustu bilgisayarlar aynı anda yalnızca bir işletim sistemi calıştırabiliyorken, sanallaştırma sistemi ile aynı donanım ustunde birden fazla işletim sistemi calıştırılabiliyor.
Gartner gibi analistler calışanların kişisel bilgisayarları ve hatta cep telefonları icinde etkili guvenli bir bolme oluşturmak icin şirketlere bu sanal makine yaklaşımını kullanmalarını oneriyor. Boylece şirketin ağ sistemi ile olan her etkileşim bu guvenli bolge sınırları icinde kalıyor. Calışanlar, şirket uygulamalarını kendi makinelerine yuklemek ve bunu yaparken lisansla ilgili problemlerle uğraşmak yerine, şirket sunucularındaki sanallaştırılmış uygulamalara guvenli bir şekilde erişebiliyor. Bu da bilgisayarların uzerinde olabilecek zararlı yazılımların, hassas veri depolarına bulaşmasını engelliyor ve guvenlik duvarı dışında veri tutulması / kopyalanmasının da onune geciyor. Gartner, calışanların kendi bilgisayarlarını kullandığı guvenceye alınmış ve iyi yonetilen sanal makine yaklaşımını organizasyonların kullanması icin başka guclu sebepler de olduğuna inanıyor. Mevcut kotu niyetli kullanıcıların işletim ortamında yayılmasını onleyen bir mekanizma sağlıyor. Bu kategori genellikle şirket politikasına etki edebilecek gucte yoneticilerden ve anahtar rol ustlenen calışanlardan oluşuyor.
Calışanlarının kendi bilgisayarlarını kullanmalarını idarede sanallaştırma yaklaşımından yararlanan şirketlerden birisi de Citrix. Şirket “Kendi bilgisayarını getir” adlı programı 2007 yılında uygulamaya başlamış. Bu plan şirketin kendi sanallaştırma teknolojisinden yararlanması yoluyla calışanlarına kendi bilgisayar donanımlarını işyerinde kullanmaları imkanını sunmasını sağlıyor. .Calışanlar Citrix Receiver yazılımını bilgisayarlarına yukluyorlar ve daha sonra kurumsal uygulamalara ve verilere guvenli bir şekilde erişebiliyorlar.
Masaustu makinelerde sanallaştırma yaklaşıma uyum artıyor. Artık daha fazla şirket icin yazılım ve donanım arasındaki bağları kesmek ve calışanlara kendi teknolojilerini kullanmaları icin izin vermek mumkun. Ancak teknolojinin daha yaygın hale gelmesi bu sistemin hackerlar ve siber suclular icin buyuk bir hedef haline gelmesine de neden olacaktır. Tahmin edebileceğiniz gibi bilgisayarlar ve kullanıcıları arasındaki kişisel bağlantının yakın zamanda azalması ya da ortadan kalkması gibi bir şey soz konusu değil. Dolayısıyla kotu niyetli kişiler sanallaştırma yaklaşımında bir takım acıklar yakaladıkca guvenlik toplulukları da cok sevdiğimiz ve ihtiyac duyduğumuz cihazlarımızın korunması ve geliştirilmesi icin yeni yontemler bulmak icin caba gostermeye devam edecek.
Bunları biliyor muydunuz?
2010 yılında işletmelerin Bilişim Teknolojileri tedarikinin %50’sinden IT departmanları değil de son kullanıcılar sorumlu olacak. Sanallaştırma Uzmanı Citrix’in “Kendi bilgisayarını getir” adlı programının şirket butcesine katkısı buyuk oluyor. Yeni kuşağın ucte bir oranında bir bolumu kendi bilgisayar donanım ve uygulamalarını kendi secmeyi tercih ediyor. Kaynak:Veteknoloji
__________________