CPU’nun ne kadar onemli bir bileşen olduğunu soylemeye gerek yok. Diğer yandan PC’ler, mimari acıdan baktığımızda bir takım gibi calışır. Her bileşen kendine gore belli bir oneme sahiptir ve coğunlukla bileşenlerden biri olmazsa veya yetersiz calışırsa, sistem acılmaz bile ya da ciddi sorunlar ortaya cıkar. Bu takım oyunu icinde bazı uygulamalar guclu bir santrafor ister, bazı uygulamalarsa tam tersi sağlam bir defansla kendini daha iyi ortaya koyar. Ote yandan bazı uygulamalar bir kahraman aramaz ve coğunlukla takım oyunu en iyi cozumdur. Ornek vermek gerekirse;
Diyelim ses ya da video işleme yapıyorsunuz. Bu, Adobe Premiere, Steinberg Cubase ya da Wavelab gibi uygulamalar calıştırıyorsunuz demektir. Belirtmekte fayda var, bu gibi yazılımlar PC kaynaklarını cokca tuketir. Video işleme icin duruma gore video encoding hızlandırıcısı olan bir ekran kartı hatta ayrı bir hızlandırıcı kart, ses işleme ve muzik icin ASIO başarımı iyi bir ses kartı, normal bir PC’den farklı olarak işinize yarayacak donanımlardır. Bunun dışında bu uygulamalar tam anlamıyla birer bellek canavarıdır. Ayrıca bellek miktarı ne kadar fazla olursa olsun calışılan ses ve video dosyaları buyuk boyutluysa, sabit diskle surekli haşır neşir olunacağı icin hızlı bir disk, hatta tercihen SCSI ya da RAID arabirimi daha verimli bir calışma ortamı sunar. CPU acısından baktığımızda bu gibi uygulamaların cok cekirdekli CPU’larla cok daha verimli calıştığını ve işlemcideki cekirdek sayısının (orneğin 3B oyunların aksine) sonuca etki etme konusunda saat hızı kadar (hatta bazen daha fazla) onemli olduğunu soylemek mumkun. Yani yukarda saydığım uygulamalarla verimli bir calışma icin hem defans sağlam olmalı (defans derken niyeyse aklıma sabit diskler geliyor) hem iyi bir orta saha (bu da bellek sanki), hem de hızlı bir santrafor (CPU) şart. Bu uclu gruptan birinde ortaya cıkacak zaafiyet başarıyı duşurur. Diğer taraftan 3B modelleme ve render işleri yapıyorsanız tum yuk CPU uzerindedir. Bu gibi uygulamalar icin hızlı ve yeterli kapasitede bir bellek kitine ve paranızın yettiği en hızlı CPU’ya yatırım yapabilirsiniz. 3B render yazılımlarının cok cekirdeğin nimetlerinden sonuna kadar faydalandığının da altını cizmekte fayda var.
Gelelim 3B oyunlara. CPU’larda performans olcumu yaparken oyunlar genellikle duşuk cozunurlukte calıştırılır. Bunun sebebi ekran kartında ortaya cıkabilecek bir darboğazın CPU’yu sınırlamamasıdır. Cozunurluk duşunce ekran kartı, saniye başına daha fazla kare icin ekrana doku doldurabilir ve boylece CPU’nun gercek performansı ortaya cıkar. CPU&GPU ilişkisi hakkında daha fazla bilgi icin "Ne olacak bu ekran kartları" başlıklı blog yazıma bakabilirsiniz. Yeni 3B oyunlar, hızlı bir sistemde kenar yumuşatma ve gelişmiş filtreleme ozellikleri devre dışıyken sorunsuzca oynanabiliyor. Kalite ayarlarına yuklenmezseniz makul bir cozunurlukte olması kaydıyla 1-2 yıllık bir makine bile sizi uzmeyecektir. Diğer yandan kalite ayarlarını artırdığınızda dananın kuyruğu kopuyor. Ekran kartı uzerindeki bellek miktarıysa, ozellikle kenar yumuşatma ya da yuksek cozunurluk altında daha fazla onem taşımaya başlıyor. Ekran kartı dediğimde bir konuyu acıklığa kavuşturalım. 64 bit bellek arayuzune sahip ekran kartlarını ciddiye alamıyorum acıkcası. Dolayısıyla en az 128 bitlik 256 MB bellekli ekran kartlarından bahsediyorum. 3B oyun dediğimizde CPU tarafında dikkat etmeniz gereken bir konu, oyunların hala cekirdek sayısına nazaran saat hızına daha iyi cevap verdiği. Yani 4 cekirdekli ama saat hızı duşuk bir CPU alacağınıza 2 cekirdekli fakat saat hızı daha yuksek bir CPU tercih etmeniz daha iyi olacaktır. Tabii 4 cekirdekli saat hızı duşuk bir CPU alıp overclock yapma yoluna da gidebilirsiniz. Ek olarak neredeyse tum CPU saat hızına duyarlı uygulamaların aynı zamanda FSB’ye (Front Side Bus) karşı da hassas olduğunu unutmamak lazım. (ama bu başka bir blog yazısının konusu olsun).
Yok bana 3B oyun lazım değil oynarsam da kenar yumuşatmadan oynarım derseniz ekran kartı anakarta entegre bir sistem size yetecektir. Zira ofis uygulamalarında ve internet aleminde anisotropik filtrelemeye ya da kenar yumuşatmaya ihtiyacınız olmayacak. Dolayısıyla hic kullanmayacağınız pahalı bir santrafora para odemenize de gerek yok.
Performans adına yukarda verdiğim bazı ipuclarından sonra, sisteminizin sıklıkla kullandığınız uygulamalar itibariyle nerde bel vereceğini yani takım oyununun nerde bozulacağını doğru tespit etmeniz cok zor olmayacaktır.
Şunu unutmayın ki modern CPU'lar hesaplama gucu acısından cok başarılı. Sisteminizin performansından memnun değilseniz buyuk ihtimalle asıl sorun başka bir bileşendedir. Sizi yavaşlatan bileşeni doğru teşhis etmediğiniz surece boşuna CPU'yu gunah kecisi yapmayın. Zira bu durumda CPU'nuz coğunlukla kendinden beklenen işi mukemmel yapıp tembel arkadaşı yuzunden oturup bekleyen bir işci ya da surekli koşup pas istediği halde pas alamayan santrafor konumunda olacaktır.
Disk birleştiricisini (defrag) sık sık kullanmanıza rağmen sabit diskinizin ışığı surekli yanıyorsa bellek terfisi zamanı gelmiştir. Belleği 4 GB yapmanıza rağmen hala disk surekli calışıyorsa diskinizin performansı yetersizdir. Eğer elinizdeki zaten yeni bir diskse, RAID 0 ya da RAID 10 en iyi cozum olacaktır. CPU’nuzu yeni terfi etmenize rağmen, sisteminizin oyunlardaki performansı sizi tatmin etmiyorsa ekran kartınız mızıkcılık yapıyordur v.s.
Calışma sırasında Ctrl+Alt+Del yaptığınızda karşınıza cıkacak Windows Gorev Yoneticisi / Performans penceresinde CPU kullanımı %60-70’in uzerindeyse CPU’nuzu değiştirmenizin zamanı gelmiş demektir. Yine bu pencerede kullanılan sanal belleği de gorebilirsiniz.

K
__________________