varlık barışının sermayeye eklenmesi varlık barışı sermayeye eklenmesi ortaklara borcların ilavesi ortaklar cari hesabının ortaklara borclar hesabının ilavesi
Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkındaki Yasa'nın 3'uncu maddesinin ikinci fıkrası hukmu gereği olarak Gelir veya Kurumlar Vergisi mukelleflerince sahip olunan ve Turkiye'de bulunan ancak yasal defter kayıtlarında işletmenin oz kaynakları arasında yer almayan para, altın, doviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracları ile taşınmazlar Turk Lirası cinsinden rayic bedelle vergi dairesine beyan edildikleri takdirde soz konusu yasa hukumlerinden yararlandırılmaktadır.
Yasal duzenleme gereği bilanco esasına gore defter tutan mukellefler Varlık Barışı Yasası hukumlerinden yararlanabilmek icin yasal defterlerine taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle kaydederek pasifte ozel fon hesabı acmak zorundadırlar. Bu fon hesabı sermayenin cuz'u olarak kabul edilir ve beyan tarihinden itibaren altı ay icinde sermayeye ilave edilir.
Konuya ilişkin olarak yayımlanan 5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkındaki Kanuna ilişkin 1 seri No'lu tebliğde yer alan acıklamalarda "5.4 ortaklar cari hesabında yer alan borcların durumu" başlığı altında "İşletmelerin bilancolarında, ortaklar cari hesabında yer alan ortaklara borc tutarlarının kanunun 3'uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında bankalara işletme adına yatırılmak suretiyle beyan edilmesi halinde bahse konu borc tutarlarının bilanco pasifinde acılacak ozel fon hesabına" kaydedilebileceği ve sermayeye ilave edilmek suretiyle yasa hukumlerinden yararlandırılabileceği belirtilmiştir.
Dolayısıyla bilanconun pasifinde cari hesaplar arasında yer alan ve ortakların alacağı olarak gozuken miktarların bankaya şirket adına nakden yatırılması halinde soz konusu miktarlar da "Varlık Barışı" yasası hukumlerinden yararlandırılacaktır. Başka bir anlatımla işletmelerin bilancolarında, ortaklar cari hesabında yer alan ortaklara borc tutarlarının;
* Bankalara işletme adına yatırılması,
* Vergi dairesine beyan edilerek yuzde 5 oranında vergisinin odenmesi,
* Bilanco pasifinde ozel fon hesabına kaydedilmesi,
* Suresinde sermayeye eklenmesi,
Halinde yasa hukumlerinden faydalanabileceklerdir.
Yasa koyucu, bu şekilde bilancoda yer alan ortaklara borclar hesabının bankalara işletme adına nakit olarak yatırılması halinde, soz konusu yasa kapsamında değerlendirilmesini kabul etmiş bulunmaktadır. (V. Seviğ)
YARGI KARARLARINDA İŞ HUKUKU İHTİLAFLARI
1. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E.2004/16560, K.2005/6049 sayı ve 23.2.2005 tarihli kararı;
"Bilirkişi ihbar ve kıdem tazminatına esas alınan ucreti hesaplarken fazla mesai ucretini de dahil ettiği gorulmektedir. Mahkemenin bu bilirkişi raporunu esas alarak hesap edilen miktarlara hukmetmesi hatalıdır. Bilirkişiden ek rapor alınarak bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna gore karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hukum kurulması hatalıdır."
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E.2004/8487, k.2005/3623 sayı ve 8.2.2005 tarihli kararı;
"Anılan bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan Şubat 2002 ayına ait bordroda, ucretin dışında pek cok kalemden odeme yapıldığı gorulmektedir. (...) davacının toplu iş sozleşmesinden yararlandığı anlaşıldığına gore toplu iş sozleşmesinin tamamı getirtilmeli ve gerekirse onceki bordrolar da getirtilerek tazminata esas alınacak olan ucret tespit olunmalıdır. Aylık ucret dışında kalan ve para ile olculebilen hakların son bir yıllık odemeler toplamının 365'e bolunmesi suretiyle bulunacak olan bir gunluk tutarının tazminata esas alınacak ucrete ilavesi gerekir."
3. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E.2004/19733, K.2005/9896 sayı ve 24.3.2005 tarihli kararı;
"Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına gore ihbar ve kıdem tazminatına esas giydirilmiş ucretin belirlenmesinde ucret dışındaki ilave odemelerin son bir yıl icinde hak kazanılan ve odenen toplam miktarı 365'e bolunmek suretiyle bulunmalı buna gore hesaplama yapılmalı ve sonucuna gore hukum kurulmalıdır."
OZELGELERDE DEĞERLEME
1. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 15.5.2007 tarih ve 1394 ozelgesi;
"Mukelleflerin finansal kiralama işlemi olarak adlandırdığı işlemlerin vergi uygulaması acısından da finansal kiralama olarak kabul edilebilmesi icin, VUK'un mukerrer 290. maddesinde sayılan şartları taşıması gerekir. Bu sebeple, finansal kiralama yoluyla iktisap edilen makinelerin amortisman uygulamasının belirlenebilmesi icin ilk olarak sozleşmenin vergi hukukundaki mahiyetinin tespiti gerekir. Bu itibarla, yapılan işlemin finansal kiralama olarak kabulu halinde, finansal kiralamaya konu iktisadi kıymetin kullanma hakkı ve sozleşmeden doğan borcun, kiralama konusu iktisadi kıymetin rayic bedeli veya sozleşmeye gore yapılacak kira odemelerinin bugunku değerinden duşuk olanı ile değerlenmesi ve aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadi kıymeti kullanma hakkının, kira suresi cercevesinde amortismana tabi tutulması gerekmektedir. Yapılan sozleşmenin finansal kiralama kapsamında olmaması halinde ise; genel kira sozleşmesi kapsamında yapılacak kira odemelerinin, VUK 283. ve 287. maddelerine gore ilgili donemlerde doğrudan gider kaydedilmesi gerekecektir."
Şirket ortakları alacaklarını sermayeye nasıl ilave eder.
Ansiklopedi0 Mesaj
●34 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Ansiklopedi
- Şirket ortakları alacaklarını sermayeye nasıl ilave eder.