
PwC Türkiye Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu, piyasaya yönelik ilginin nedenleri arasında “Halka arz zorunluluğu bulunmaması,bireyselyatırımcıların tek başlarına sahip olamayacakları gayrimenkulün gelirlerine katılım belgesi satın almak yoluyla daha kolay erişiminin sağlanması, katılma belgesinden elde edilen kazançlara sağlanmış olan vergi avantajlarını” sıraladı.
GYO’lar da büyük pay alıyor
Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER)Başkanı Neşecan Çekici, gayrimenkul yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarının geçen dönemde en hareketli zamanlarını yaşadığını söyledi. Çekici, “Uzun yıllar gayrimenkul yatırım ortaklığı sayımız 31’deydi. Geçtiğimiz yıl 38’e, bu yıl 43’e geldi. Son yıl 5 GYO katıldı bünyemize. Gayrimenkul yatırım fonları pazarınınyaptığımız projeksiyonlara göre çok kısa zamanda iki katına çıkmasını bekliyoruz çünkü verimli bir enstrüman ve tercihler yukarı yönlü bir ivmeyi gösteriyor” dedi. Çekici, aralık itibarıyla 351 milyar liralık piyasa değeriile GYO’ların, Borsa İstanbul’un toplam piyasa değerinin yüzde 3.3’ünü oluşturduğu bilgisini verdi.
‘Çift yönlü bir etki yapacaktır’
SPK tarafından yakın zamanda mevzuatının yayınlanacağı belirtilen proje bazlı GYF’lerle ilgili de değerlendirme yapan Bayraktaroğlu, “Bu, mevcut mevzuatta yer alan GYF’lerin ‘bitmiş ürüne yatırım yapma’sınırlamasını ortadan kaldıracak ve nitelikli yatırımcıların, GYF’ler aracılığı ile mevzuatın izin verdiği gayrimenkul projelerinin ‘geliştirme aşamasından başlayarak’içinde bulunmalarına imkan sunacak. Bu GYF çeşidi bir taraftan geliştiricilere fon sağlama fonksiyonunu yerine getirirken diğer yandan da yatırımcılara geliştirme kârından pay alma imkanı sağlayarak çift yönlü bir etki yapacaktır” diye konuştu.