Gelmiş geçmiş hiçbir kuşak, Z kuşağı kadar popüler olmadı. Bilgisayar çağının yaşandığı bir süreci temsil eden bu kuşak, bazı konularda çok avantajlı olsa da bazı konularda dezavantajlı. 1996 ila 2012 yılları arasında doğan kişilerin ifade edildiği Z kuşağından 20’li yaşlarında olanların daha yaşlı göründüğü belirtildi.

İngiliz “Daily Mail” gazetesine konuşan uzmanlar, bunun nedenlerinin, çok genç yaşta yanlış cilt bakımları yaptırmaktan, erkenden estetik operasyonlara başvurmaktan ve elektrik sigara alışkanlığından kaynaklandığını söyledi. Nitekim Türkiye de dahil birçok ülkedeki kliniklerde, gençlerin hiç de ihtiyaçları olmadığı halde yüzlerine botoks ve dolgu yaptırarak doğal güzelliklerini kaybettikleri biliniyor. Bu gençleri de, en fazla başta Instagram olmak üzere her yeri estetik olan sosyal medya fenomenleri etkiliyor.

Ekran ışığı da zararlı

Dr. Rasha Rakhshani-Moghadam, “Genç yaşta aşırı ve gereksiz botoksla dolgu uygulaması, doğal yüz gelişimini olumsuz etkileyerek Z kuşağının olduğundan daha yaşlı görünmesine neden oluyor” dedi. Estetik uzmanları, ekranlardan kaynaklanan mavi ışığa daha fazla maruz kalmanın da Z kuşağının daha erken yaşlanmasına neden olduğunu söyledi. Oysa en yaşlı üyeleri 40’lı yaşlarında olan Y kuşağının mensupları daha bilinçli. Y kuşağından birçok kişi sağlıklı beslenerek, bilinçlicilt bakımı ve makyaj yaparak yaşındaveya daha genç görünüyor.



Yaşlanma karşıtı protein bulundu

Japon uzmanlar, kanseri ve Alzheimer’ı tetikleyen “zombi” hücreleri durduran yaşlanma karşıtı proteini keşfetti. Araştırmacılar, “HKDC1” adlı proteinin, hücrelerin güç merkezi olan mitokondrideki hasarı ve yıpranmış hücre parçalarını temizlemek için gerekli lizozomları onardığını belirledi. Mitokondri ve lizozomlar çalışmadığında hücrelerin işlevlerini kaybettiği, bunun da Alzheimer, kalp yetmezliği ve kanser riskini artırdığı belirtildi. Uzmanlar, HKDC1 seviyesini artıranilaçların yaşlılığı geciktireceğinisöyledi.