Spermlerin yola cıkışıyla birlikte sırasıyla prostat bezinden salgılanan sıvı ve hemen sonra seminal kesecikden gelen sıvı sperme katılır ve meniyi oluşturarak, hep birlikte anne bedenine doğru yol alırlar. Bu sıvıların -biraz once de detaylı olarak ele alındığı gibi- spermlerin gerek duyduğu enerjiyi karşılayacak olan besinleri bulundurmak, baz ozelliğiyle ana rahminin girişindeki asitleri notralize etmek, spermlerin daha rahat hareket edeceği ortamı sağlamak gibi gorevleri vardır.
Dollenme işlemi icin erkek bedeninden atılan bu sıvıların butunune "meni" (semen) ismi verilir. Meni, %10 kadar sperm kanallarından, %60 kadar seminal keseciklerden, %30 kadar prostat bezinden gelen sıvı ve spermlerden oluşur. Ayrıca kucuk miktarda başka salgı bezlerinden gelen sıvıları da icerir. Yani meni ismini verdiğimiz sıvı, fruktoz, fosforilkolin, ergotionein, askorbik asit, flavinler, prostaglandinler, sitrik asit, kolesterol, fosfolipidler, fibrinolizin, cinko, asit fosfataz, fosfaz, hiyaluronidaz ve spermler gibi karışık maddelerden oluşan bir sıvıdır. İşte burada karşımıza Allah'ın Kuran'da bildirdiği bir mucize cıkmaktadır.


Yukarıda meni sıvısı icinde hareket halindeki spermler goruluyor. Meni, ceşitli bezlerden salgılanan sıvıların oluşturduğu bir karışımdır. Bilinenin aksine bu karmaşık sıvıyı oluşturan parcalardan yalnızca spermler dolleme ozelliğine sahiptir. Cok yakın bir donemde keşfedilen bu bilimsel gercek 1400 yıl once Kuran'da haber verilmiştir.Yanda meni sıvısı icinde hareket halindeki spermler goruluyor. Meni, ceşitli bezlerden salgılanan sıvıların oluşturduğu bir karışımdır. Bilinenin aksine bu karmaşık sıvıyı oluşturan parcalardan yalnızca spermler dolleme ozelliğine sahiptir. Cok yakın bir donemde keşfedilen bu bilimsel gercek 1400 yıl once Kuran'da haber verilmiştir.
Allah Kuran'daki pek cok ayette insanın yaratılışına dikkat cekmiş ve bu konunun uzerinde duşunulmesini emretmiştir. Kuran ayetleri uzerinde araştırma yapan bilim adamları insanın yaratılışı hakkında bilgiler veren ayetlerde bircok Kuran mucizesinin saklı olduğunu gormuşlerdir. Orneğin meninin bir karışımdan oluştuğu modern bilimin teknolojik imkanlarıyla yapılan araştırmalar sonucunda keşfedilmiştir. Ancak gercekte bu bilgi bundan 1400 yıl oncesinde Kuran'da haber verilmiştir. Kuran'da meni "karmaşık" bir sıvı olarak tarif edilmektedir:
Şuphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve goren yaptık. (İnsan Suresi, 2)
Bu karmaşık sıvı icindeki maddelerden sadece spermlerin dolleme ozelliği vardır. Pek cok insan meninin tamamının dolleme ozelliği olduğunu zanneder. Oysa sadece meninin kucuk bir parcası olan spermler dolleme ozelliğine sahiptir. Yani insan, meni sıvısının tamamından değil, aksine cok kucuk bir parcasından (spermden) meydana gelir.
Cinsel birleşme sırasında erkekten meni ile birlikte bir kerede ortalama 250-300 milyona yakın sperm atılır. Ancak milyonlarca spermden yalnızca bin kadarı yumurtaya ulaşmayı başarır. Bu bin tanesinin icinden de yalnızca bir tanesini yumurta kabul edecektir. Yani insanın ozu, meninin tamamı değil, ondan kucuk bir parcadır. Gunumuzde pek cok insanın haberdar olmadığı ya da yanlış bilgi sahibi olduğu bu konu, bundan 1400 yıl once Kuran'da bildirilmiştir. Kuran'da bu gercek şoyle acıklanmıştır:
İnsan, 'kendi başına ve sorumsuz' bırakılacağını mı sanıyor? Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi? (Kıyamet Suresi, 36-37)
Bir başka ayette ise yine meninin karışım olduğuna işaret edilirken, insanın da bu karışımın "ozunden" yaratıldığı şoyle vurgulanır:
Ki O, yarattığı herşeyi en guzel yapan ve insanı yaratmaya bir camurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir ozden, basbayağı bir sudan yapmıştır. (Secde Suresi, 7-8)
Bu ayetin Arapca meali incelendiğinde bir Kuran mucizesi ile karşı karşıya olduğumuz daha da acık bir şekilde anlaşılır. Ayette gecen ve Turkce mealinde "oz" olarak cevrilen Arapca "sulala" kelimesi, "oz ya da bir şeyin en iyi kısmı" demektir. Bu kelime hangi şekilde alınırsa alınsın "bir butunun bir kısmı" anlamına gelir.
Bu durum, Kuran'ın, insanın yaratılışını en ince detayına kadar bilen bir Yaratıcı'nın sozu olduğunu acıkca gostermektedir. Bu irade, insanı yaratmış olan Allah'a aittir.