Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr - 16'ncý yüzyýl ortalarýndaSüleymaniye Camii’nin inþaatý uzun bir süre boyunca duraklamýþtý. Etrafta türlü dedikodular dönüyor, çevreye hem devlet hem de Mimar Sinan aleyhinde asýlsýz iddialar yayýlýyordu. Halbuki inþaatýn durmasýnýn etrafta dönen iddialarla ilgisi yoktu. Hatta caminin pek çok bölümü bitmiþ, geriye sadece kubbesinin yapýlmasý kalmýþtý. Üstelik ortalýðý karýþtýran bazý dedikodular Ýran Þahý’nýn kulaðýna da gitmiþti. Þah, kendisine anlatýlanlardan sonra Osmanlý Devleti’nin hiç hoþlanmayacaðý bir paketi saraya göndermiþti. Süleymaniye Camii’nin hikâyesi iþte bu paketin saraya ulaþmasý ile deðiþti. Mimar Sinan’ýn kalfalýk eseri, dönemin en büyük caminin hikâyesini Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Türk ve Ýslam Sanatý Anabilim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Tarkan Okçuoðlu anlattý.




ONLARCA DEDÝKODU KULAKTA KULAÐA YAYILDI

Ýnþaatýna baþlandýktan bir süre sonra caminin yapýmýna ara verilerek külliyeye ait binalarýn inþaatýna baþlanmýþtý. Bu yüzden caminin tamamlanmasý gecikmiþti. Aslýnda caminin pek çok bölümü bitmiþ, sadece kubbesinin yapýlmasý kalmýþtý. Mimar Sinan’ýn yapýlan temellerin iyice oturmasý için bir süre beklenmesi gerektiðine inanmasý nedeniyle o süreçte cami çevresindeki yapýlarýn inþasýna devam ediliyordu.

'Kýyamet' için tasarlandý! Kriz anýnda dakikalar içinde gökyüzündelerSultan Süleyman ise yaþlandýðý için vefat etmeden camisinin tamamlanýp ibadete açýldýðýný görmek istiyordu. Ancak sadece Sultan deðil halk da caminin inþasýnýn tamamlanmasýný bekliyordu. Ýnþaatýn durduðu günlerde önce halk arasýnda sonra sýnýr dýþýnda yayýlan dedikodular ise olayýn boyutunu deðiþtirdi.

Alýntý Metni'BU ELMASLAR BENÝM CAMÝMÝN YANINDA DEÐERSÝZDÝR'

Prof. Dr. Tarkan Okçuoðlu, Süleymaniye Camii yapýlmadan önce Safevi Þahý ve Kanuni Sultan Süleyman arasýndaki olaylarý hatýrlatarak caminin bir rekabet meselesi haline geldiðine deðindi.

Prof. Dr. Okçuoðlu, "Avusturya Habsburg hükümdarý I. Ferdinand ve Kutsal Roma Ýmparatoru Ýspanya Kralý V. Charles’la barýþ anlaþmasý yaparak onlardan haraç alma baþarýsýný gösteren Kanuni Sultan Süleyman’ýn doðudaki en büyük rakibi Safevi Þahý Tahmasp’tý. Avrupa güçleriyle uzun savaþlardan sonra barýþ antlaþmalarý imzalanýnca, geriye Þah Tahmasp’la olan meselenin çözülmesi kalmýþtý. Kanuni, iþte bu politik ortamda, hem baþkentin en kapsamlý camii ve külliyesini inþa ettirme kararýný, hem de büyük bir rekabet halinde olduðu Safevi Þahý'na savaþ açma kararý aldý. Bu tarihi rekabet ve çekiþme Süleymaniye Camii’nin kitabelerindeki söylemleri yönlendirdiði gibi, binanýn yapým aþamasýndaki bazý hikâyeleri de biçimlendirdi" diye konuþtu.

Her kafadan bir ses çýkýyordu. Aradan aylar geçtiðinde kulaktan kulaða yayýlan dedikodular, Ýran Þahý’na da ulaþtý. Rivayete göre Þah, kulaðýna gelen "Ýstanbul’da büyük bir mabedin yapýmýna baþlayan Osmanlý Devleti, hazinesinde parasý kalmayýnca mabedin yapýmýna ara vermiþtir" dedikodularýný duyunca, Osmanlý sultanýna meydan okumayý düþünerek yüklü miktarda deðerli maden ve mücevheri Ýstanbul’a göndermiþti. Þah gönderdiði hediyelerin yanýna bir de mektup yazmýþtý. Prof. Dr. Okçuoðlu, iki hükümdarýn diyaloðunu ise þöyle anlattý:

Alýntý Metni

HALK ARASINDA 'CEVAHÝR MÝNARESÝ' DENÝYOR

Sultan Süleyman’a göre camiden daha deðersiz olan tüm elmaslar Sultan’ýn Mimar Sinan’dan istediði ‘kýyamete kadar yýkýlmayacak cami’nin yapýmýnda harca karýþýtýrýlarak kullanýldý. Prof. Dr. Okçuoðlu’nun verdiði bilgilere göre, Mimar Sinan bu mücevherleri caminin solundaki üç þerefeli minarenin harcýna katmýþtý. Bugün bile gün ýþýðý vurduðunda ýþýltýsýyla diðerlerine göre kolayca ayýrt edilebilen bu minareye ise halk arasýnda 'Cevahir minaresi' deniyor.

Alýntý MetniÝþte Arda Turan ile Seçil Erzan arasýndaki telefon görüþmesi: ‘Fatih Hoca’yý kullandýn’Alperen Þengün Fenerbahçe'den aldýðý teklifi açýkladý!Fon dolandýrýcýlýðýnda yeni perde: Ýþin içine aþk da karýþtý