
Medrese ile birlikte yapılan Ulu Cami hakkında bilgi veren Kapadokya, Kültepe, Koramaz Tarih, Kültür, Eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı Halit Erkiletlioğlu, "Burası bir Bizans şehriydi. Buradaki eski Bizans eserlerinin, sarayların kalıntıları kullanılarak Ulu Cami yapıldı. Bir şehir İslam şehri haline gelince mutlaka bir cami yapılıyor. Yani o zamanki şehirler, büyükşehirler değildi. En büyük şehirler bile 30-40 bin nüfusluydu. Kayseri'de öyle büyük bir şehirdi. Burası İslam şehri ve başkent olunca buraya Ulu Cami yaptırılmış oldu. Caminin içini gezdiğimizde, korint ve İyonya tarzı sütun başları görürüz. Bunlar, eski Bizans binalarından ve saraylarından alınmış malzemelerdir. Bundan dolayı da caminin bir kiliseden bozma olduğu zannediliyormuş. Sanat tarihçiler bunun toplama malzemelerle yapıldığını, kiliseden bozma olmadığını ifade ediyorlar" diye konuştu.
'ANADOLU'NUN İLK MEDRESELERİNDEN BİRİSİDİR'
Medresenin yapısına değinen Erkiletlioğlu, "Cami şu anda Kayseri'nin büyük camilerinden bir tanesi. Caminin güney tarafında da büyük bir medresesi var. Bu medrese, Anadolu'nun ilk medreselerinden birisidir. Medresenin 12 odalı olduğu söyleniyor. Hemen hemen 1900'lü yılların başına kadar medrese eğitime devam ediyordu. Medrese bir nevi fakülte demektir. Burada şu anda da son müderrislerinin kabirleri bulunuyor. Melik Muhammed Gazi'nin naaşı da burada yatıyor" ifadelerini kullandı.
'MEDRESENİN TEMELLERİ ORTAYA ÇIKSIN'
Tarihi medresenin gün yüzüne çıkarılması gerektiğini belirten Erkiletlioğlu, şöyle konuştu:
Alıntı Metni