
İlginizi Çekebilir'ATATÜRK HEYECANI İLE ASKER OLDUM'
Eker, heyecanla Atatürk'ün okulun çevresinden geçeceği saati beklediklerini belirterek, "Atatürk’ün yoldan geçeceği saati beklemek içimizdeki en büyük heyecan olurdu, Atatürk’ün gelişini beklemek. Atatürk’ü görmek bana nasip olduğu için bununla gurur duyuyorum. Atatürk heyecanı ile ben asker oldum. Atatürk hayranlığımız, bağlılığımız, tarihi bilmemiz, Atatürk’ün kurduğu kurallar, idealler çerçevesinde bugüne kadar taşıdık, taşıyacağız da. Atatürk sevgisi herkeste olmalı. Türkiye ne mutlu ki Atatürk’ün kurduğu kurallar çerçevesinde bugüne kadar geldi" diye konuştu.

85 yıldır bitmeyen özlem! Saat 9'u 5 geçe hayat 1 dakika durdu'RUHUMUZDA, GÖNLÜMÜZDE YAŞAYACAK'
Eker, 1953'de Atatürk'ün naaşının Anıtkabir'e nakli nedeniyle düzenlenen törene katılamadığını belirterek, "Kore’den döndükten sonra beni şehit olarak belirlemişler, Türkiye'ye döndüğüm halde. 45 gün izin verdiler. Arkadaşlarımın hep tayini çıktı, gittiler. Sadece benimki çıkmadı, 3 ay geçti telgraf çektim Kara Kuvvetlerine. Hemen telgraf geldi, İstanbul'a tayinim çıktı. Trene bindim. Çankırı'dan Ankara'ya doğru geliyorum. Tren gara geliyor, Atatürk'ün de naaşı Tandoğan Meydana doğru, köprüden altından geçiyor 1953 Kasım ayı. O kadar çok pişmanlık duydum ki, kendime dedim ki; ‘3 ay kalmışsın zaten 2 gün daha daha kal ne olur.’ O günü hiç unutamam. Naaşı Anıtkabir'e götürülüyordu. Tam köprünün üstündeydik trende, naaş da top arabası üstünde, köprünün altından Tandoğan'a doğru çıkıyordu. En büyük üzüntüm bu oldu. Generaller, amiraller top arabasını çekiyordu. Hiç unutmam kaç yıl geçti aradan. 'Ah' dedim 'ben neden burada değilim', içerlendim kendi kendime. Hiç unutmuyorum, aradan kaç yıl geçti. Bunlar unutulmaz, unutulmayacak da. Cenaze törenine, krallar, cumhurbaşkanları en büyükler geldi. Atatürk ayaklarına gitmedi, onları ayaklarına getirdi. Ruhumuzda, gönlümüzde yaşayacak" dedi.