Bilkent Universitesinde Temmuzda calışmalarına başlayacak Unam-Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Enstitusunde, aralarında savunma, tekstil, otomotiv, İnsaat, tıp ve biyoteknolojinin de bulunduğu hemen hemen her alanda hassas urunler geliştirecek.
Turkiye'nin yeni teknoloji ussu


Nanoteknoloji alanında Turkiye'yi dunya ile yarıştıracak Nanoteknoloji Enstitusu Ankara'da acılıyor...
Bilkent Universitesinde Temmuzda calışmalarına başlayacak UNAM-Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Enstitusunde, aralarında savunma tekstil, otomotiv, inşaat, tıp ve biyoteknolojinin de bulunduğu hemen hemen her alanda hassas urunler geliştirilecek.
DPT'nin de katkıda bulunduğu enstitunun inşaatında 10 milyon YTL, laboratuvar ekipmanları icinse 15 milyon YTL olmak uzere bugune kadar 25 milyon YTL harcandı. Merkez, 8 bin 500 metrekarelik kapalı alanda toplam 62 laboratuvardan oluşuyor. Enstitunun malzeme bilimi ve nanoteknoloji araştırmaları icin ozel olarak tasarlanan ''akıllı binası'' 7 kattan oluşuyor.
''NANOTEKNOLOJİ ULKELERİN GUCUNU GOSTERECEK''
Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Proje Yoneticisi Bilkent Universitesi Fizik Bolumu Oğretim Uyesi Prof. Dr. Salim Cıracı, yakın bir gelecekte bir ulkenin nanoteknolojideki seviyesinin o ulkenin gucunun bir gostergesi olacağını kaydetti.
Son yıllarda nanoteknoloji konusunda hızlı gelişmeler karşısında Devlet Planlama Teşkilatı Musteşarlığının (DPT), Bilkent Universitesinden sunulan bir proje aracılığıyla ulusal nitelikte bir nanoteknoloji merkezi kurulması icin destek sağladığını bildiren Cıracı, 2005 yılında başlayan projenin Temmuz ayının sonunda tamamlanacağını ve Unam-Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Enstitusu'nun calışmalarına başlayacağını acıkladı.
UNAM'ın kuruluş surecinde bilimsel calışmaların Bilkent Universitesinden 25 oğretim uyesi ve 100 araştırma asistanı tarafından yurutulduğunu anlatan Cıracı, ''İzleyen 4 yıl icinde fizik, kimya, molekuler biyoloji,elektrik ve elektronik, malzeme bilimi konularının birinde doktora calışması yapmış 40-50 kadar uzmanın ve cok sayıda doktora oğrencisinin ceşitli araştırma projelerinde gorev alması beklenmektedir. Enstitumuz, yurutmekte olduğu projeler kapsamında pek cok universite ile iş birliği yapmaktadır'' diye konuştu.
Enstitunun inşaatında 10 milyon YTL, laboratuvar ekipmanları icinse 15 milyon YTL olmak uzere bugune kadar 25 milyon YTL harcandığını belirten Cıracı merkezin, 8 bin 500 metrekarelik kapalı alanda toplam 62 laboratuvardan ve malzeme bilimi ve nanoteknoloji araştırmaları icin ozel olarak tasarlanan ''akıllı binası''nın da 7 kattan oluştuğunu anlattı. Cıracı, enstitude son teknoloji ekipmanlar bulunacağından coğu laboratuvarın ozel olarak dizayn edildiğini ve laboratuvarlarda, merkezi sıvı azot, basınclı hava, soğuk su ve gaz hatlarının yanında ses izalasyonu, hassas sıcaklık kontrolu ve ozel guvenliğin bulunduğunu bildirdi.
Nanoteknolojinin oncelikle malzeme ve biyoteknoloji alanlarında gelişeceği, ancak 10-15 yıl sonra elektronikte spintronikte, ozellikle de molekuler elektronikte ağırlığını hissettireceğinin beklendiğini ifade eden Cıracı, nanomalzemelerin olağanustu ozelliklerinin hemen hemen her alanda devrim yaratacağını vurguladı.
Cıracı, enstitute yapılacak calışmaları şoyle ozetledi: ''Universiteler, kamu kuruluşları, ozel sektorle birlikte nanoteknoloji ve malzeme bilimi ile ilgili Turkiye'nin teknolojik sorunlarına cozum getirmek ve ulkemizde yapılan urunlerin dış pazarlarda rekabet gucunu artırmak uzere projeler uretilecek. Daha sonra, desteklenen projeleri birlikte yapacağız. Calışmaların bir kısmı buradaki ekipman kullanılarak bir kısmı da başka bir universitede olacak. Enstitunun yaptığı
calışmalar sonucunda ortaya cıkan urunler muşterek urunler olacak.''
Enstitunun acılmasının ardından universitelere Turkiye'nin teknoloji sorunları konusunda ortak calışmalar yapma cağrısında bulunacaklarını anlatan Cıracı, boylece temel bilim desteğiyle elde edilecek prototiplerin katma değeri yuksek teknoloji urunlerine donuşeceğini dile getirdi.
Merkezin acılmasıyla ozellikle nanoteknolojide calışacak Turk akademisyenlerin yurt dışına gitmesine de gerek kalmayacağını soyleyen Cıracı, giden araştırmacıların da belli surelerle Turkiye'ye geldiklerinde araştırmalarını ve tecrubelerini Merkez aracılığıyla paylaşabileceklerine dikkati cekti. Bilkent Universitesinde bir sure once disiplinlerarası calışmayı geliştirmek amacıyla merkezdeki araştırmalara paralel olarak ''Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji'' yuksek lisans ve doktora programı actıklarını hatırlatan Cıracı, hedeflerinin Turkiye'nin nanoteknoloji araştırmalarında ihtiyacı olacak beyin gucunu yetiştirmek olduğunu belirtti.
DUNYADAKİ ORNEKLER
Cıracı nanoteknolojide dunyada yapılan araştırmalar hakkında şu bilgileri verdi:
''Nanobilim ve nanoteknoloji araştırmaları icin gelişmiş ulkelerde, kamu sektoru 2005 yılında toplam 6 milyar ABD doları yatırım yapmaktadır. Son yıllarda ABD, Japonya, AB ulkeleri, Kore, İsrail, Guney Afrika Birliği, Kanada gibi ulkelerde her biri 100 milyon doların uzerinde harcama yapılarak, cok sayıda Ulusal Araştırma Merkezleri kurulmuştur. ABD'de Stanford, Harvard, Cornell gibi tanınmış 13 universitede kamu tarafından oluşturulmuş nanoteknoloji merkezleri bulunmaktadır.''
ULUSAL İŞ BİRLİĞİ ŞART
Teknoloji devriminde yer almak ve gelişen pazardan pay kapmak icin ulkelerin birbirleri ile yarıştığını anlatan Cıracı, ''Nanoteknoloji yarışında var olmak icin ulusal iş birliği şart'' dedi. Merkeze 3-4 yıl icinde binanın yapımı haric 130 milyon YTL harcanacağını kaydeden Cıracı, ''Eğer bu calışmalar bu hızla devam ederse bu laboratuvarlar kucuk gelecek. 6 yıl sonra, aslında bu bina da yetmeyecek. Bu laboratuvarlar yılda en az 100 milyon dolarlık araştırma yapacak'' diye konuştu.