Sanal Âlemde attığınız her adım kaydediliyor. AB ulkeleri, ortak vize uygulaması icin milyonlarca kişinin kişisel bilgilerini bir havuzda toplayacak. Peki bu kişisel bilgiler nasıl korunacak?



İnternetin en cok tercih edilen arama motoru Google'ın araştırma bolumu direktoru Peter Norvig'in acıkladığı bilgiye gore web sayfaları ve haber grupları gibi kaynaklar icindeki sozcuk sayısı 100 trilyonu aşmış durumda. Ustelik internet iceriği her ay yuzde 10 ile 20 arasında buyuyor. Dolayısıyla rehber siteler en iyi kaynağı bulabilmek, kullanıcılar icinse aradığı şeyin doğru karşılığına ulaşmak her gecen gun biraz daha onemli (ve zor) hale geliyor. Başarının anahtarı hem internetteki iceriği hem de arama yapan kullanıcıyı doğru tanıyabilmek. Bu da kullanıcıların yaptığı aramaları, cıkan sonuclardan hangisine tıkladığı ve hangi sitelerle ilgilendiğini kaydetmeye bağlı.


2038 yılına dek fişliyiz
Diğer yandan internet ustunden artık Mars gezegeninin yuzeyini bile tarayabildiğimiz duşunulurse her yenilikci girişim yarışta bir adım daha one gecmek icin kilit rol oynuyor. Google'ın ust duzey yoneticileri kimi konuşmalarında 'Aranabilecek her şeyi aratacağız' diyerek sınırlarının neredeyse olmadığını ortaya koyuyor.
Hizmet kalitesine yonelik toplanıyor olsa da bu bilgi bolluğu kimilerini rahatsız ediyor. Bu yuzden kişisel bilgi mahremiyetini savunan kuruluşlarının oklarının ilk hedefi uzun zamandır Google oluyor. Anavatanı ABD'de yıllardır sozlu olarak devam eden tartışma, bu konudaki hassasiyetiyle tanınan Avrupa ulkelerinin baskısıyla Google'ı politika değiştirmeye itti.
Normalde Google her kullanıcısının bilgisayarına 2038 yılına kadar kalacak bir cookie (cerez) dosyası yukleyerek her adımını takip ediyor (getir.net/r7a). Avrupa Birliği'nin baskısıyla Google kullanıcı bilgilerini saklama suresini 18 ayla sınırlamayı kabul etti. Uydu ağı, web hizmetleri gibi bircok kaynağa sahip Google'ın elindeki bilgi DoubleClick adlı reklam dağıtım şirketini satın almasıyla birlikte koklu istihbarat servislerinin bilgileriyle yarışacak hale gelmiş durumda.




Ya erişim istismarı olursa
Avrupa Birliği'nin bir diğer sorunuysa uye ulkeler arasındaki bilgi trafiği ve yetkilendirmesini yonetebilmek. Gectiğimiz haftanın hararetli gundem maddelerinden biri de ulkelerarası parmak izi ve sabıka veritabanının paylaşımıydı. Kimi ulkeler bilişim altyapısı yetersiz ve yolsuzlukla ilgili şupheler bulunan uyelerin erişim istismarının buyuk bir skandala donuşmesinden endişeli.




Schengen bilgi bankası
Yeni gundem maddelerinden biri de 15 AB uyesi ulkenin ortak vize uygulamasını iceren Schengen bilgilerinin paylaşımı. Yeni duzenlemeye gore AB ulkeleri her sene sınırları gecen 70 milyonu aşkın kişinin parmakizi ve fotoğrafını iceren biyometrik bilgileri saklayacak. Oluşacak bu devasa veritabanı Schengen uyesi 15 ulke tarafından ortak olarak kullanılıp, sorgulanabilecek. 2009 yılında yururluğe girmesi beklenen yeni duzenlemenin ozellikle kacak ve terorist takibinde fayda sağlaması bekleniyor. Kayıtlı bilgiler arasında kişinin adı, adresi, işi ve vizeyi veren ya da onceden reddeden ulkenin goruşleri kaydedilecek. 100'den fazla ulkenin AB'ye giriş icin vizeye ihtiyac duyduğu hatırlanacak olursa bu veritabanının dunyanın en buyuk veri yığınlarından biri olacağına şuphe yok. Bu hassas bilgi şimdiden mahremiyet savunucuları ve istismardan endişe eden sorumluları endişelendirmeye başlamış durumda.