ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-Filistin geriliminde diplomasi trafiğine hız verirken, Hamas’ın elindeki sivil esirler için de devreye girdi. Hamas dün İsrailli 3 rehineyi serbest bıraktı.

Hamas, 7 Ekim Cumartesi günü sabahın erken saatlerinde başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu ile İsrail’den çok sayıda esir ele geçirmişti. Edinilen bilgiye göre, Türkiye Hamas’ın elindeki sivil esirlerle ilgili bir müzakare yürütüyor. İsrail-Filistin geriliminin sona ermesi için diplomatik temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil esirlerle ilgili müzakere sürecinin de talimatını verdi. Hamas’ın elindeki sivil esirlere ilişkin müzakereler, devletin ilgili kurumları üzerinden yürütülmeye başlandı.

Erdoğan, pazartesi günü Kabine toplantısı sırasında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İran Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog ile telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Erdoğan, “Türkiye olarak tarafların talep etmesi hâlinde esir takası dâhil her türlü arabuluculuğa hazır olduğumuzu belirtmek isterim” ifadelerini kullanmıştı.

ANNE İLE 2 ÇOCUĞU BIRAKILDI

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın, esir aldığı bir Yahudi yerleşimci kadın ile 2 çocuğunu dün serbest bıraktığı belirtildi. Katar merkezli Al Jazeera kanalı, kadın ile 2 çocuğunun serbest bırakılmasına ilişkin görüntüleri de yayınladı. Hamas’ın elindeki esir sayısına ilişkin tam rakam bilinmiyor, ancak İsrail’den kaçırılan en az 150 kişi olduğu tahmin ediliyor. Bunlardan kaçının sivil, kaçının asker olduğuna ilişkin bir bilgi bulunmuyor.

İlginizi ÇekebilirREHİNELER HAMAS’I BÖLDÜ

Hamas içinde rehineler dolayısıyla bölünmeler yaşandığı iddia edildi.Ortadoğu istihbarat teşkilatlarının İngiliz “The Times”a yaptığı değerlendirmelere göre;örgüt içindeki bir grup,küresel tepkiye yol açmasıveİsrail’in Gazze’ye daha sert saldırılar düzenlemesi için meşruiyet sağlaya-bileceğigerekçesiyletutsakların serbest bırakılmasını istiyor. Bazı Hamas liderleri ise rehinelerinmahkum takası için pazarlık kozu yapılmasıgörüşünde.

ALMAN GENÇ HALA HAYATTA MI?

Hamas’ın baskın yaptığı ve 260 kişinin öldüğü Kibbutz Reim’deki müzik festivali alanından militanlarca kaçırılan Almanya vatandaşı Shani Louk’un ailesi, kızlarının hala hayatta olduğunu düşündüklerini belirterek Alman hükümetini “harekete geçmemekle” suçladı. Dövme sanatçısı Louk’un baygın bir şekilde kamyonette götürüldüğü anlara ilişkin videonun sosyal medyada paylaşılmasının ardından genç kızın öldüğü iddia edilmişti. Ancak, Louk’un annesi Ricarda, kızınınkredi kartının Gazze’de kullanıldığına dair bankadan bilgi aldıklarını belirtirken, “Şu anda Shani’nin hayatta olduğuna ancak ciddi bir kafa travması geçirdiğine ve durumunun kritik olduğuna dair kanıtlarımız var. Her dakika kritik” dedi.

TİM TEKRAR DEVREDE!

İsrail’in Cumartesi günü Hamas militanları tarafından rehin alınarak Gazze’ye götürülen 100’den fazla sivili kurtarmak için özel rehine kurtarma birimi “Sayeret Matkal”ı devreye soktuğu bildirildi. İsrail Savunma Kuvvetleri’ne bağlı olan ve İngiliz SAS’ını örnek alan birim, İsrail komandolarının sivil bir yolcu uçağını ele geçiren Filistinli korsanlardan 100 vatandaşını kurtardığı 1976’daki Uganda havaalanı baskını ile ünlü. “Genelkurmay Keşif Birimi” olarak da bilinen Sayeret Matkal, rehine kurtarma ve keşif görevlerinde uzman, ayrıca gazileri arasında çok sayıda eski İsrail başbakanı da bulunuyor.

‘İSRAİL, GÜVENLİK BARİYERİNİN AŞILAMAZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORDU’,

Hamas’ın cumartesi günü İsrail’e düzenlediği görülmemiş düzeydeki şok saldırı, İsrail ordusundaki operasyonel ve istihbarat eksikliklerini ortaya çıkardı.

ABD'li senatör: İran'ı bombalamalıyız! İsrail-Hamas savaşında 'yeni cephe'The New York Times’a konuşan dört üst düzey İsrailli güvenlik yetkilisinin ilk değerlendirmelerine göre; İsrail ordusundaki operasyonel başarısızlık, cumartesi sabahı istihbarat yetkililerinin Hamas iletişim ağlarında ani bir artışa ilişkin yaptığı acil uyarının sınır tarafından dikkate alınmaması üzerine başladı. Ancak asıl başarısızlık, Hamas’ın insansız hava araçlarıyla sınır yakınındaki iletişim kulelerini, gözetleme merkezlerini ve uzaktan kumandalı makineli tüfekleri bombalamasına ve devre dışı bırakmasına olanak tanıyan, beton bir temelle güçlendirilen yüksek teknolojili güvenlik bariyerinin aşılamaz olduğunun düşünülmesi oldu.

Hem güçlerin Batı Şeria’ya yönlendirilmiş olması hem de yüksek teknolojili bariyerlere duyulan güven nedeniyle İsrail ordusu sınırın yakınında çok az asker konuşlandırmıştı. Ayrıca habere göre, birçok komutanın sınıra yakın tek bir askeri üste toplanması, militanlar tarafından işgal edilen üsteki komutanların öldürülmesi veya kaçırılması, koordineli bir müdahalenin ve ordunun geri kalanına bilgi iletilmesinin engellenmesine neden oldu. Çok sayıda alt rütbeli asker de kışlalarında uyurken hedef alındı.

Gazze yoğun saldırı altında! İsrail her yerden taarruza geçti...Ordunun saldırının büyüklüğünü anlaması ve militanları bastırmak için yeterli gücü göndermesi ise saatler sürdü.

‘MISIR 3 GÜN ÖNCE UYARDI’

ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Michael McCaul, “Mısır’ın 3 gün önce İsraillileri böyle bir olayın olabileceği konusunda uyardığını biliyoruz. Çok fazla detaya girmek istemiyorum ama bir uyarı verildi. Sanırım sorun hangi seviyede olduğuydu” dedi. İsrail Başbakanı Netanyahu ise Mısır’ın saldırıdan önce İsrail’i uyardığı yönündeki iddiaları yalanlamıştı.