Derecik Vadisi'nde 1950'de meydana gelen heyelanın ardından yamaçlardan kopan büyük kaya parçalarının Sera Deresi'nin önünü kapamasıyla oluşan göl, 2010 yılında tabiat parkı ilan edildi. Hem Trabzon il merkezine hem de Akçaabat'a yakın mesafedeki göl, ulaşım kolaylığının yanı sıra eşsiz manzarası ile ilgi çekiyor. Sera Gölü ziyaretçilerine tabiatla iç içe vakit geçirme ve deniz bisikleti ile gezinti imkanı sunuyor.

Özellikle Arap turistlerin ülkelerine geri dönüşüyle birlikte artık eski işlerinden uzak en durgun dönemlerini yaşayan turistik tesisler, sezon başında işlerinin iyi gittiğini ancak sonrasında hızlı bir düşüş yaşadıklarını kaydettiler.

Şu anda ölü sezona girdiklerinden dolayı işletmelerinin genelde boş vaziyette olduğunu belirten Sera Gölü’ndeki işletme çalışanlarından Mustafa Hatipoğlu, “Bu yıl turizm sezonu, ilk başlarda beklentilerimizi karşıladı ancak daha sonra hızlı bir düşüş yaşadık. Şu anda ölü sezona girmiş bulunmaktayız restoranımız boş vaziyette. Turizm sezonumuz Haziran ayının ilk haftalarında başladı Ağustos ayı son haftaları itibariyle sonlanmaya başladı. Artık Eylül ayı itibariyle çok nadir olarak turistleri ağırlıyoruz onun haricinde yerli turistlerimizle günü kapatıyoruz. Yabancı turistlerimiz genellikle Suudi Arabistan ağırlıklı olup Kuveyt, Ürdün, Dubai gibi ülkelerden gelenler var. Arap turistler yeşili ve denizi çok seviyor ondan dolayı bölgemizi tercih ediyorlar. Özellikle Sera Gölü’ne gelme nedenleri de başta deniz bisikletleri, her gelen deniz bisikletine binmek istiyor. Ardından yemek içmekle zaman geçiriyorlar” dedi.

Turizm hareketliliği son yıllarda artışa geçtiğini ifade eden Hatipoğlu, “Turizm hareketliliği verilere göre sürekli yukarıya doğru çıkıyor ancak bizim burada görmüş olduğumuz kadarıyla biraz düşüş var. Arap turistler kışın nadiren geliyorlar. Okul sezonları olduğu için yerli turistlerimiz gibi daha ağırlıklı yazın geliyorlar. Kışın ise çok nadir olarak şehrimizi tercih ediyorlar” diye konuştu.