Son donemde adını sıkca duyduğumuz yapay zek kavramı iyiden iyiye hayatımızda yer edinmeye başladı. Bir zamanlar sadece bilim kurgu eserlerinde gorebildiğimiz bu ilginc teknoloji, artık cebimizdeki akıllı telefonlara bile girmiş durumda. Peki, genel olarak bakıldığında, gecmişi ve geleceği ele alındığında yapay zek nedir? Konu ilginizi cektiyse sozu fazla uzatmadan listemizi sıralamaya başlayalım.
Yapay zekÂ, akıllı makineler uretmeyi hedefleyen bir bilgisayar bilimi alanıdır
Teknoloji dunyasının odak noktası haline gelen yapay zekÂ, genel olarak bir bilgisayar bilimi alanıdır. Sınırlarını giderek genişleten bilgisayar biliminde ulaşılan en ust nokta konumundaki bu kavram, akıllı makineler uretmeyi hedefler. Oğrenebilen, sebep sonuc ilişkisi kurabilen, problem cozebilen, planlama yapabilen ve en ileri seviyede gercek objelerle iletişim haline gecebilen makineler uretmek icin yapay zek teknolojisi geliştirilmektedir.
Yapay zek kavramının cekirdek bileşeni: “Bilgi muhendisliği”
Yapay zek kavramının temelinde bilgi yatar. Bu teknolojinin cekirdek bileşeni ise bilgi muhendisliğidir. Bilim insanları ve bilgisayar muhendisleri, yapay zek calışmalarında makinelere olabildiğince fazla bilgiyi oğretmeye calışır. Zeki makineler uretebilme yolunda yapılan calışmalarda, yapay zek sistemlerinin bu bilgiler arasında bağlantı kurabilmesi icin karmaşık algoritmalar geliştirirler.
Makine oğrenimi (Machine Learning) ile yapay zek teknolojileri hızla gelişmektedir
Bilgi muhendisliğiyle birlikte ilerleyen bir başka yapay zek niteliği de makine oğrenimi olarak adlandırılmaktadır. Yapay zekÂnın, herhangi bir kişi tarafından yonetilmeden, veri şablonlarını tanımlaması ve sınıflandırabilmesi icin makine oğrenimi kavramı cok buyuk onem taşır. Bilincli makinelere giden yolculukta makine oğrenimi vazgecilmezdir. Tıpkı kucuk bir cocuğun zaman icerisinde yaşamayı oğrenmesi gibi, yapay zek da ceşitli bilgileri oğrenebilir ve bunlar arasında bağlantılar kurabilir.
Derin oğrenme, yapay zek teknolojilerinde gelinen en guclu formdur
Yapay zek geliştirmede makine oğreniminin ileri seviyesi derin oğrenme olarak nitelendirilir. Derin oğrenme; makine oğrenimi ve yapay zek algoritma geliştirmeleri kavramlarının en guclu formudur. Derin oğrenme sayesinde yapay zek sistemlerine yapay sinirsel ağlar geliştirilmektedir. Bu teknoloji henuz bebek adımlarıyla ilerliyor olsa da, ilerleyen zaman icerisinde tıpkı memelilerin beyinsel fonksiyonları gibi işleyen sinirsel yapay zek ağlarının oluşması sağlanacaktır.
Yapay zek aslında hayatımızın bircok noktasında bizimle birlikte
Bundan on ya da on beş yıl once yapay zek dendiğinde insanlar ancak kitaplarda okudukları, dizilerde ve filmlerde gordukleri ucuk ornekleri akıllarına getirebilirlerdi. Şimdi ise giderek normalleşen ve hayatımızın her alanında sessizce rol almaya başlayan bir yapay zek teknolojisiyle karşı karşıyayız. Televizyon reklamlarında bircok akıllı telefon firmasının on plana cıkardığı bu ilgi cekici kavram, akıllı telefonlarımıza “akıllı” dememizin en onemli sebeplerinden biri.
iOS cihazlarınızda “Hey Siri”, Android cihazlarınızda “OK Google” kelimeleriyle erişebildiğiniz sesli asistanlardan Google Gorsel arama ozelliğine, ileri seviye anti-virus yazılımlarından Volvo ’nun otomatik frenleme sistemlerine kadar bircok alanda yapay zekÂnın nimetlerini kullanmaktayız. Bunlara ek olarak yeni nesil akıllı telefonların kamera yazılımları da yapay zek teknolojisiyle guclendirilmiş durumda. Yuz tanıma, yuz guzelleştirme ve benzeri kamera ozellikleri bu teknoloji sayesinde gunumuzdeki seviyelerine ulaşmış durumdalar.
Zayıf ve guclu yapay zek ayrımı
Akıllı telefonlarımızda, teknolojik otomobillerimizde ve yeni nesil ev eşyalarımızda kullandığımız yapay zek sistemleri zayıf yapay zekÂlar olarak nitelendiriliyor. Bunlar genel olarak bizim işlerimizi kolaylaştırmak ya da bizleri eğlendirmek amacıyla varlıklarını surduruyorlar. Ancak ote yanda guclu yapay zekÂlar var ki, insanı endişelendirecek kadar yetenekliler.
Google ’ın Go şampiyonu AlphaGo ’su, IBM ’in super yapay zekÂsı Watson ve henuz adını dahi duymadığımız bircok yapay zek algoritması insanların başaramadığı işler yapabiliyor. Aslına bakarsanız guclu yapay zekÂları gormek icin geleceğe yolculuk yapmamıza gerek yok. Teknoloji gundemini iyi araştıran biri, şu an geleceğin ta kendisini yaşıyor olduğumuzu rahatlıkla gozlemleyebilir.
Yapay zekÂnın riskleri ve korkutucu yonleri
İnsanların hayatını kolaylaştıracak akıllı makineler ve robotlar, şuphesiz ki heyecan verici gelişmeler. Yuzyıllardır gelişim icin canla başla calışan insanoğlu belki de yapay zek teknolojileri sayesinde nihayet rahata erecek ve riskli işleri makinelere yaptırabilecek. Peki, bu dikkat cekici teknolojinin riskleri yok mu? Bircok kişiye komik geliyor olsa da yapay zekÂlı super robotlar uretmenin son derece buyuk riskleri ve korkutucu yonleri var.
İnsan beyninin kapasitesi henuz tam olarak bilinmiyor olsa da, ortalama insan figurune baktığımızda herkesin bir Einstein olmadığını gormek zor değil. Yapay zekÂlı ve algı seviyesi yukseltilmiş robotların en buyuk tehlikesi, her birinin inanılmaz hızlı şekilde oğrenme yeteneğine sahip olması olabilir. Bilinc seviyelerini insan ustu seviyelere cıkarabilmek icin onlerinde hicbir engel olmayan super yapay zek sistemleri, cok ucuk bir fikir gibi gorunuyor olsa da gunun birinde insanlığı emri altına alabilir. Bunu biz iddia etmiyoruz, Bill Gates ve Elon Musk gibi modern cağın dÂhileri iddia ediyor.
Kaynak: 1 2