Akademisyenlik zor iş. Coğu oğrencinin hayalini bir makalede, bir tezde isminin olması susluyor. Bir makale icin aylarca emek vermek, ortaya bir problemin cozumunu koymaya calışmak hic de kolaylıkla yapılabilecek bir iş değil. Bu nedenle, işin acıkcası, coğunlukla hayal olarak kalıyor akademisyenlik planlarımız. Fakat bizden şanslı olanlar var. Onlarca insanın hayalini susleyen harika makalelere imza atan bir kahraman… Yoksa “pati atan” mı demeliydik? Gelin o harika kahramanla tanışalım.
“Oğrenci miyav saatleri 10-14 arasıdır”
Once biraz hayal kuralım. Kedilerin ve kopeklerin akademisyenlik yapabildikleri harika bir dunya duşunun. Odaları, kursuleri, cantaları, burunlarının ucunda gozlukleri ve bilgisayarları olsun… Oğrencileri de var tabii. Ne kadar renkli bir universite hayatı gecirirdik, duşunsenize. İnsanın ici icine sığmıyor. Bu ufaktan animasyon film hissi veren hayal, tam anlamıyla olmasa da, 1970 ’li yıllarda gercekleşmiş. Bir kedinin imzası, bir makalede yer almış.
Patileriyle kazıdı
Michigan State University ’nin fizik profesorlerinden olan Jack H. Hetherington, yaptığı calışmalarla o gunlerde de adını duyurmuş onemli bir bilim insanı… Kendisi helyum-3 izotoplarının farklı sıcaklıklardaki davranışlarını ortaya koyabilmek icin “Two-, Three-, and Four-Atom Exchange Effects in bbc 3He.” başlıklı bir makale kaleme alıyor. Elbette, her makalenin ortaya cıkış nedeni gibi, bu makalenin ortaya cıkış nedeni de yayımlanabileceği bir akademik dergide yer alması… Fakat Hetherington ’un beklemediği ve tamamen burokratik olan bir engel, bir şekilde bu makalenin yayımlanmasını engelleyecek gibi oluyor. Profesorun imdadına ise, bu noktaya patileriyle kazıyarak gelen kedisi Chester yetişiyor. Akademisyen olmak zor da, akademisyen kedisi olmak kolay mı sanki?
Şans da etkili aslında
Chester ’ın tarihe gecmesini sağlayan olayda şansın etkisi de yadsınamaz tabii ama o kadar miyav, kedi kariyerinde de olur. Kacımızın boyle havalı akademik bir calışması var da Chester ’ı yargılayabilelim yahu? Her neyse, konuyu anlatalım.
Hetherington, makaleyi dergiye gondermesinden once bir arkadaşıyla paylaşıyor. Arkadaşı makaleyi okuyor ancak aynı zamanda meslektaşı da olan arkadaşı, makalenin kabul edilmeyeceğini soyluyor. Zira Hetherington, buyuk bir hata yaparak (Aslında buyuk değil, ama neyse) cumlelerdeki ozneleri “ben” şeklinde yazmak yerine “biz” şeklinde yazıyor. Eh, dergiye gore de eğer “biz” diyorsanız o makaleyi en az iki kişi yazmış olmalı. Peki, ikinci kişi kim?
“Willard ile goruşeyim o zaman”
Hetherington duşunuyor, ne yapacağına karar veremiyor başlarda. 1975 yılında haliyle bir bilgisayar sahibi olmadığı icin, cumlelerin yapısını değiştirmek yerine bambaşka bir şey duşunuyor: Makaleye kedisinin de imzasını eklemek!
Siyam kedisi olan Chester, Willard isimli bir kedinin yavrusuydu. Chester ’ın ismini makaleyi imzalayabilecek bir hale getirmek icin şoyle bir şey yapıyor: F.D.C. Willard. Yani, Felis Domesticus Chester Willard. Felis Domesticus ise, Siyam cinsi kedilerin Latince ismi…
Dergi, bu haliyle makaleyi kabul ediyor. Hetherington ’a gore, muhtemelen derginin editorleri, bu hikÂyede bir miktar sevimlilik yakalamış. Yoksa aslında bu kadar katı kuralları olan bir dergi icin epey radikal bir hamle, tahmin edeceğiniz uzere. Hetherington ’un sırrı, kendisiyle birlikte uzunca bir sure kalıyor, ta ki bir meslektaşı Willard ile goruşmek isteyene kadar… O noktada herkes gulmeye başlıyor tabii.
Tek makale ile kalmadı
F.D.C. Willard ’ın ismi, daha sonra bir Fransız bilim dergisinde helyum-3 uzerine yazılmış başka bir makalede de tek yazar olarak yer almış. İki harika fizik makalesinde imzası olan bir kedi olmak… Daha keyifli, daha miyavlı ne olabilir yahu? Bravo sana Chester, eminim annen Willard seninle gurur duyuyordur.
Diğer kedilerin yolunu actı
Ne var ki, Chester ’ın başardığı tek şey, iki makalede isminin yer alması değildi. Kendisinin sayesinde, 2014 yılının Nisan ayında American Physical Society (APS) butun kedi eş-yazarlı makalelere acık erişim imkÂnı sağlamış. Hem diğer kedilere ilham olabilmesi hem de derli toplu bir kaynak oluşturulabilmesi icin muthiş bir fırsat. Nitekim, bunun herkes acısından ne kadar buyuk bir fırsat olduğunu şu cumlelerle duyurmuşlar:
”APS, yazarların faydasına sunulmak uzere daha genişletilmiş bir erişime acık dokuman planlamasını yaptığını gururla sunar. Bugun etkin olan bu yeni politika ile kediler tarafından yazılmış butun makaleler ucretsiz olarak erişime sunuluyor. … Schrodinger ’den beri kedilere fizikte boyle bir fırsat sunulmamıştı.”
Patilerine sağlık Chester, miyav ki varsın.