Gizemli sayılar serisinde 33 ’u yazdığımız serinin devamında şimdi de 137 sayısı ve sahip olduğu gizeme değinelim. Bu sayının bilimin gozunde tahmin edildiğinden daha ciddi olduğunu gorebileceğiz.
Tarihin başından bu yana ceşitli uygarlıklarda ve dinsel yapılarda sayılara buyuk anlamlar yuklendiği bilinen bir gercek. Gunumuzden yaklaşık 4 bin yıl oncesine donduğumuzde İbraniler, Yunanlılar, Latinler ve Araplar gibi bazı toplumların onemli tanrılarına ilişkin birer sayı atadığını soylemek sizi şaşırtır mı? Bu kısımda şaşırmamanız daha iyi cunku ikinci bir dalgada geliyor; Mayalar, yarattıkları 260 gunluk toren takviminde biraz daha ileri gidip her tanrıya 1 ille 13 arasında değişen sayı vermişler. İlginc mi? Henuz değil…
Gizemli sayılar dediğimizde aklımıza bir de Platoncular gelmeli. Cunku bu felsefenin oğreticileri; aklı, sağlığı, adaleti ve evliliği etkilediğini duşundukleri sayılardan bahsettiler. Bu anlayışa gore evrendeki tum sayıların bir anlamı vardı ve ilk pozitif sayı olan “1” birliği ve tek olmayı cağrıştırırken 10 mukemmelliğe gonderme yapıyor. Konuyla ilgili son bir orneği sokak jargonu sayabileceğimiz “31 cekmek” şeklinde tabir edilen masturbasyondan verelim; 31 sayısı, masturbasyon sozcuğunun Arap alfabesinde karşılık bulan sayısal değerdir.
Sozun ozu, sayılar tarih boyunca medeniyetler ve dinsel oluşumlar icin oldukca ciddi onem taşıyordu. Peki 137 ’nin gizemi nerede? Richard Feynman ’a kulak verme zamanı…
Richard Feynman
Feynman, dunyanın gorduğu en buyuk katliamlardan biri olan Birinci Dunya Savaşı ’nın sonuna doğru gozlerini actı. 16. yaşını kutlarken sadece pastasındaki mumları uflemekle yetinmemiş ve turev ile integral hesabını tum yonleriyle kavramış. Aradan henuz 1 yıl gecmişken lisans derecesini yapacağı MIT (Massachusetts Institute of Technology) ’e girdi. Parlak cocukmuş. Hatta altın cocuk demek daha doğru. Tarihler 1942 ’yi gosterdiğinde A.B.D ’nin İkinci Dunya Savaşı ’ndaki en buyuk proje olan Manhattan Projesi (atom bombası projesi) icin cağrılmış. Kuantum elektrodevinimi uzerindeki calışmaları nedeniyle de 1965 yılında Julian Schwinger ve Sin-Itiro Tomonaga ile birlikte Nobel Fizik Odulu ’ne layık gorulmuş. Feynman burada atomaltı parcacıkların karmaşık yapısı icin basit bir gosterim geliştirmiş ve onun bu gosterimi Feynman Cizelgeleri olarak biliniyormuş.
Fiziğin ağır toplarından biri Feynman Yani, Richard Feynman, fizik dunyasının gorduğu ve onunu iliklediği ustat bir bilim insanı olarak tanınıyor.
Gizemli sayılar arasında yer alan 137 ile Richard Feynman arasındaki ilişki Sorumluluk aldığı projelerden alnının akıyla cıkma ozelliği Feyman ’ı tanımlamaya yetmiyor. Kendisi gizemli sayılar arasında bulunan 137 ile yakından ilgileniyor. Hatta bu sayı ile aralarında o kadar sıkı fıkı bir “ilgi bağı” kuruyor ki tum fizikcilere bu sayının barındırdığı gizemi vurgulamak adına ofis ve evlerine asmalarını salık veriyor. Amac, bildiklerimizin bilmediklerimizin yanında ufacık kaldığını surekli gostermek…
137 ve İnce yapı sabiti
Fizikte “Sommerfeld sabiti” olarak da adlandırılan ince yapı sabiti, temel yuklu parcacıklar arasındaki elektromanyetik etkileşimim gucunu tanımlayan boyutsuz bir fiziksel sabit olarak tanımlanıyor. 137 ise belirtilen bu tanımın aksini ifade ediyor. ve elektronun bir fotonu yayma ya da soğurma olasılığıyla ilişkisini belirtiyor. İnce yapı sabiti aynı zamanda ‘alfa ’ adını da yanıtlamakta ve elektron yukunun karesini alıyor ve ışık hızı carpı Planck sabitine bolunurse ona ulaşmamızı sağlıyor Bitti mi? Bitmedi…
Tum bunların en ozet acıklaması; 137 sayısı ile ilgili olarak, elektromanyetizm (elektron), gorelilik (ışık hızı) ve kuantum kuramı (Planck sabiti) kesişmesini kapsadığı anlamı cıkıyor.
137 boyuttan bağımsız olması yonunden de anlam taşıyan bir sayı Evet, bu gizemli sayı boyuttan bağımsız.. Soz gelimi, Işık hızının saniyede yaklaşık 300.000 kilometre olduğunu biliyoruz. Verilen bir orneğe gore bu sayı, Mars ’taki ya da Sirius yıldızının ondorduncu gezegenindeki bilimcilerin yuk, hız ve Planck sabitinin kendi versiyonları icin hangi birimleri kullanırsa kullansınlar 137 ’yi bulacaklarını soyluyor.. Ayrıca kendisi asal bir sayı olarak matematikteki yerinde duruyor.
137 ile ilgilenen tek bilim insanı Feynman mı?
Direkt cevap verelim; hayır! Yarım asırlık bir araştırmanın gerektirdiği bu gizemle ilgilenen isimlerden biri de Werner Heisenberg. Bakın ne diyor?
“Kuantum mekaniğinin tum bilinmezlikleri 137 ’nin barındırdığı anlam keşfedildiğinde ortaya cıkacak.”
Kendisinin şu sozleri soylediği de anlatılır: “ Mezuniyet oncesi oğrencilerime dunyanın herhangi bir yerinde sıkıntıya duşerlerse bir kartona ”137” sayısını yazıp kalabalık bir caddenin koşesinde havaya kaldırmalarını soylerim. Eninde sonunda bir fizikci sıkıntıda olduklarını anlayacak ve yardıma gelecektir.”
İlginc bir yaklaşım olduğunu inkar edemeyiz…
Bill Riemers ’in 137 sayısına ilişkin acıklaması Yazının bu kısmında da Bill Riemers ’a kulak verelim: Klasik fizik bize periyodik tablonun # 137 elementinin yakaladığı elektronların ışık hızında hareket edeceğini soyluyor. Daha basit bir ifadeyle 137, bir elektronun tek bir fotonu absorbe etme olasılığıdır.” Malum, protonlar ve elektronlar fotonlarla etkileşime girerek bağlanır.” Riemers devam ediyor: “Boylece 137 proton aldığınızda, 137 foton elde edersiniz ve yuzde 100 emilim şansı elde edersiniz. Yerdeki bir elektron ışık hızında yorungeye donecektir. Bu karadeliğin elektromanyetik eşdeğeridir. Kutlecekimli bir kara delik icin, genel gorelilik, gezegenlerin ışık hızında ve otesinde yorungede bulunmalarını onlemek icin kurtarmaya gelir. Elektromanyetik bir kara delik icin Genel gorelilik kurtarmaya gelir ve eleman 137 ’yi elektronların ışık hızından daha hızlı hareket etmesinden kurtarır. Bununla birlikte, genel gorelilik ile bile, element 139 hala ışıktan daha hızlı hareket eden elektronlara sahip olacaktır. Einstein ’a gore bu imkansızlık. Dolayısıyla 137 sayısını hala anlamış değiliz.”
Gizemli sayılar arasında olan 137 sayısı sırrı ne?
Bircok bilimsel acıklamaya rağmen bu gizem tam anlamıyla cozulemedi. Ancak 137 sayısı bilimin gozunde hic de basit bir sayı değil. Hatta olağanustu ve şaşırtıcı bir sayı. Ancak bu olağanustuluğun cozulmesi icin bilimin uzun sure calışacağı kesin gibi duruyor. Konu kuantuma kadar uzanıyor sonucta.
Siz ne diyorsunuz?
Kaynak:1 2 3 4 5