Kimimizin unutmak istediği, kimimizin nostaljiyle hatırladığı, kimimizin cok ozlediği lise zamanları…
Okulu kırmacalarıyla, kopya cekmeceleriyle, girilen turlu turlu tripleriyle ve dinlenilen muziğin etkisinde cok kalınmasının tum belirtilerini taşıyan; cağının kanseri, geleceğinin tedavisi liseliler ve lisede yaptıklarımız…
Sevgiliyle sinemaya gitmek ve karanlığın nimetlerinden faydalanmak
Lisede okuyor olmak ve aileyle yaşıyor olmak gibi genel problemlerden mutevellit sevgilinizle sırnaşık battaniye pozisyonlarında film izleyecek yaşta değilsiniz henuz. Olsun! Hala sinema salonları, o salonların sevgili koltukları var. Sevgili omzunda film izlemek, liseyi lise yapan heyecanlardan biriydi.
Tekel ’den bira alabilmek icin yaşı buyuk numarası yapmak
Ya da mahalledeki abilerden birini ikna etmeye calışmak, en olmadı kapuşonluyu cekip 14 yaşında olduğunuzu caktırmamak, sakin olmak. Bir McLovin kimliği de daha yararlı olabilirdi tabi, ama burası Amerika değil ve buyuk ihtimalle pacayı sıyıracağız alışverişimizi yaparken, merak etmeyin.
Kankalarla okulu kırıp nargile icmeye gitmek
Ozellikle oğle tatilinizin olduğu bir lisedeyseniz o tatilde okulu kırmak pek bir tatlıdır. Birkac kişi kaytarır, ortalama bir cafede yaklaşık 5-6 saatinizi pinekleyerek gecireceğiniz, ice tea havuzuna duşeceğiniz ve nargileye doyacağınız muhabbet ortamına hazırlıklı olun.
Parklarda bir sigarayı on kişi donmek
Bir bilemedin iki fırt en fazla duşecek, aban aban aban…
Rakip okulla kavgaya girişmek, kazanınca hissedilen zafer duygusu
O gun samanlıklar seyran olur, sizin okul kazanmıştır, Dunya kurtarılmış gibidir.
Sınıfta gitar calmayı bilen tek oğrenci eşliğinde soylenen şarkılar
Boş kalan derslerde veya oğretmenin bir nağme duyası geldiğinde istenen bir istektir. Yuzlerden belli olmasa da hep beraber soylenen o şarkılar ayrı bir mutluluktur aslında.
Ortalığı yara yara uzun eşek oynamak
Lise dendiğinde akla gelen birkac şeyden biri uzun eşek. Yastık olması istenen sınıfın hafif şişman, sempatik oğrencisi, kızlar gelin siz de oynayın temalı sataşmalar ve alıp giden bir saldırganlık silsilesi….
Arkadaşlar arasında lafı yapılacağına emin olunarak alınan gıcır ayakkabı
Bilenler bilir. Okulda modayı belirleyen birkac populer kız veya erkek oğrenci vardır. Diğer oğrencilerin ayakkabı ve okul cantası, ayrıca sac modellerine onculuk eden bu oğrencilerin itinayla takip edilmesi gerekir.
Birinden gizli gizli hoşlanmak, ortak arkadaşın inceden aranızı yapması
“Ben Cem ’den hoşlanıyorum ama sakın ona soyleme.” bu bile bir caresizlik yakarışıdır ki arkadaş araya girsin, soz konusu Cem ’in ağzını arasın; “Bizim Gizem var ya, ne duşunuyorsun onun hakkında, hoş kız mı sence?” ve akabinde patlatılan “Cunku senden hoşlanıyor da. Cıkmak ister misin?” temalı copcatanlıklar, gizli bakışmalar, soz konusu Gizem kadar ara bulucu bir arkadaşa sahip değilseniz o zaman platonik bakmacalar, hayaller, umutlar… Can yakan lise aşkları.
Sıra dayağı gibi toplu dayakların acı verici olmasına rağmen sınıfta uyandırdığı guzel birlik olma hissi
Cunku sadece siz değil herkes dayak yiyordur ve toplu cetvel darbesi bittikten sonra herkes birbirine anlayışlı ve karşındakinin acısını hisseden empatik bakışlarla bakar. Hoştur. Karne alındıktan sonra cekilen toplu sınıf fotoğrafına benzer.
Karambol gibi sonradan kaka olacağı garantili şakalar yapmak
Acı verici, yer yer morartan şakalar… Bunun bir başka versiyonu olan el kızartmaca da aynı amaca (acı vermek) sahiptir ki neden oynadığımızı şimdi baksak bir turlu anlayamayız. Ama o zamanlar nedense eğlenceliydi. Salak mıydık neydik sanki?