
Leonardo da Vinci‘nin gizemlerle dolu tablosu Mona Lisa, gun gecmiyor ki yeni bir rivayete daha konu olmasın. Gorenlerin “Aaa, kucucuk bir şeymiş ayol!” dediği tablodaki detaylara bir turlu nokta konulamıyor. Kaşlarından gulumsemesine, duruşundan kim olduğuna dair bitmek tukenmek bilmeyen tartışmalar, daha iyisini bulana kadar en iyisi bu dedirten cinsten bilimsel araştırmalar… Calındığında bile bir muzenin ziyaretci akınına uğramasını sağlayan muhtemelen tek eser o.
Gelin bu şaheseri bir de bizim gozumuzden tanıyın.
Yokluğu bile merak uyandırıyor
Louvre Muzesi ’nden 1911 yılında Vincenzo Peruggia tarafından calındıktan hemen sonra, Mona Lisa tablosunun boş kalan yerini gormek icin insanların akın akın muzeye gittiği kayıtlara gecmiş. Muzede hÂlihazırda sergilenen tablonun, orijinali calındığı sırada, yeri boş kalmasın diye yapılan altı kopyadan biri olduğu hÂl soylenir.
Louvre ’da bir dediği iki edilmiyor
Tabloyu saatte ortalama 1.500 kişi ziyaret ediyor. Soz konusu şaheser, 20 derecelik ısıda ve 3 kat camın arkasında korunuyor. Mona Lisa her yıl, sadece bir gun, yerinden indirilerek temizleniyor. Bu temizlik surecinin en doğal sonucu da, o gunun Louvre Muzesi ’nin en sakin gunu olması.
Perspektif oyle olmaz, boyle olur!
Teknik detayları, guluşu ya da kaşları kadar konuşulmasa da, insanların dikkatini ceken Mona Lisa, Leonardo da Vinci ’nin -yine kendi geliştirdiği- “atmosferik perspektif” uyguladığı tablolarından biri. Antik Cağ ’da “insanı, ilahî guzelliğe en yakın hÂliyle” resmetme tutkusuna, Ronesans doneminde geri donuldu. Leonardo ’ya soracak olursanız -keşke sorabilsek- uzaktaki cisimler, atmosferin etkisiyle daha silik ve sisli gozukurler. Bu tarz, Leonardo ’nun, “uzağa doğru cisimleri kuculten ama onları aynen yakındakiler kadar belirgin cizen” 14. yuzyıl perspektif anlayışına bir cevap niteliğindedir.
Başına gelmeyen kalmamış
Leonardo tabloyu, 1516 ’da Amboise ’daki şatosu icin satın alan Fransa Kralı 1. Francis ’e satar. Zaman icinde tablo sırasıyla Fontainbleau, Paris ve Versailles ’ı dolaşıp nihayetinde 14. Ludwig ’in koleksiyonuna dahil olmuş. Daha sonra Louvre ’da sergilenmeye başlayan tabloyu Napolyon muzeden alıp yatak odasına asmış. Napolyon doneminin sona ermesinin ardından Mona Lisa eski yerine, yani Louvre ’a geri donmuş. 1911 ’de İtalyan bir hırsız tarafından calınan tablo, iki sene sonra Floransa ’da ortaya cıkmış. İtalya ’da bazı sergilerde yer aldıktan sonra, Fransa ’ya iade edilmiş.
Bahtsız Lisa ’nın, pişmiş tavuğun başına gelmeyen cinsten seruveni bununla da son bulmuyor. 1956 senesinde uzerine asit dokulmek suretiyle saldırıya uğrayan tablonun restorasyonu seneler surmuş; restorasyon sırasında tablonun buyuk bir bolumu yeniden boyanmış.
Peki ama kimin nesi bu kadın?
Kesin kimliği konusunda spekulasyonlar devam etse de, rivayetler arasında, “Fransız bir tuccarın eşinin portresi” olduğu var. Ustunde yeni olen cocuğunun acısını taşıması yuzundeki gizemli ifadenin varsayımlarından biri. Diğer bir rivayet ise; Floransa ve Toskana bolgesinin hakimi, unlu İtalyan Medici Ailesi ’nin akrabası, zengin bir burjuvanın kızının portresi olduğu yonunde. Ve yine rivayet edilir ki; kızın babası, resimdeki kızın kendi kızından daha cirkin olduğunu soylemiş, bunun uzerine Leonardo bunu sanatına yapılmış bir hakaret olarak algılayıp babaya postayı koymuş ve Floransa ’yı terk etmiş. Başka bir soylenti de; Mona Lisa ’nın, Leonardo ’nun bizzat kendisi olduğu yonundedir. Bitti mi sandınız? Bitmedi. Daha cok ses getiren bir rivayet daha var ki, o da; Da Vinci ’nin, asistanı Gian Giacomo Caprotti da Oreno ile eş cinsel bir ilişki icinde olduğu ve “Mon Salai” (benim kucuk şeytanım) diye hitap ettiği sevgilisine, Mona Lisa ’nın manzara resminin bir parcası olan şeytan koprusunu resmederek atıfta bulunduğudur. Resmin Salai ’ye fazlasıyla benzemesi de ayrıca dikkate şayandır. Leonardo ’nun Oreno ’ya taktığı lakap olan Mon Salai ’nin de, Mona Lisa ’nın anagramı olduğu dikkatinizi cekmiş olabilir.
Tum bunların yanı sıra genel gecer kabul goren en temel rivayet, Meryem Ana ’nın (Madonna) kısaltması olan “Mona” (doğrusu Monna bu arada) ile modellik yapan kişinin, Francesco del Giocondo ’nun karısı Lisa ile adının birleşiminin, tabloya ismini verdiği yonundedir. Bu nedenle, Mona Lisa ’ya İtalyanlar “La Gioconda”, Fransızlar ise “La Joconde” der.
Nedir bu kaşların sırrı?
Ronesans donemi Floransa ’sında kaşların tamamen alınması modası gereği, Mona Lisa ’mızın kaşsız olduğu soylenir. Pascal Cotte tarafından yapılan calışmalarda, Mona Lisa ’nın kaş ve kirpiklerinin de olduğu ancak yapılan restorasyon calışmalarında bunların silindiği belirtilmiştir. Chuck Palahniuk ’un “Diary” kitabındaki tanıma gore Mona Lisa ’nın kaşlarının olmamasının sebebi, Leonardo ’nun kaşları en son cizmiş olması ve 17. yuzyılda bir restoratorun yanlış bir cozucu kullanması sonucu kaşların silinmiş olmasıdır. Hulio Ermida adlı bir jinekolog da, Mona Lisa ’nın kaşlarının kirpiklerinin olmamasını cirkin ve hasta olmasına bağlar. “Jinekolog mu?!” diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Ermida, Leonardo da Vinci resmini yaptığında Mona Lisa ’nın 24 yaşında olduğunu ve bu yaş grubunda o donemlerde pek cok onemli hastalık gorulmeye başlandığını belirtmiş, resmi uzun uzun inceledikten sonra bu hastalıkların bircoğunu bulduğunu one surmuştu.
Mona Lisa yuzde kac mutlu?
Bitmek tukenmek bilmeyen ,“Bu kadın gulumsuyor mu, yoksa acı acı tebessum mu ediyor?” sorunsalına yeni bir araştırma konusu daha eklendi. Altın orandı, gulumsemeydi derken, sonunda yuzdeki duygu dağılımı yuzdesini de tespit ettiler. Araştırmacılara gore Mona Lisa yuzde 83 mutlu, yuzde 9 tiksinti icinde, yuzde 6 korkuyor, yuzde 2 ise ofkeli. Bu sonuca Amsterdam Universitesi ile Illinois Universitesi ’nin ortak hazırladığı “bilgisayarla duyguları tanıma programı” kullanılarak ulaşılmış. Netice olarak Mona Lisa ifadesiz bir kadındır. Peki Leonardo ’nun amacı zaten bu muydu? Bu da muhtelif rivayetler iceren ayrı bir konu.
Hasta ettiniz beni!
Mona Lisa ’da yuksek kolesterol varmış, araştırmacılar oyle diyor. Yuz ifadesinin, kadının sağlık durumu hakkında onemli işaretler taşıdığı duşunuluyor. Palermo Universitesi ’nden Vito Franco, bu yuz ifadesinin, goz cevresinde yağ asitleri birikimine neden olduğunu soyluyor ve modelin sol goz cukurunda “ksantelazma” hastalığının bulunduğunu iddia ediyor.
Balkon guzeli
Mona Lisa neden balkonda? Bu soruya da, “O donemde evli kadınlar sosyal hayatta yer almazlardı, ev hanımı modunda bir hayat yaşarlardı.” yorumu getirilmiş. Bu sebeple de yuzun sol yanı, dunyayı daha iyi tanıyamamanın verdiği sıkıntıyı ifade edermiş. Belki de tum bu acıklamalar son derece gereksizdir. Leonardo abimiz belki de manzaraya katmak istediği atmosferik perspektiften dolayı Mona Lisa ’ya balkonda durmasını, orada durursa resmin daha guzel olacağını soylemiştir. Bize gore gayet mumkun gorunuyor?
Gozlerindeki sır
Mona Lisa “ayrıntıda gizlidir” de diyebiliriz aslında. Lisa ’nın sağ goz bebeğinde “l” ve “v” harflerinin olduğu ortaya cıktı. Harfleri keşfeden İtalya Kulturel Miras Komitesi Başkanı Silvano Vincenti, bunun Leonardo da Vinci ’nin baş harfleri olabileceğini belirtiyor. Sol gozunde ise “c” ve “b” harflerinin gizlendiği belirlenmiş. Ancak tablodaki harfler, 500 yaşında olmasının getirdiği yıpranma nedeniyle net okunamıyor maalesef.
Sıkılmış olamaz mı?
Sanat tarihcilerini en cok meşgul eden şey, Mona Lisa ’nın bu gizemli tebessumu. Kimi araştırmacılara gore Lisa bir sır saklıyor ve bunu yuz hatlarından belli ediyor. Ancak başka bilim insanları da bu guluşu, bir poz icin saatlerce oturmasının etkisiyle, sıkılmış olmasına bağlıyor.
Herkesin bir Mona Lisa ’sı var
Velhasıl, fenomen haline gelmiş bu tabloyu herkes kendi meşrebine gore yorumlamış, kılıktan kılığa sokmuş. Belli donemlerde zamanın sanatcılarından da nasibini almamış değil. Eugène Bataille, 1883 ’te Le Rire (Kahkaha) adlı “pipoyla sigara icen Mona Lisa” calışmasını yaptı. Marcel Duchamp ’ın Mona Lisa ’yı alaya aldığı L.H.O.O.Q. adlı, kendi cağına gore postmodern tablosu/calışması, insanların hayret dolu bakışlarına maruz kaldığında takvimler 1919 ’u gosteriyordu. Bu unlu tabloyla ilgili bir başka calışma da Salvador Dalí ’nin 1954 ’te yaptığı Self Portrait Mona Lisa ’dır. Diğer guncel yorumlara erişmek icin: http://www.pinterest.com/search/pins/?q=mona%20lisa&term_meta%5B%5D=mona%7Ctyped&term_m eta%5B%5D=lisa%7Ctyped
Uzaya gulumseyen ay yuzlu guzel Bunu da gormedik demeyin. Uzayda iletişim icin radyo sinyalleri yerine optiği kullanmaya calışan NASA, 2009 yılından bu yana Ay ’ın yorungesinde bulunan Ay Keşif Uydusu ’na (LRO) Mona Lisa ’nın gri tonda optik sinyallerini gonderdi. Bu sayede, Ay Yorungesi Lazer Altimetresi (LOLA) araştırmacılarından David Smith, ilk kez uzayda tek yonlu lazer iletişimi kurmayı başardıklarını soyledi.
Bonus 1: O sadece bir tablo değil, bir şarkı aynı zamanda Nat King Cole ’un kadife sesinden Mona Lisa yorumu… Dinlemeye değer. Elvis Presley yorumu icin de:
Bonus 2: Pink Da Vinci Mona Lisa ’yı konu alan Pembe Panter cizgi filmi.