Ulkenin en buyuk gulumsemesinin sahibi aramızdan ayrılalı 15 yıl oldu ancak o hala belleklerimizde, hatırlarımızda en guzel yerlerden birinin sahibi. Bu kadar cok sevilmesinin nedenini anlamak, anlatmaya calışmak gercekten cok guc. Cunku Kemal Sunal ’ın ekranda gorunduğu anda hakimiyet kuran o eşsiz sihrin mantıklı bir acıklaması yok. O tanıştığı her kuşağın sevgili olmayı başardı ve halen dahi olmaya devam ediyor.
1.Vefa ’lı yıllar
1944 yılında İstanbul ’un Kucukpazar semtinde dunyaya gelen Kemal Sunal, Mimar Sinan İlkokulu ’nun ardından Vefa Lisesi ’ni bitirdi. Vefa onun icin de bir semt adından fazlası oldu . Okulu, mahallesi, cocukluğu, gencliği… Hepsine karşılık geliyordu bu dort harfli sozcuk. Vefa lisesindeki yılları haylazlığın, şamatanın bol olduğu bir donem oldu. Esprilerden, gırgırdan hic geri kalmadı. Kendi deyimiyle o yıllarda Hababam Sınıfı ’nı adeta birebir olarak Vefa Lisesi ’nde yaşamıştı. Kocero Kemal lakabı ile hem futbol takımının amigosu, hem de sınıfı mumessiliydi okulda. Tiyatro kulubundeyken sahnedeki maharetlerini fark eden felsefe hocası Belkıs Balkır onu Kenterler ’le tanıştırdı ve boylece sahne macerası başlamış oldu.
2. Kenter Tiyatrosu ’nda profesyonel oluyor
Kent Oyuncuları ’ nda Zoraki Tabip, Fadik Kız ve Deli İbrahim oyunlarıyla profesyonel oldu. Bir yandan universite oğrenimine de başlayan Sunal, bir sure tiyatro ile okulu bir arada goturmeye calışsa da, tiyatro tutkusu baskın geldi ve universite eğitimine ara vermek durumunda kaldı.
Pendik Tiyatrosu ’nun kurucu kadrosunda yeraldıktan sonra kariyer durakları sırasıyla Ayfer Feray(Sakar Şakir filmindeki Sevda Hanım) Tiyatrosu, Ulvi Uraz Tiyatrosu ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu şeklinde seyir etti ustanın. Kadrosunda Ercan Yazgan, Metin Akpınar, Zeki Alasya gibi genc yetenekleri barından Ulvi Uraz Tiyatrosu ’nda komedideki maharetlerini, turun ehil isimlerinden tiyatronun kurucusu Ulvi Uraz ’dan oğrendikleriyle ve yetenekli bir genc oyuncu grubunda parlatma fırsatı yakaladı. Rıfat Ilgaz ’ın olumsuz eseri Hababam Sınıfı, tiyatro oyunu olarak ilk kez burada sahnelendi ve oyunun kadrosunda o da yer aldı.
3.Devekuşu Kabare ve Ertem Eğilmez ’in kayıtsız kalamadığı bir yetenek https://www.youtube.com/watch?v=4azVUmEACuY
Ahmet Gulhan, Metin Akpınar ve Zeki Alasya tarafından 1967 yılında kurulan ve ulke tarihimizin en onemli tiyatro ekollerinden biri olan Devekuşu Kabare yıllarında Dun Bugun, Gergedan, Ha Bu Diyar, Yar Bana Bir Eğlence oyunlarında sahneye cıkan Kemal Sunal ’ın kariyerinin donem noktalarından biri de burada gercekleşti. Bir oyunda kendisini izleyen ve yeteneğini farkeden Turk Sineması ’nın efsanevi yonetmeni Ertem Eğilmez, ona Tatlı Dillim filminde rol verdi ve onu Yeşilcam ’ın en buyuk yıldızlarından birine donuşturecek olan surec, boylelikle başlamış oldu.
Dun Bugun Oyunundan Direklerarası (1972) Kemal Sunal ’ın Tv ’deki İlk Goruntusu
4.Arzu Film ve Ertem Eğilmez
Başrollerini Tarık Akan ve Filiz Akın paylaştığı filmde, yolu koyden gecen, antrenorunu Zeki Alasya ’nın canlandırdığı basketbol takımındaki oyunculardan biri olarak ilk kez beyaz perdede izleyicinin karşısına cıktı.Ertem Eğilmez filmlerinin başarısını olcmek amacıyla filmleri vizyona girdikten sonra salon salon gezerek, filmlerinde seyircilerin gulduğu yerleri not alacak kadar mesleğine ve sinemasına tutkun bir duayendi. Gunumuzdeki gibi halk nezdinde tepkilerin geniş olcekte gorulebildiği platformlar soz konusu olmadığından olsa gerek, senaryosunu ve diyaloglarını bu şekilde sınıyordu. Bizlere Kemal Sunal efsanesini kazandıran, Eğilmez ’in bu reaksiyon olcumleri oldu. Eğilmez filmi izlediği salonlarda dikkat ceken bir durum vardı. Enteresan bir şekilde cok fazla repliği olmamasına rağmen seyirci Kemal Sunal ’ı beyaz perdede her gorduğunde guluyordu. Eğilmez bu duruma kayıtsız kalmadı ve takip eden yıllarda kendisine daha fazla rol teslim etti. Yine yardımcı rollerdeki başarılı Oh Olsun, Yalancı Yarim, Koyden İndim Şehire ve Mavi Boncuk performansların ardından, artık daha fazlası icin her şey hazırdı. 1974 yılında Salako filmiyle kendisine ilk başrolu emanet edildi ve Turk Sineması ’nda Kemal Sunal efsanesi başlamış oldu. Kendisini beyaz perdeye kazandıran Arzu Film ekolu bunyesinde hafızalara kazınacak, seyirciye neredeyse tum repliklerini ezberlettiren filmlere imza attı. Adeta yıldızlar karması goruntusundeki Sut Kardeşler, Şabanoğlu Şaban, Tosun Paşa, Kibar Feyzo unutulması guc Kemal Sunal filmleri oldu. Halit Akcatepe ve Şener Şen ile oluşturdukları ikililer, karşılıklı dokturdukleri sahneler halen dahi keyifle izleniyor.
Arzu film ekolune yakından bakmak icin şuradan buyurabilirsiniz
5. İnek Şaban fenomeninin onlenemeyen yukselişi
Salako ’daki rol arkadaşı Meral Zeren ’in eşliki ile yine aynı yıl cekilen Şaşkın Damat ve Hanzo filmleri sonrası, takvimler 1975 yılını gosterdiğinde Hababam Sınıfı ’nda rol aldı ve İnek Şaban rolundeki performansı ile ulkenin adından en cok soz edilen komedi oyuncularından birine donuştu. Daha once ilk olarak Ulvi Uraz Tiyatrosu ’nda sahneye konan, Ertem Eğilmez ’in fikriyle beyaz perdeye uyarlanan Hababam Sınıfı filmlerindeki İnek Şaban rolu o kadar sevildi ki Kemal Sunal ’ın filmografisi, birebir bu filmdeki karakter olarak yer almasa, Şaban ’ın karakteristik cizgilerine yakın pek cok role ev sahipliği yaptı.Sut kardeşler(Sutoğlan Şaban), Şabanoğlu Şaban, İnek Şaban, Dokunmayın Şaban ’ıma, Bekciler Kralı(Şaban Ozguneş), Şark Bulbulu(Şaban Ballıses), Umudumuz Şaban(Ringo Şaban) bu filmlerden bazıları oldu. Hatta o kadar ki filmde canlandırdığı karakterinin ismi farklı olduğunda bile Kemal Sunal ’ın bazı filmlerinde Şaban ismi gecti. Osman karakterini canlandırdığı yapımı Gerzek Şaban(1980) ve Niyazi rolunde gorulduğu Atla Gel Şaban(1984) bu filmlere ornek verilebilir.
6. En iyi erkek oyuncu odulu Kemal Sunal ’ın…
Kemal Sunal ’ın 1977 yılında Kapıcılar Kralı filmiyle Antalya Film Festivali ’nde aldığı “İyi Erkek Oyuncu Odulu” ayrı bir onem teşkil ediyordu. O doneme kadar festivallerde komedyenlere populerlik payelerinden oturu ya da yapıtlarının ust duzeyde sanatsal nitelik barındırmadıkları duşuncesiyle cok fazla odul verilmiyordu. Kemal Sunal filmdeki Kapıcı Seyit roluyle bu gidişatı değiştiren isim oldu ve bu odule layık gorulen ilk komedi oyuncusu oldu. Sunal ’ın aldığı bir diğer odul 1989 yılında Ankara Film Festivali ’nde Zeki Okten klasiği “Dutturu Dunya” ile oldu.
7. Natuk Baytan donemi
Kemal Sunal ’ın Natuk Baytan donemi filmleri icin de ayrı bir parantez acmamız gerekiyor elbette.
Yazı turada atılan paranın dik gelmesi, pokerde kare as ’a 5 as cıkarılması gibi, limon yenmesine dayanamayan mafya babası gibi absurd unsurların yanında, Dikiştutmaz Sabri, Kız İsmet, Gardrop Fuat, Karbonat Erol gibi muazzam isimli kotu adamların yer aldığı filmlerde harikalar yarattı. Natuk Baytan ’ın yonettiği Kemal Sunal. Sakar Şakir, Korkusuz Korkak, Tokatcı, Avanak Apti, Sahte Kabadayı, Yedi Bela Husnu ve Atla gel Şaban filmlerinde filmlerinde ağırlıklı olarak, sıradan halk insanının azılı mafya babalarından ve yoksul halka zulmeden zalimlere karşı tek başına mucadele eden bir ceşit halk kahramanı profillerinde izleyenlerin sevgilisi oldu.
Natuk Baytan donemi filmlerindeki sozunu ettiğimiz enteresan isimli kotu adamları sıraladığımız liste icin sizi şoyle alalım
8. Komedyen kimliğinin biraz uzağında
80 ’li yıllarından ortalarından başlayarak salt gulduru turundeki filmlerin otesinde, Dutturu Dunya, Oğretmen, Garip gibi toplumsal yonu daha kuvvetli, mesajı daha yuksek tonda filmler cekti. Zeki Okten yonettiği Dutturu Dunya donemin en cok dikkat ceken yapıtlarından biri oldu.
9. Ozel televizyonlar ve 90 ’lı yıllar
90 ’lara gelindiğinde Kemal Sunal efsanesinin ulke sınırları icerisinde yeniden parlak bir gerceklik kazandı. Bay Kamber, Şaban Askerde gibi televizyon dizileri ile seyircisiyle hasret giderdi. Ancak esas patlaması bundan bağımsız bir mekanizma ile gercekleşti.
Ozel televizyonalrın yaygınlaşmasıyla belli başlı televizyon kanallarında yayınlanan Kemal Sunal filmleri hem eşsiz yeteneğinin yeni kuşak ile buluşmasını, hem de hali hazırda hatırlarda guzel yer işgal etmiş filmlerin “Klasik” mertebesine erişmesini sağladı. Filmleri tekrar tekrar aynı keyifle izlendi ve yayınlandığı gunlerde hicbir programın, hicbir yapımın yanına yaklaşamadığı bir reyting başarısına sahip oldu. İşin uzucu yanı kanallara ve yapımcılara tonla para kazandıran Kemal Sunal ’ın, telif sorunu ve yasal gerekcelerle bu filmlerden maddi anlamda hak ettiği değeri elde edememesi oldu.
10. Uzunca bir aranın ardından Propaganda ile gelen geri donuş
Beyaz perdeden uzak uzun bir zaman diliminin sonrasında Sinan Cetin yapımı Propaganda filmi ile beyaz perdeye donen Kemal Sunal, bir başka usta Metin Akpınar ile kamera karşısına gecti. Oyunculuğu hem eleştirmenlerin hem de izleyicisinin buyuk ovgusunu kazandı. Propaganda ’nın başarısının ardından film projelerine yeniden buyuk bir tutkuyla donen ustanın bir sonraki filmi Ali Ozgenturk ’un yonettiği Balalayka filmi oldu.
11. Beklenmedik veda
Balalayka filminin cekimleri icin gercekleştirdiği havayolu seyahatinde, ucakta gecirdiği kalp krizi sonucu, ulkenin en buyuk gulumsemesinin sahibi, olumuyle tum ulkeyi bir anda yasa boğdu.
12. Doğum gunu aslında 10 Kasım
“Benim doğum gunum normalde 10 Kasım. Ancak Atam ’ın doğduğu gun ben doğum gunu kutlamam, o yuzden doğum gunum 11 Kasım ’dır.” diyen ustayı doğum gununde tarifi guc bir ozlemle ve selamlıyoruz. Kemal Sunal olumsuzluğunden gun almaya devam ediyor. Doğum gunun kutlu olsun buyuk usta.