
Hocam adam “druglord”. Korkuyoruz haliyle, biz de insanız. Uyuşturucu trafiğinin yuzde sekseni adamdan soruluyordu. O kadar cok parası vardı (miktarı merak edenler kasmasınlar, en son madde) ve o kadar cok kişiyi satın almıştı ki, kendisi hakkında alınan bir karardan anında haberi oluyordu. Satın aldığı kişiler de hep kilit noktadaki adamlar. “Yuru git lan işine” de diyemediler, zira Pablo adına gelen kişinin sorusu “gumuş mu, kurşun mu” oluyordu. Haliyle sorunun muhatabı herkeste baskın cevap gumuş oldu (kim olmek ister ki). Boyle boyle inanılmaz bir hızla yukseldi Escobar yer altı dunyasında ve tek guc haline geldi.
Hah, işte Sam Amca ’nın sorun ettiği şey de bu oldu. Kokain denilen zamazingo sayesinde Latin Amerikalı birinin milyonlarca dolar kazanması Amerikalı para babalarına dokundu, onları uzdu. Nasıl olur da başka bir coğrafyadan gelen ve adı pek de bilinmeyen bu uyuşturucu sayesinde, Amerikalı olmayan biri milyon dolarlar kaldırır? Politikacılar (ve hatta mistır prezident) girdi devreye ve Pablo icin geri sayım da o zaman başladı. Yani asıl sorun, uyuşturucu trafiğinin kontrolunu CIA ’in bilgisi dahilinde birilerinin yapmaması oldu (“cocuklarımız zehirleniyor” değil, “bizim cocuklarımızı neden biz zehirlemiyoruz” sorunu).
Sonucu belli bir hikaye zaten bizim burada anlattığımız. Bugun Escobar reisin doğum gunu. Anmayalım da ne yapalım yani, hele de şu sıralar Narcos gibi bir dizi revactayken. Hadi hadi, biz sizi tutmayalım!
Şans eseri olmeyen bir adam: Mateo Moreno Her şey 1973 ’te, Mateo Moreno denen bir eklem bacaklının, Pinochet zulmunden şans eseri kurtulmasıyla başladı. Ne alakası var Escobar ’la demeyin, cok alakası var. Zira Moreno, Şili ’de uyuşturucu işi yapan patronunun, imalathanesini yoneten cakallardan biriydi ve Pinochet uyuşturucu baronlarına savaş acıp hepsini oldurtunce, Moreno elindeki muthiş değerli uyuşturucu birikimiyle koskoca bir coğrafyada tek başına kaldı. Bu olaydan sağ kurtulunca tası tarağı toplayıp Kolombiya ’ya kactı. Fakat burada yabancıydı ve urununu dağıtacak birine ihtiyacı vardı.
Don Pablo yaşama merhaba diyor
Bu dip notu peşin peşin duştukten sonra donelim Pablo ’ya. Bizim buyuk(!) Pablo ’muz, guclukler icinde bir cocukluk donemi gecireceği ailesini 1 Aralık 1949 ’da sevince boğdu. Zor koşullar altında gecirilen yaşamın getirisi olarak zenginleri hic sevmedi, zira zenginler, fakirler icin hicbir şey yapmıyordu. Kısa bir sure universite oğrenimi de gordu. Universiteyi tamamlamadı ve suc dunyasına adım attı. Yıllar icinde kacakcılıkta hatırı sayılır bir noktaya geldi.
1975 ’e kadar piyasayı ele geciriyor
İşte Moreno ’nun olumden kıl payı kurtulduğu sıralar Pablo kendi ulkesinde her yerde gozu kulağı olan, hali hazırda guclu bir adamdı. Kokainin piri Moreno ve kokainle ilgili hicbir şey bilmeyen Escobar bir şekilde tanış oldular, buluştular, anlaştılar. Escobar Moreno kadar geri zekalı değildi. Moreno ’nun imal ettiği malı Kolombiya ’da değil, Amerika ’da satmayı akıl etti. Uretilen mal ozellikle Miami ’de muşteri buldu. Yıl 1975 olduğunda Don Pablo uyuşturucu piyasasını ele gecirmişti.
Escobar ’ın sonunu getiren surec başlıyor ABD hic mi ayıkmadı? Ayıktı tabii, ama ayıkmasının temeli “cocuklarımız zehirleniyor, oluyor dalyan gibi cocuklar” değildi. Amerika ’da, Kolombiyalı birinin bu kadar geniş caplı bir uyuşturucu ağı kurup boylesine buyuk paralar kazanması iş adamlarını rahatsız etti. (Amerika ’da Amerikalı birisi bu işi yapıyor olsaydı durum farklı olurdu.) ABD ’nin devreye girmesi de bu vesileyle oldu. “Sucluların iadesi” adıyla bir surec başladı. Bu surec, Kolombiya ’nın ABD ile yaptığı bir anlaşmaya dayanıyordu ve başta Pablo Escobar olmak uzere, uyuşturucu baronlarının yakalandığı gibi ABD ’ye paketleneceği anlamına geliyordu.
Yoksulların oyuyla meclise girdi
Bu anlaşma Escobar icin her şeyin bitmesi demekti. O da cozumu temsilciler meclisine aday olmakta buldu. Zaten “garibanların babası” olarak anılan Escobar adaylık surecinde oyle işlere imza attı ki, halk tarafından bir mesih olarak gorulmeye başlandı. Tum ezilmişlerin, dışlanmışların oyu Escobar ’ındı, onlar sayesinde secilmeyi de başardı.
Bir bakanı oldurtecek kadar hırslı
Secildi ama işler pek de umduğu gibi gitmedi. Adalet bakanı Rodrigo Lara Bonilla mecliste, herkesin icinde acık acık Escobar gibi bir uyuşturucu satıcısının meclisin itibarını sarstığını dile getirdi (şu fotoğrafı (http://cdn.tf.rs/2013/12/31/pablo-eskobar.jpg) başına bela oldu Escobar ’ın). Yine aynı bakanın talimatıyla bu suclamalar kapsamında Escobar meclisten uzaklaştırıldı. Pablo Escobar gibi bir adamın boyle bir hamlenin altında kalmayacağı belliydi, ama muhtemelen hic kimse Escobar ’ın adalet bakanının olum fermanını imzalayacak kadar ileri gideceğini tahmin etmiyordu. Adalet bakanı olaydan birkac gun sonra aracında yolculuk ederken olduruldu.
Bitmek bilmeyen cinayetler başlıyor Ses getiren cinayetler adalet bakanıyla da sınırlı kalmadı. Secim propagandasına uyuşturucuyla mucadeleyi ve suclu iadesini de ekleyen başkan adayı Luis Carlos Galan da bir miting sırasında Escobar ’ın adamları tarafından olduruldu. Belli ki suclu iadesi anlaşması yururlukte kaldığı muddetce cinayetlerin ardı arkası kesilmeyecekti.
Adalet sarayı baskını ve olen onlarca insan 6 Kasım 1985 ’te 25 erkek, 10 kadın, toplam 35 M-19 savaşcısı bir kamyonun icinde, adalet sarayının bodrum katından iceri sızdı. İner inmez cevredeki herkese makineli tufeklerle ateş actılar. Bir diğer grup da sivil giysiler icinde binaya girmeyi başardı. 44 ’u yargıc olmak uzere 300 kişiyi rehin aldılar (bu yargıcların bir kısmı oldu zaten). Ertesi gun ordu, adalet sarayını gerillaların elinden almak icin harekete gecti. Sonucta ordu binayı geri aldı, ama iddia o ki Escobar ’ı bir milyon yıl iceride tutmaya yetecek kadar delil M-19 savaşcıları tarafından kul edildi. Hayatta kalan ve yakalanan M-19 uyeleri, adalet sarayı baskınının Medellin karteliyle bağlantılı olduğunu hicbir zaman kabul etmediler.
Halkın desteğini yitirdiği gun: 27 Kasım 1989
27 Kasım 1989 ’da bir kıyıma daha imza attı Escobar. Suclu iadesi yanlısı başkan adayı Cesar Gaviria ’yı oldurmek icin, onun yolculuk edeceği ucağı bombalattı. Ucak, kalktıktan kısa bir sure sonra patladı, 107 kişi oldu. Ne yazık ki olen yolculardan birisi Cesar Gaviria değildi. O gun o ucağa binmemişti Gaviria. Benzer olaylar yuzunden bir suredir halk desteğini yitirmeye başlayan Pablo Escobar, bu olaydan sonra halkın gozunde bir teroriste donuştu ve halk desteğini tamamen kaybetti.
Strateji değişikliği: Anlaşmanın iptaline karşılık zengin cocukları
Kolombiya hukumeti sertleştikce, Escobar da sertleşti. Cinayetler birbirini izledi. Savaş Kolombiya ’ya cok pahalıya mal oldu: Bir adalet bakanı, bir başkan adayı, bir başsavcı, 200 ’den fazla hakim, 1000 ’e yakın polis memuru… Escobar ’ın tek isteği, ABD ile yapılan suclu iadesi anlaşmasının iptal edilmesiydi. Escobar bu talebi ancak, zengin kesimin cocuklarını kacırmaya başlayınca karşılık buldu. Cocukları Escobar tarafından kacırılan zengin tayfa –ki hepsi Escobar ’ın “oldurmek” konusunda blof yapmadığını biliyordu- secimden zaferle cıkan Gaviria ‘ya baskı yapmaya başlayınca başkan pes etti. “Suclu iadesi” anlaşması mecliste yapılan bir oylamayla iptal edildi, Escobar ’la onun teklif ettiği koşullar cercevesinde anlaşma yapılması kararlaştırıldı.
Kazanan: Pablo Escobar
Anlaşma, Escobar ’ın suclarını kabul etmesini (tabii ki hepsini değil, onun istediklerini) ve kendi belirlediği yerde, kendi yaptırdığı bir hapishanede cezasını cekmesini iceriyordu. Oyle de oldu. 1991 ’de Escobar, Medellin dolaylarında kendi yaptırdığı ve La Catedral adını verdiği hapishanesinde cezasını cekmeye(!) başladı. Fakat maalesef bu ceza (sefa???) cok uzun surmedi. 1992 ’de, hapishanedeki olağanustu koşullar basına yansıyınca kıyamet koptu. Meğerse Escobar Kolombiya hukumetini kandırmıştı. Ustune bir de, kendisini ziyarete gelen iki uyuşturucu baronunu oldurunce işler iyice cığırından cıktı. Askeri birlikler Escobar ’ı La Catedral ’den cıkarmak icin hapishaneye baskın duzenlediler. Ama oraya vardıklarında bina bomboştu, onların geleceğini haber alan Escobar coktan tuymuştu.
Medellin karteline rahmet okutan orgut: Los Pepes Escobar ’ın yakalanması o kadar onemliydi ki, işin icine gayrı resmi de olsa Escobar ’ın rakibi Cali karteli de girdi. Hatta CIA ’in ve Kolombiya hukumetinin bilgisi dahilinde, ordu birliklerinin yapamadığı pis işleri yapması icin Los Pepes orgutu kuruldu. Escobar ’a rahmet okutan bu orgut işi o kadar ileri goturdu ki, ulke icinde işlediği hatırı sayılır cinayetleri de Escobar ’a yıktı. Escobar adına calıştığını bildikleri herkesi tehdit ettiler ve Escobar ’a da ultimatom verdiler. Eğer teslim olmazsa tum aile fertleri oldurulecekti. Pablo teslim olmayınca Los Pepes ’in Escobar ailesi cinayetleri başladı.
Gelenler gideni fazlasıyla arattı
Pablo ailesinin oldurulmesinden korkuyordu (ailesine aşırı bağlı bir delikanlı olduğunu da belirtelim tabii). Onu ele veren yaptığı telefon konuşmalarından birisi oldu. Telefonda oğluyla haddinden fazla konuşunca askeri birlikler yerini tespit etmeyi başardı. 2 Aralık 1993 ’te de Pablo Escobar bulunduğu yerin catısında duşmanlarından kacarken vurularak olduruldu. Cenazesi, halkın akınına uğradı. Escobar ’ın kardeşi kameralar karşısında şu soruları sordu hukumete: “Bu soruyu size soruyorum sayın başkan. Kardeşim olduğune gore şiddet son bulacak mı, siz buna inanıyor musunuz? Kolombiya huzura kavuşacak mı? Eminim ki onu arayacaksınız.” Dediği gibi de oldu gercekten. En buyuk rakiplerinden kurtulan, başta Cali karteli olmak uzere tum yer altı canileri, Escobar ’ın yokluğunu fırsat bilip ortalıkta fink atmaya başladı. Yasal olmayan her adımlarını Pablo ’dan izin alarak atan eşkıyalar kafalarına estiği gibi adam kacırmaya ve cinayet işlemeye başladılar. Escobar oldukten sonraki 10-15 yıl boyunca işler Kolombiya icin hic de yolunda gitmedi.
Halk nezdinde bir kahraman
Gunden gune kotuleşen ve acımasızlaşan bu adamı halk nezdinde bir nevi Robin Hood yapan ozellikleri sıralayalım biraz da. Kazandığı parayı paylaştı, ozellikle de hep icinde yaşadığı Medellin halkıyla. Yoksullar icin “Gecekondusuz Medellin” projesi başlattı ve bu proje kapsamında 400 ’den fazla konut yaptırdı. Evinde bir hayvanat bahcesi oluşturdu ve bu alanı halka actı (Kolombiya ’daki hipopotam nufusundan bizzat sorumludur Escobar). Kolombiya ’daki ilk metro hattının yapımını finanse etti. Okullar yaptırdı, hava alanı inşa etti. Temiz su ve kanalizasyondan bihaber Medellin halkını bu guzelliklerle buluşturdu. Kilise ve spor alanları yaptırdı. Belediye copluğunden beslenen ve dahası burada yaşayan 700 ’den fazla insan icin ev yaptırdı. Yaşadığı yerdeki halkın sağlık giderleri icin butce oluşturdu ve her birey icin 40 dolarlık bir sağlık harcaması limiti belirledi. Tum bu yaptıkları sayesinde halkın gozunde bir kahraman, hatta peygamber haline geldi Pablo Escobar. Onca cinayetten sonra bile tabutu binlerce yoksul tarafından taşındı.
Sahip olduğu servetin buyukluğu neydi? En hassas konuya geldik. Ne kadar parası vardı ki bu adamın sorunsalı yaşayan her olumlunun kafasını kurcalar (şimdilik haftada 420 milyon dolar kazandığını belirtelim). Ha ille de “hocam tam anlayamadık, farklı olcu birimleri kullanarak anlatabilir misiniz” derseniz, “hay hay anlatırız” deriz.
* Hukumetle anlaşma yapabilmek icin, devletin dış borclarını odemeyi taahhut edecek kadar,
* Sığındığı bir evde kızı uşuduğu icin 2 (ya da 3) milyon doları yakıp kızını ısıtacak kadar,
* Paraları sakladığı depoda her yıl milyonlarca doları farelere yem edecek ve bunu dert etmeyecek kadar,
* Paralarını destelemek icin ambalaj lastiklerine ayda 2500 dolar odeyecek kadar,
* Forbes dergisinin “dunyanın en zenginleri” listesinde 7. sırada yer alacak kadar parası vardı bu delikanlının.
Bonus 1: Netflix ’ten Escobar dizisi
Zaten pek coğunuz duymuş, hatta izlemişsinizdir. Pablo Escobar ’ın hayatını, zaman zaman belgesele kacar tarzda anlatan dizi bu. İlk sezonu biteli cok olmadı, aldığımız bilgilere gore ikinci sezonun onayı da coktan alınmış. En İyi Netflix Dizileri listemizde de yerini aldı Narcos.
Bonus 2: Bir Del Toro guzellemesi: Paradise Lost
Tam adı Escobar: Paradise Lost olan film de Pablo Escobar ’ın hayatını anlatıyor. Traffic filminde Del Toro ’yu izleyenler, bu filmi de izlemeleri gerektiğini bilirler.