Gunumuzde ruhsal anlamda sağlıklı insanların sayısı her gecen gun azalıyor. Hatta ruhsal olarak tamamen sağlıklı ve mutlu bireyler bulmak oldukca zor da diyebiliriz. Obsesif-kompulsif bozukluk, bipolar, şizofreni gibi ruhsal hastalıkları surekli duysak da depersonalizasyon bozukluğunu bircok insan bilmiyor. Aslında oldukca yaygın olduğu duşunulen hastalığın teşhisi ise cok zor…
Depersonalizasyon bozukluğu kısaca insanın bedeninden ve duşuncelerinden kopmuş gibi hissetmesi durumudur
Genellikle olumcul bir hastalıktan kurtulanlar ya da bir yakınını kaybetmiş olanlar gibi akut kaygı ve travma donemlerinde gercekliğin ustunu kapatan bir ceşit savunma mekanizmasıdır
Dunyada 100 kişiden 1 ’inde olduğu duşunulse de teşhisi cok zor olduğu icin fazla bilinmeyen bir hastalık turudur
Bu bozukluğu yaşayan kişiler kendini bedenin bulunduğu yerde değilmiş ya da bedenine uzaktan bakıyormuş hissine kapılırlar
Kendini ruyadaymış gibi de hissedebilen hastalar bu bozuklukta gerceklikle teması kaybetmezler; şeylerin gorundukleri gibi olmadıklarını fark ederler
Bu bozukluğu yaşayan hastalardan bir olan Sarah ’da BBC ’ye verdiği roportajda hastalık sırasında yaşadıklarını tanımlamış…
“Cok değer verdiğiniz ilişkileriniz, ana kalitelilerini kaybediyor. Ailenizi sevdiğinizi biliyorsunuz ama bunu normal bir şekilde hissetmek yerine teoride biliyorsunuz”
Sarah ’ın da soylediği gibi bu bozukluğu yaşayan kişiler sevgi gibi duyguların sadece var olduğunu biliyor ve dışarıdan izliyormuş hissine kapılıyorlar
Bu bozuklukta bedenlerini terk ettiğini, uzuvlarının artık kendine ait olmadığını hissedenler de var
Bu bozukluğu her insanın mutlaka yaşadığı ama bazılarında birkac dakika surerken bazılarında yıllarca surduğu duşunuluyor
Depersonalizasyon bozukluk hakkında cok az şey biliniyor bu yuzden teşhisi ve tedavisi cok zor
Ancak bu belirtileri gosteren kişilere teşhis koymak icin oncelikle bu durumu tetikleyen fiziksel bir rahatsızlığın olup olmadığı tespit edilebilir
Bu ruhsal bozukluğun tedavisinde ise bircok doktor bilgisiz ve hastalık hakkında herhangi bir eğitim almamış oluyor
Bu konuda bilincli olan doktorlar ise aile hekimliği eğitimi sırasında ya da tıp fakultesinde depersonalizasyon bozukluğunun anlatılmadığını soyluyor
İngiltere ’de bu hastalığın tedavisi icin tek bir klinik bulunuyor ve bu klinik de yılda sadece 80 hasta tedavi edebiliyor
İngiltere ’de bu bozukluğu yaşayan 650 bin kişinin olduğu sanılıyor. Teşhisin konması ise aylar ya da daha uzun surebiliyor.
Bu kliniğin başındaki uzman Dr. Hunter ’ın bir hastası ise tedavi sonrası anlattıklarıyla hastalığın ne kadar ciddi boyutlarda olabileceğini gosteriyor
“Başta ellerime ve vucudumun diğer yerlerine bakıyordum ve tanıyamıyordum. Aynaya baktığımda sanki başkasının yuzune bakıyormuşum gibi geliyordu. Yemek yiyemiyor ve uyuyamıyordum. Şimdi eğer biraz depersonalizasyon olursa cabucak başa cıkabiliyorum”
Kaynak; 1