
Son yıllarda tıp dunyasında konuşulan en onemli konulardan biri bağırsakların beyinle olan iletişimi oldu. Aslında bilimsel verilerden de once gunluk yaşamımızda bireysel olarak fark ettiğimiz bir durumdu bu. İş goruşmesine gittiğimizde sindirim sitemimize kramplar girdiğini hissederiz, canımız bir şeye sıkıldığında ilk once sindirim sistemimiz etkilenir, heyecanlandığımızda midemizde kelebekler ucuştuğunu ifade ederiz… Sizce tum bunlar bağırsaklarımızın beynimizle ilişkili olduğunu ortaya cıkarmıyor mu?
Evet bağırsaklarımızın beynimizle guclu bir ilişkisi var, hatta bu guclu ilişki sebebiyle bağırsaklar icin “ikinci beyin” nitelemesi dahi yapılıyor. Bu sebeple depresyona girdiğimizde ilk dikkat etmeniz gereken şeyin bağırsaklarımızın sağlığı olduğunu soyleyen doktorlar var. Konunun derinine inecek olursak, sayfayı aşağı doğru kaydırmanızı onereceğiz…
1. Cenin gelişimi esnasında bağırsaklarımızın ve beynimizin aynı doku kumesinden meydana geldiği ortaya cıktı
Yapılan son araştırmalar, sindirim sistemi ile ruhsal sureclerin, duşunulduğunden cok daha sıkı bir bicimde birbirine bağlı olduğunu gosteriyor. Bunu kanıtlayacak olan bilgi ise şu oldu; beynimiz ve bağırsaklarımız aynı doku kumesinden meydana geldikten sonra birbirinden ayrılan ama iletişimi hic koparmayan iki sistem haline geldi.
2. Bağırsaklarımızın zararlı maddelerin vucuttan atılması dışında cok onemli bir gorevi daha var
Bağırsaklar ile insan beyni arasında, başka hicbir organda olmayan bir bağlantı var. Bağırsak duvarında bulunan kasların arasında gizlenmiş bir iletişim ağı. Buradan beynimize sinyaller gonderiyor. Beynimiz ve bağırsaklarımız fiziki ya da ruhen yaşadığımız iyi kotu her şeyi buradan birbirlerine iletiyor.
3. Serotonin (mutluluk) hormonunun yuzde 95 ’ini bağırsaklar yuzde 5 ’ini ise beyin salgılıyor
Bağırsaklarımız ruh halimizi belirleyen serotonin, dopamin ve opiat gibi hormonların kaynağı olarak da gosteriliyor. Bu bilgi ışığında bağırsaklarımızın neden depresyon ile ilişkili olduğunu gosteriyor. Ruh halimizin belirleyicisi beynimiz değil buyuk oranda bağırsaklarımızdır. Depresyon tedavisinde ilactan cok daha onemli olan beslenme duzenimizin sağlıklı olmasıdır.
4. Bağırsaklarımız da beynimiz gibi hatırlıyor ve hissediyor
Tıpkı beynimiz gibi bağırsaklarımız da bu işlevleri goruyor. Cenin evresindeyken bağırsakların beyinden daha once aktif olduğu soyleniyor. Bu sebeple de anne karnında yaşadığımız bir problem doğum sonrasında tum hayatımızı etkileyebiliyor. Kendimi bildim bileli mutsuzum ama nedenini bilmiyorum diyenler icin bu bilgi cekici olabilir.
5.Sindirim sistemimizde oluşan rahatsızlıklar psikolojimizi kotu etkiliyor
Bağırsaklarımızda oluşan rahatsızlıklar psikolojimizi doğrudan etkiliyor. Bağırsaklar rahatsızlığı hissetiği an beyine uyarılar gonderiyor ve biz de kasılarak, oğurerek ya da tuvalete giderek tepki veryoruz. Vucudumuzun en buyuk organında hissetittiğimiz rahatsızlık bizi endişeyle beraber mutsuzluğua itiyor.
6. Bağırsaklarımızda bulunan trilyonlarca bakteri ve hucre psikolojimiz uzerinde etkili
Mikroplar biz doğarken ve doğumun hemen ardından hızla bedenimizin ceşitli bolgelerine yerleşir ve tum yaşam boyunca orada kalırlar. Bağırsaklarımızda ise 40 trilyon mikroorganizma ve 30 trilyon kadar hucre bulunuyor. Bunların insan sağlığı uzerine bircok faydası ve etkisi var ve bu faydalı etkilerden belki de en onemlisi psikolojik sağlık.
7. Depresyondaysanız antidepresan kullanmak yerine bağırsaklarınıza iyi bakmayı denemelisiniz
Antiderpresan kullanımının hızlı bir şekilde atması ama depresyonda olan insan sayısının da artması, ilacın o kadar da etkili olmadığını ortaya koyuyor. Mutluysanız sindirim sisteminiz iyi calışır, mutsuzsanız calışmaz. Mutluluk hormonunun artması ve beraberinde daha enerjik bir insan olmanız sindirim sisteminizi iyileştirecektir. Bu sebeple duzenli olarak sağlıklı, ceşitli yiyecek ve iceceklerle beslenmelisiniz.
8. Mikrobiyota nakli ve depresyon ilişkisi
Vucuttaki toplam serotonin duzeyinin buyuk bir coğunluğunun bağırsak duvarından salgılandığını soylemiştik. Bağırsak bakterilerimizdeki değişiklikler stres, kaygı, depresyon gibi durumları tetikleyebiliyor. Bozulmuş bakteri dengesini onarmanın bir yolu da mikrobiyota nakli. Mikrobiyota nakli, bazı bağırsak hastalıklarının tedavisinde etkin bir şekilde uygulanıyor. Noropsikiyatrik bozuklukların tedavisinde ise henuz deneme aşamasında ve ilk sonuclar olumlu yonde.
Kaynak:1