
Soğuk algınlığı ve grip, benzer semptomları nedeniyle sıklıkla birbirine karıştırılan iki ayrı baş belası. Hapşırıklar, oksurukler, burun akıntıları ve daha neler neler… Gribi soğuk algınlığından ayıran ise bu hastalığın nedeninin bir virus olması. Daha onceki yazılarımızda soğuk algınlığının da gribin de nasıl atlatılabileceğini farklarıyla beraber anlatmaya calışmıştık. Teşhis konulmuş ve onlemler alınmışsa, şimdi sıra sizi bu hale getiren virusu yakından tanımakta, işte 7 maddeyle influenza!
1. Yıldızlardan gelen gizli kuvvet!
Grip, bulaşmak anlamına gelen gripan kelimesinden geliyor, influenzanın ise ilginc bir kokeni var. Bir yandan burnunuzu silerken bir yandan battaniyelere gomulduğunuz evinizde hic aklınıza gelir miydi ki sizi bu hale duşuren gokyuzunde yalnız gezen yıldızlar. Evet, influenza, İtalyanca ’da yıldızlardan gelen gizli kuvvet anlamına gelen bir kelimeden turemiş.
2. “Değişmeyen tek şey değişimdir.”
Ortulu bir RNA virusu olan grip virusu, RNA kopyalanmalarında hata oranı yuksek olduğu icin surekli değişim halindedir. Ayrıca aynı hucreyi etkileyen farklı virusler de birbiriyle karışıp yeni genetik kombinasyonlar yaratabilirler. Yani anlayacağınız, yerinde durmayan zıpır bir virus karşımızdaki. Ondandır ki, bağışıklık kazandığımız bir virus ertesi sene farklı bir kılıkta bizi yine vurabiliyor ve bir kez aşı olmak uzun sureli koruma sağlayamıyor.
3. Savaş var, silah yok.
Grip, virus enfeksiyonu olduğu icin aslında doğrudan tedavisi olmayan bir hastalık. İnfluenza deyip gectiğimiz bu viruse karşı elimizde hic silahımız yok ne yazık ki. Antibiyotikler de bakterilere karşı kullanıldığından grip tedavisinde onlara da başvurulamıyor. Grip ilacı olarak ictiğimiz ilaclar hastalığın ağrı, ateş, burun akıntısı gibi semptomlarını hafifletmek icin varlar. Yani influenza elini kolunu sallayarak geziyor vucudumuzda!
4. Nereden kaptım bu şifayı?
İnfluenza oradan oraya atlamakta tam bir usta. O yuzden okuldan, metrobusten, eşten dosttan derken her yerden hastalığı kapmış olmanız muhtemel. Virus once hasta bireyin solunum salgılarında bir su damlacığına yerleşiyor, sonra ver elini diğer masum bunyeler…O yuzden oksururken, hapşırırken dikkatli olmakta, yakın temastan da kacınmakta fayda var. Kulucka suresi ise 1-3 gun arasında değişiyor.
5. Ne zaman aşı olmalıyım?
Bir sezon once dolaşan virusler esas alınarak her sene yeni influenza aşıları hazırlanır. Hasta olmak istemiyorsanız aşıdan kacış yok ne yazık ki. O yuzden fazla ertelemeden, mart kapıdan baktırmadan ve influenza gelip sizi bulmadan eylul- kasım ayları icerisinde bu aşıyı olmanız gerekiyor. Yumurta alerjisi olanlar ve 6 aydan kucuk bebekler haric.
6. Biraz biyoloji…
İnfluenza virusunun A, B ve C olmak uzere uc tipi ama pek cok da alt tipi vardır ve bunlardan yalnızca A ve B insanlarda hastalığa sebep olur. Virusun yuzey proteinlerindeki kucuk ve yavaş zincir değişiklikleri epidemiye yani hastalığın bir toplumda beklenenden fazla gorulmesine sebep olurken ani ve buyuk değişiklikler bir kıtaya hatta bazen tum dunyaya bile yayılma potansiyeline sahip salgın hastalıklara yani pandemiye sebep olur.
7. Biyolojiden sıkılanlara tarih…
İnfluenza bir donem binlerce insanı perişan etmiş, hem de oyle bir donem ki coğu şeyin seyrini değiştirmiş. Grip deyip gecmemek lazım, Birinci Dunya Savaşı zamanı ozellikle yetişkin insanlara tesir etmesiyle zaten savaştan fazlasıyla etkilenmiş nufusu bir de icerden vurmuş. Peki neden yaşlılar değil de genc nufus? Bunun da nedeni bağışıklıkta yatıyor. İnsan vucudu ilk karşılaştığı viruse karşı bağışıklık kazanıyor, 1918 ’de yetişkinlerin karşılaştığı ve buyuk salgına neden olan virus yani H1N1, onların daha onceden bağışıklık kazandığı H3N3 virus turunden farklıydı. Ancak onların tersine yaşlılar H1N1 ile tanışıktı. Bu da genc insanların olumune yol actı ve 18 ay icinde 50-100 milyon arası insan hayatını kaybetti. Yani bir onceki maddede bahsettiğimiz buyuk değişiklik, bir neslin duzeninde karışıklık yarattığından onlenemez bir pandemiye donuştu.
Kaynak: 1,2,3