Yas tutmak icin doğru bir yontem olmasa da kaybınıza dair duyduğunuz uzuntuden kurtulmamıza yardımcı olacak birkac strateji var. Uzuntu deyince aklımıza gelen ilk şey sevilen birinin olumunu uzerine yas tutmaktır. Ancak uzuntuyle yaşamımıza dair herhangi bir olayla da yuzleşebiliriz: ilişkiyi bitirmek, bir hastalıkla baş etmek, hatta işimi kaybetmek gibi.
Lisanslı klinik sosyal hizmet uzmanı Melissa Fisher Goldman ’ın dediği gibi “Uzuntuyu hazmetmiyoruz, onu atlatıyoruz.”
Oyleyse gelin derin bir kederi ya da uzuntuyu atlatmak icin ne gibi stratejiler uygulayabiliriz bir bakalım!
1. İcinizden ağlamak geliyorsa ağlayın, kendinizi tutmayın.
Bu bilindik bir yontem olsa da belirtmekte fayda var. New Jersey ’de lisanslı bir klinik sosyal hizmet uzmanı olan Danielle Forshee, uzuntu duyduğu zamanlarda gozyaşlarını bastırmamak icin caba sarf ettiğini soyluyor. Aslında bu durumun faydalarını destekleyen bazı bilimsel veriler soz konusu.
Araştırmacılar, gozlerimizi ıslatan ya da toz gibi maddelerden temizleyen turlerden farklı olarak duyguyla ilgili gozyaşlarının stresle ilişkili hormonlar icerdiğini keşfettiler. Kısacası ağladığınızda, stresi vucudunuzdan atmış oluyorsunuz.
2. Uzuntunuz konusunda kendinizi yargılamayın.
Goldman, kimsenin yaşadığı kayıp karşısında nasıl bir tepki verebileceği ile ilgili bir formul olmadığını soyluyor: “Uzuntunun olculemediğini kendime hatırlatmak zorunda kaldım. Kendimiz dahil herkes icin farklı bir durum. Uzuntuluyseniz her seferinde farklı hissedebilirsiniz.”
Dolayısıyla yapmamız gereken, uzuntulu olduğumuzda kendimizi yargılamak yerine duygularımızı kabul etmek ve bunu hissetmek. Boylece kendimizi daha iyi hissedeceğiz. Uzmanın soylediğine gore kendi uzuntumuzu yargıladığımızda ya da başkaları tarafından yargılandığımızda bu sure daha da uzuyor. Uzuntuyu defetmek istediğimizde tek yaptığımız onu daha da alevlendirmek. Bu nedenle de hissettiğimiz şeyi kabul etmeli ve onu onurlandırmalıyız.
Goldman ’ın soylediğine gore aynı uzuntu verici durumu yaşayan iki kişi tamamen farklı tepkiler verebilir. Uzuntu duymamızın yanlış olduğunu duşunerek endişelenmemiz onun ustesinden gelmemizi zorlaştırır.
3. Yardım istemekten cekinmeyin.
Yine bilindik bir yontem olsa da bunun gercekten onemli bir strateji olduğunu belirtmek gerekiyor. New York merkezli bir psikoterapist olan Jaime Gleicher, bunun kullandığı pratik uygulamalardan biri olduğunu soyluyor.
Gleicher, “Yardım istemeyi duşunduğumuzde bunun cozum getirecek bir şey olduğunu duşunuyoruz. İnsan doğasında kaybetmenin olduğunu biliyoruz ve kaybımızı kimsenin geri getiremeyeceğinin de farkındayız. Bu nedenle gereksiz olduğunu duşunerek yardım istemiyoruz.” diyor.
Oysa bu durum tamir edilemez olsa da sevdiklerimiz yardım etmekten daha fazlasına sahiptirler. Bu birinden yiyecek istemek kadar basit olsa da iyi hissetmemizi sağlayacaktır.
4. Yakınlarınızın neler yaşadığınızı oğrenmesi icin sosyal medyayı kullanın.
Gleicher ’a gore ziyaretciler icin hazır olsanız da olmasanız da zor bir donemden gectiğinizi belirten kısa mesajlar faydalı olacaktır: “Herhangi bir şey icin yas tutarken duygularımız her yerdedir. Bu da bizi daha fazla tedirgin, daha sinirli yapar ve bunu başkalarına gosteremeyebiliriz. İnsanları ne yaşadığımız konusunda uyarmazsak onlarla catışabiliriz. Bir şeyler yaşarken ihtiyacımız olan en son şey, insanların başınızdan gecenlerle ilgili sizi yanlış yorumlamasıdır.
Sevdiklerimizden gelen yanıtları ve yorumları gormek de bizler icin buyuk bir destek kaynağı olabilir. Fakat paylaşımların dozunu kacırmak gibi bir endişemiz varsa da sevdiklerimize ozel birer metin hazırlamak da işe yarayacaktır.
5. Gorselleştirme egzersizlerini deneyin.
Bir terapist olarak Goldman, başkalarının uzuntusunu ve travmasını kendimizin ustlenmemesinin onemli olduğunu, bu nedenle de gorselleştirme egzersizlerini uyguladığını belirtiyor.
Bu şu anlama geliyor: Bir şeyden kurtulmakta zorlanıyorsanız onu bir kağıda yazmamız ve yakmayı denememiz gerekiyor.
6. Sevdikleriniz icin anma torenleri duzenleyin.
Forshee ’nin soylediğine gore uzuntu yaşadığı bir donemde kendisini bir arkadaş ve aile destek sistemi ile cevrelemiş: “Bu kişiyle ilgili gercekten iy, olumlu hikayeler paylaşıyorum veya o kişiyi anmak icin fotoğraflara bakıyorum ve bu da yas tutma surecime yardımcı oluyor. Bu karanlığı hissettirmekten cok ışığı getirecektir.”
7. Elinizden geldiğince dikkatinizi başka yonlere cekin.
Bir ust maddede bahsettiğimiz destek sistemi ayrıca sağlıklı bir dikkat dağıtıcı olarak da kullanılabilir. Forshee, “İnsanlarla dışarı cıkmak ve bir şeyler yapmak icin plan yapmak, uzuntunun yonetilmesinde yardımcı olmak adına cok onemli. Duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak mola vermelisiniz. Destek ekibinizle kaybınızla ilgili olmayan bir şeyler yapın. Normallik duygusunuz yaşamalısınız.” diyor.
8. Uzuntunun 5 aşamasını unutun.
Tabii ki de tamamen goz ardı etmemeliyiz ancak tumunu dikkate almamız gerekiyor. Gleicher, “Kubler-Ross modeline gore uzuntunun beş aşamasından (inkÂr, ofke, pazarlık, depresyon ve kabul) daha fazlasını iceren, farklı duygular ortaya cıkabilir.” diyor. Bunların her birini belirli bir duzende yaşamak ya da hic yaşamamak gibi bir beklentimizin olmaması gerekiyor.
Anılarımız ve gecmişimiz bu aşamaların herhangi birini beklenmedik bir şekilde tetikleyebilir. 10 yıl once yaşadığınız bir kaybın ardından coğu zaman kendinizi iyi hissetseniz de orneğin o kişinin en sevdiği tatlı yapıldığında bir anda kotu hissedebilirsiniz. Uzuntu doğrusal bir surec değildir.
9. Kendinize ozel bir şeyler yapın.
Goldman, haftalık kişisel bakımın planlanmasında bir noktaya değiniyor: İşten eve gelirken meditasyon yapıyor ve aynı zamanda hastalarıyla yaptığı goruşmelerin etkilerini dengelemek icin arkadaşlarıyla ve ailesiyle sohbet etmek icin zaman ayırıyor.
Yas tutmanın doğru ya da yanlış yolu olmasa da listelediğimiz bu egzersizler uzuntu uzerine calışmaya başlamak adına harika bir yoludur.
Kaynak