Karbonhidratların insan sağlığı uzerindeki etkisi uzerine uzun yıllardır araştırmalar yapılıyor. Bu surecte kimi beslenme uzmanları karbonhidratları tamamen hayatımızdan cıkarmamız gerektiğini soyledi. Bir diğer grup ise karbonhidratsız beslenme duzeninin olamayacağını iddia etti. Peki bunlardan hangisi doğru? Karbonhidratın beslenme duzenindeki yeri nedir? En onemli soru; karbonhidrat bağımlılığı nedir, nasıl tedavi edilir? Gelin bu soruların cevabını hep birlikte vermeye calışalım.
Karbonhidrat, vucudun ihtiyac duyduğu uc temel makro besin oğesinden biri. Diğer tum makro besin kaynakları gibi karbonhidratlar da vucudun ana enerji kaynağı
Karbonhidratlar sadece vucudun enerji ihtiyacını karşılamakla kalmaz. Aynı zamanda RNA ve DNA ’lardaki molekuler verilerin taşınmasına da yardımcı oluyor. Merkezi sinir sistemi ve kas hucrelerinin calışabilmesinde aktif bir rol oynuyor. Karbonhidratlar, beyin fonksiyonlarının duzgun calışması icin mutlaka tuketilmesi gereken besinler arasında yer alıyor. Yapılan araştırmalar karbonhidratların ruh hali ve hafıza gibi bilişsel durumları etkilendiğini ortaya koyuyor. Karbonhidrat bağımlılığı yaşamamak icinse onemli olan gunluk karbonhidrat alım miktarını doğru ayarlayabilmek. Karbonhidrat kaynağı dediğimizde yulaf, baklagil ve muz gibi sağlıklı karbonhidratlar yerine aklımıza hemen ekmek, kek, makarna ve pirinc gibi rafine gıdalar geliyor. Ancak karbonhidrat iceren yiyecekler oldukca fazla. Peki glisemik indeksi yuksek olan karbonhidratların bağımlılık yapabileceğini hic duşunmuş muydunuz?
Tatlı krizlerinin eşlik ettiği anlarda glisemik indeksi yuksek gıdalara direnemiyoruz. Bilim insanları bu durumun karbonhidrat bağımlılığı ile alakası olup olmadığını oğrenmek icin yıllardır konu uzerine araştırmalar yapıyor
The American Journal of Clinic Nutrition dergisinde yayınlanan geniş caplı bir araştırmaya gore, karbonhidrat iceren besinler beynin odul ve istekle ilişkilendirilen bolgesini uyararak daha fazla yeme isteğine yol acıyor. Araştırmaya dahil olan yuksek kilolu insanlar, oğunlerinde yuksek glisemik indeksli gıdalar tukettiğinde daha fazla aclık hissettiğini belirtiyorlar. Aksine, duşuk glisemik indeksli besinler tuketenler, tokluk hissinin cok daha uzun surduğunu ifade ediyorlar.
Bilim insanları ozellikle işlenmiş formdaki rafine karbonhidratların, bağımlılık yapıcı olduğunu ileri suruyor. Yale Universitesi, Michigan Universitesi ve New York Obezite Araştırma Merkezi ’nde yapılan uc ayrı araştırma, glisemik indeksi yuksek işlenmiş karbonhidratların daha fazla bağımlılık yarattığı sonucuna ulaşıyor
Beyindeki zevk ve odul sistemini tetikleyen bu gıdalar daha fazla yeme isteğiyle sonuclanıyor. Beynin surekli uyarılması vucut ağırlığını artırarak obezite riskini artıyor. Fareler uzerinde yapılan bir deneye gore, işlenmiş gıdaların duzenli olarak tuketilmesi alkol bağımlılığına cok benzer bir yeme bağımlılığı yaratıyor.
Beslenme bağımlılığı yaratan en sorunlu gıdalar arasında pizza, cikolata, cips, dondurma, patates kızartması ve kurabiye gibi besinler gosteriliyor
Glisemik indeksi yuksek olan bu gıdalar duzenli olarak tuketildiğinde kan şekerini carpıcı şekilde artırıyor. Kan şekerinin hızlı yukselmesi ise insulin hormonunu harekete geciriyor. Bu nedenle kan şekeriniz tekrar ani bir duşuş yaşıyor. İşte karbonhidrat bağımlılığı dediğimiz şey de bu kısır dongu surecinin ortaya cıkmasıyla başlatıyor. Ani yukselen ve bir anda duşen kan şekeri daha fazla karbonhidrat yeme isteğine yol acıyor. Bu da işlenmiş gıdaların daha fazla bağımlılık yarattığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Araştırmalar her ne kadar karbonhidratların bağımlılık yaptığını gosterse de işlenmiş gıdalardan uzak durmanızı kolaylaştıracak pek cok yontem buluyor
Surekli yeme isteğini durdurmak icin ilk once beslenme duzeninin planlanması gerekiyor. Yeme isteğinin geldiği anlarda beslenme planını hatırlamak abur cubur yerine sağlıklı besinler tercih etmenize yardımcı olabilir. Karbonhidrat isteğiyle mucadelede fiziksel aktivite ve bol su tuketimi de işe yarayan yontemler arasında bulunuyor. Oğunlerde et, yumurta ve baklagil gibi protein kaynaklarına yer vermek uzun sureli tokluk hissi sağlar. Bu durum ise işlenmiş gıdalardan uzak durmanıza yardımcı olabilir. Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek zordur. Eğer kendinize karşı koyamadığınız bir anda olması gerekenden daha fazla karbonhidrat tukettiyseniz, bir sonraki oğununuzu daha sağlıklı planlayabilirsiniz. Unutulmamalı ki karbonhidratlar vucudun en temel enerji kaynağıdır. Porsiyon kontrolu yapmak şartıyla meyve, sebze ve tam tahıllı urunlerden sağlıklı karbonhidratlar alabilirsiniz.
Kaynak: 1 2 3