
Muhtemelen şu ana kadar cinselliğiniz hakkında bir suru şey duymuş ve oğrenmişsinizdir. Hal boyle olunca aklınızda bazı konularla ilgili soru işaretleri oluşabilir. Elbette bu normal bir durumdur. Cunku cinsellik bircok insanın zannettiği şeyden cok daha fazlasıdır. Orneğin 50 yaşındaki bir insan kendi cinselliği hakkında yeni şeyler oğrenebilmektedir. Bu nedenle sizleri bilgilendirmek istedik ve “erkek ve kadın cinselliği aynı mı? sorusunu yanıtladık.
Ayrıca bu iceriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Zorunlu Heteroseksuellik: Toplumun Etkisiyle Alternatif Bir Cinsel Yonelimin Olmadığına İnanma Durumu”
Oncelikle “cinsellik nedir?” oğrenelim Cinsellik, bedenlerimizi, cinsiyetimizi ve ilişkilerimizi nasıl anladığımızı tanımlayan geniş bir terimdir. Bu, cinselliğin “eşcinsel” veya “heteroseksuel” olmanızdan cok daha fazlası olduğu anlamına gelir. Cinsel yoneliminiz, cinselliğinizin sadece bir yonudur. Cinselliğinizi oluşturan diğer bileşenler şunlardır:
Doğumda atanan cinsiyet ve sosyalleştiğiniz cinsiyet Cinsiyet kimliği Cinsel ve romantik yonelimler Libido, cinsiyete ilgi ve arzu ve uyarılmanın fizyolojik ve fiziksel belirtileri Fanteziler, fetişler ve cinsel tercihler Travma gecmişi Gecmiş cinsel deneyimler Cinsiyetle ilgili sahip olmak uzere yetiştirildiğiniz şeyler ‘Erkek ’ ve ‘kadın ’ dediğimizde tam olarak ne demek istiyoruz? Genellikle insanlar “kadınlar ve erkekler cinsel olarak nasıl farklılık gosterir?” diye soruyorlar. Bir kişinin cinsiyeti, doğumda kendisine atanan cinsiyetle uyumluysa, cis (cisseksuel) olarak kabul edilmektedir. Orneğin vajina ile dunyaya gelen, doğumda kadın olarak atanan ve daha sonra kendini kadın diye tanımlayan bir kişi cis sayılmaktadır. Birinin doğumda atanan cinsiyeti, cinsi ile uyumlu olmadığında, sadece birkac farklı cinsiyet kimliğini adlandırmak icin transgender, non-binary veya agender olarak kabul edilebilmektedir.
Transgender, kişinin cinsiyet kimliği ile atanmış olan cinsinin uyumlu olmaması durumudur. Non-binary, cinsiyet kimliklerinin maskulen veya feminen olmayan, yani ikili cinsiyet sınıflandırmasının dışındaki kimliklerini kapsayan bir spektrumudur. Agender ise cinsel kimliği olmayan insanlar icin kullanılan terimdir.
Ayrıca şunu belirtelim; makalemizde daha kapsayıcı olmak adına, “erkekler” veya “kadınlar” dediğimizde tum cisseksuel ve transgenderlerden bahsediyoruz.
Peki araştırmalar ne diyor? Ne yazık ki, bu konudaki calışmaların coğu sadece cisseksuel erkekleri ve kadınları kapsıyor ve non-binary ve cinsiyete uygun olmayan insanları tamamen dışarıda bırakıyor. Peki bu araştırmalar neye işaret ediyor?
Cisseksuel kadınlarla karşılaştırılan cisseksuel erkekler:
Sekse daha fazla ilgi gosterirler. Saldırganlığı cinsellikle daha buyuk olcude ilişkilendirirler. Cinsel ilişkilerinde bağlılığa daha az onem verirler. Cinsel yonelimlerinde daha fazla durgunluk ve daha az adaptasyon yaşarlar. Ancak bu, cisseksuel erkeklerin doğuştan ve doğal olarak bu durtulere sahip oldukları anlamına gelmez. The Sex Toy Collective ’de uzman olan klinik seksolog Sarah Melancon, yetiştirme ve kulturun buyuk bir rol oynadığını soyluyor.
“Erkekler ve kadınlar farklı şekilde sosyalleşiyorlar ve cinsiyete ilişkin farklı kulturel beklentilerle karşı karşıya kalıyorlar. Bu, onların ne zaman, nasıl, ne sıklıkta ve kiminle seks yapacaklarını etkiliyor.”
Doğumdaki anatominiz cinselliğinizi etkileyebilmektedir The Kinsey Enstitusu ’nde sosyal psikolog ve araştırma gorevlisi olan Justin Lehmiller, “İster bir penisle veya bir vulva ile doğmuş olun, hic kuşkusuz bu cinsi nasıl hissettiğini bir olcude etkileyecektir.” diyor.
Nasıl mı? Cunku nasıl seks yaptığınızın ve orgazma nasıl ulaştığınızın mekaniği farklı olacaktır. Orneğin, vulva ile doğan insanların, penisli insanlara kıyasla coklu orgazm yaşama olasılıkları daha yuksektir. Ayrıca penisi olan kişiler, olmayanlara gore daha uzun bir refrakter periyoda sahiptir.
Melancon, “Butun biyolojik cinsiyetlerden insanların cinselliklerini nasıl deneyimledikleri konusunda hala bircok benzerlik var.” diyor.
Bir kişinin yetiştirilme bicimi cinselliğini etkileyebilmektedir Genele baktığımızda, kız olarak sosyalleştirilen insanlara, erkek olarak yetiştirilen insanlara kıyasla cok daha fazla cinsellikten kacınmaları gerektiği oğretilmektedir. İcinde yetiştirildiğiniz kultur, din ve toplum aldığınız mesajların aynısını dikte ederken, genellikle erkeklere masturbasyonun normal olduğu ve mumkun olduğunca cok insanla seks yapmanın soğukkanlılık faktorlerini artırdığı soylenmektedir. Diğer yandan, kızlara genellikle masturbasyonun kotu olduğu ve evlilikten once seks yapılmaması gerektiği oğretilmektedir.
Melancon, “Kulturel acıdan baktığımızda, erkeklik kısmen ozgur cinselliği teşvik etmek uzerine kuruluyken, kadınlık onu inkar etmeye veya kontrol etmeye odaklanıyor.” diyor. Buna genellikle “cinsel cifte standart” denir.
Melancon ayrıca, “Bu erkekler icin olumlu gorunse de, bazı olumsuz sonucları da olabilmektedir. Erkeklerin daha az cinsel partnere veya deneyime sahip oldukları icin utanmalarına neden oluyor, erkekleri daha fazla cinsel risk almaya teşvik ediyor ve yakın ilişkilerde erkeklerin duygusal ihtiyaclarını ortadan kaldırıyor.” diye soyluyor.
Cinsiyet ve cinsellik konusunda doğru bilinen yanlışlar Bu konuyla ilgili cok fazla soru işareti var. Bu nedenle bazılarını acıkladık.
Her cinsiyetten insan masturbasyon yapabilir Toplum genellikle masturbasyonu sadece erkeklerin yaptığı bir şey olarak lanse eder. Ancak masturbasyon, her cinsiyetten ve yaştan insanın yapabileceği ve zevk aldığı bir şeydir.
Lehmiller, “Kadınların masturbasyonunun normal olarak algılanması icin daha fazlasını yapmalıyız. Cunku masturbasyon erkekler icin olduğu gibi, diğer cinsiyetlere mensup olan bircok kişinin cinselliğini ilk kez keşfetmesi, orgazm yaşaması ve hazzı keşfetmesi icin cok onemlidir.” diyor.
Birinin seksten hoşlanıp hoşlanmadığını belirleyen şey cinsiyet değildir Bircok insana kadınların seksten hoşlanmadığı oğretilmiştir. Elbette bazı kadınlar seksten hoşlanmaz, ancak bu geniş kapsamlı bir ifade değildir.
Lehmiller, “Erkeklerin seksten hoşlandığı ve kadınların hoşlanmadığı fikri ortadan kaldırılması gereken bir efsanedir. Her cinsiyetten insan seksten hoşlanabilir ve zevk alabilir.” diyor.
Birinin seksten hoşlanıp hoşlanmadığını anlamanın en iyi yolu bunu onun ağzından duymaktır.
Her cinsiyetten insan seks sırasında zevk alma kapasitesine sahiptir Lehmiller, “Kadınların cinsel acıdan zevk alması, cinsel eğitimde olduğu kadar kulturel acıdan da cok uzun suredir ihmal edilen bir konudur. Bunun sonucunda kadınların seks sırasında zevk alması ikinci hatta ucuncu planda kalmıştır.” diyor. Bu duruma “zevk boşluğu” deniyor. Ancak kadınlar ve tum cinsiyetten insanlar seks veya masturbasyon yaparken zevk alabilirler.
Lehmiller ’e gore, birinin seks sırasında zevk alıp almadığını etkileyen bazı faktorler vardır:
Yaş Sağlık Kişilik Cinsel gecmiş Akıl sağlığı İlişki dinamikleri Stres ve dikkat dağınıklığı Bircok cinsiyetten insanlar, orgazm olduklarında benzer şeyler hissederler Cisseksuel erkekler ve kadınlar farklı yollarla orgazma ulaşabilirler. Ancak Lehmiller, cisseksuel erkeklerin ve kadınların orgazmın nasıl hissettirdiğine ilişkin acıklamalarını karşılaştıran araştırmanın, her iki cinsiyetin de benzer cevaplar verdiğini bulduğunu soyluyor. Ancak soz konusu araştırma, diğer cinsiyetlerden insanları araştırmamıştır.
Hem cisseksuel erkekler hem de cisseksuel kadınların orgazmı anlattıkları ortak tanımlamalar şunlardır:
Keyifli memnuniyet Rahatlama Duygusal yakınlık Coşku Ateş basması ve zonklama hissi Lehmiller, “Cinsel zevk duyguları aslında cinsiyetler arasında oldukca benzerdir.” diyor.
Cinsel işlev bozukluğu, cinsiyetler arasında benzerlik gostermektedir Erkekler, kadınlar ve cinsiyete uygun olmayan insanlar icin cinsel zorluklar konusunda hem benzerlikler hem de farklılıklar vardır. Lehmiller, “Araştırmalar, en yaygın cinsel zorluklardan biri olan duşuk cinsel ilginin, cinsiyetler arasında aynı olduğunu bulmuştur.” diyor.
Herhangi bir cinsiyetten penis sahibi olan kişilerin yaşadıkları muhtemel sorunlar şunlardır:
Erken boşalma Ereksiyon olmada zorluk Orgazm olmada zorluk Herhangi bir cinsiyetten vajina sahibi olan kişilerin yaşadıkları muhtemel sorunlar şunlardır:
Orgazm olmada zorluk Vajinal kuruluk Yetersiz cinsel zevk Seks sırasındaki deneyimi etkileyen faktorler Elbette bunu etkileyen cok faktor var, ancak biz en cok one cıkanları anlattık.
Kulturel, dini ve manevi inanclar ve yetiştirilme bicimleri Cinsellik etrafındaki kulturel ve dini oğretiler, bireyin cinsel davranışını şekillendirebilmektedir.
Melancon, “Pek cok kultur ve din, sekse yalnızca katı koşullar altında izin veriyor. Cinsiyetle ilgili olumsuz ve utanc dolu bu mesajları duymak, kişinin cinsel deneyimini gencliğinde ve yetişkin bir birey olduğunda etkileyebilmektedir.” diyor.
Travma gecmişi Melancon, “Her turlu travma, sinir sisteminde duzensizliğe yol acar ve guven ve samimiyet sorunlarına neden olur.” diyor.
Konuyla ilgili travma ornekleri şunlardır:
Zor gecen doğumlar Doğal afetler Araba kazaları Savaş İhmal edilme Taciz Cinsel travma Akıl sağlığı Melancon ’a gore, birinin cinsellik ile olan ilişkisini aşağıdaki şeylerden bazıları etkileyebilmektedir:
Depresyon Endişe Bipolar bozukluk Şizofreni Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) Psikoz Melancon, “Stres ve tukenmişlik, sinir sistemini ve hormonları etkilediğinden, doğal olarak cinsel arzuyu, uyarılmayı ve zevki azaltarak cinsiyeti de etkileyebilir ” diye ekliyor.
Kaynak: 1