
Depresyonun en buyuk belirtilerinden biri olarak kabul edilen anhedoni, mutsuzluk ve hicbir şeyden keyif alamama durumu olarak tanımlanıyor. Anhedoni, gunumuzde bircok insanın muzdarip olduğu psikolojik sorunların başında geliyor. Bu rahatsızlıkla mucadele eden bireyler, gecmişte yapmaktan keyif aldıkları aktivitelere karşı ilgisiz kalırlar. Bu aktiviteler; muzik, spor, cinsellik, sosyalleşme, hobiler ya da aile toplantıları olabilir. Anhedoni, major depresyonun temel belirtilerinden biri olsa da bu semptomları gosteren bireylere her zaman depresyon tanısı konmaz. Bu hastalık, diğer ruh sağlığı sorunlarının belirtilerinden biri olabileceği gibi tek başına da ortaya cıkabilir. Detaylara birlikte bakalım.
Anhedoni nedir? Anhedoni ilk kez 1896 yılında psikolog Theodule-Armand Ribot tarafından tanımlandı. Ribot ’un doneminde bu kavram, hayattaki guzel şeylerden keyif alamama durumunu tanımlıyordu. Ancak kavram, gunumuzde daha geniş bir anlamda kullanıyor. Haz beklentisinin azalması, motivasyon kaybı, tuketim hazzının azalması (modaya ilginin duşmesi) ve diğer hedonik fonksiyonlardaki azalmalar ile ilişkilendiriliyor.
Belirtileri nelerdir? Anhedoni ’nin en temel belirtilerinden birisi mutsuzluktur. Bunun yanı sıra gerginlik hali, yeme alışkanlıklarının değişmesi, ceşitli paranoyalara kapılmak da anhedoni belirtisi olabilir. Ote yandan araştırmacılar anhedoniyi iki ana ture ayırıyor: Sosyal ve fiziksel.
Sosyal anhedoni, sosyal ilişkilere artan ilgisizlik ve sosyal durumlardan keyif alamama olarak tanımlanıyor. Fiziksel anhedoni ise; yemek yeme, dokunma ve cinsellik gibi dokunsal durumlardan keyif alamamayı ifade ediyor. Bu anlamda hastalığın diğer belirtileri şu şekilde karşımıza cıkıyor: Sosyal izolasyon, libido kaybı ya da cinsel yakınlığa ilgi eksikliği, onceki hobilere daha az ilgi, gunluk aktivitelerden keyif alınmaması, ilişki kurmaktan kacınma ve neşeli duygulara sahip olamama.
Sebepleri nelerdir? Anhedoni, depresyon ve şizofrenin en temel semptomlarından biridir. Aynı zamanda kronik ağrı ve Parkinson hastalığından muzdarip olan kişilerde de bu rahatsızlık tespit edilmiştir. Ote yandan madde bağımlılığı olan kişilerde anhedoni ortaya cıktığına dair calışmalar bulunuyor. Klinik insan calışmalarından ve hayvan modellemelerinden elde edilen sonuclara gore, bazı norolojik substratların (bir enzimin etkisiyle reaksiyona giren maddeler) anhedonide etkin olduğu goruluyor. Bazı bilimsel araştırmalar, anhedoninin aşırı aktif bir prefrontal kortekse bağlı olabileceğini gosteriyor. Bu durum dopamin noronlarını etkileyerek hastalığın oluşmasına neden olabilir. Ancak hastalığının kesin nedenini belirlemek icin daha fazla bilimsel calışmaya ihtiyac vardır.
Teşhis ve tedavi Anhedoni hastalığının semptomları tipiktir. Ancak teşhis icin mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Uzmana başvurduğunuzda, genel ruh haliniz ve şikayetleriniz dinlenir. Bu aşamada hicbir şeyi atlamamak adına, randevu oncesinde belirtilerinizin tam bir listesini yapmanızda fayda vardır. Ote yandan semptomlarınıza neden olabilecek fiziksel rahatsızlığınızın olup olmadığını tespit edebilmek icin bazı testler istenebilir. Hastalığın tedavisi, oldukca zor ve uzun bir surec gerektirir. Coğu zaman serotonin ve endorfin hormonlarını harekete gecirmek icin terapotik yontemler kullanılır. Daha hafif semptomlar gosteren hastalarda, ilac ve terapi gibi yontemler tercih edilir. İlac ve terapi, semptomları hafifletmiyorsa hekiminiz elektrokonvulsif terapi (EKT) onerebilir. Benzer şekilde ilac ve terapiye cevap vermeyen hastalarda transkraniyal manyetik stimulasyon yontemi kullanılabilir.
Anhedoni onemli bir zihinsel sağlık sorunudur. Bu nedenle bireylerin kendi kendilerine teşhis koymaması son derece onemlidir. Bu hastalık ile mucadele ettiğinizi duşunuyorsanız, en kısa surede bir uzmana danışmalısınız.
Kaynak: 1