
2017 yılında İstanbul ’un Tuzla ilcesindeki İstasyon, Yayla, Evliya Celebi ve Postane mahallelerinde yayılan bir koku, bolge sakinlerinin genizlerini yakmış, bolgede ciddi bir panik oluşmuştu. Daha sonra yapılan araştırmalarda trikloroetilen isimli kimyasal maddenin sanayi tesisleri tarafından bolgedeki atık su kolektor hattına kacak bir şekilde dokulduğu anlaşılmıştı. Kısa sure once ise kimyasal madde hakkında yapılan bir araştırma trikloroetilenin parkinson hastalığının en onemli sebeplerinden biri olduğunu ortaya cıkardı. Detaylara birlikte bakalım.
Trikloroetilen, kafeinsiz kahve ve daksilin de aralarında olduğu cok sayıda urunde kullanılan kimyasal bir madde Ancak yanıcı ozelliği olmadığı icin yaygın olarak boya ve metal saniyelerinde kullanılıyor. Bununla birlikte kimyasalın bugunku kullanımı gecmiş donemlere kıyasla cok daha duşuk.
Cunku yapılan calışmalar, trikloroetilen isimli maddenin duşuk ve kanser riski taşıdığını ortaya koyuyor. Ancak son donemde yapılan bir calışma, kimyasalın parkinson hastalığının da onemli sebeplerinden biri olduğunu ortaya cıkardı. Daha doğrusu, hatırlattı.
Parkinson, beyin hucrelerinde kayıpla seyreden, erkeklerde daha sık gorulen ve yavaş ilerleyen bir hareket bozukluğu Norodejeneratif bir hastalık olarak ifade edilen parkinson; mimiklerin azalması, konuşmanın monotonlaşması ve bozulması, govdenin hafif one eğik pozisyon alması, hareketlerde yavaşlama, titreme ve kollarda ağrı gibi belirltilerle karakterize ediliyor. Coğunlukla erkeklerde ve 40 ila 70 yaş arasında gorulen hastalık, ilerleyen aşamalarında kişinin yatağa veya tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelmesine neden olabiliyor.
Trikloroetilen maddesinin parkinson ile ilişkilendirilmesi yeni bir durum değil 1969 yılında bazı bilim insanları, bu renksiz kimyasalın parkinson ile bağlantılı olabileceğini ortaya koyan bir bilimsel calışmaya imza atmıştı. Ancak trikloroetilen ile parkinson hastalığı arasındaki ilişkiyi bugun inceleyen bilim insanları, kimyasal ile hastalık arasındaki ilişkinin uzun zamandır goz ardı edildiğini, hatta unutulduğunu ifade ediyor.
Yeni araştırma, pek cok parkinson hastasının gecmişte trikloroetilen isimli kimyasal maddeye maruz kalmış olabileceğini ortaya koyuyor Calışmalarının sonuclarını Journal of Parkinson ’s Disease adlı bilimsel dergide yayımlayan araştırmacılar konuyla ilgili olarak “Kimyasala maruz kalma ve hastalığın başlangıcı arasındaki sure onlarca yıl olabilir. Bireyler, kimyasala maruz kaldıklarının farkında olsalar bile bunu coktan unutmuş oluyor.” ifadelerini kullanıyor.
Dunyada trikloroetilen kullanımının ozellikle 1970 ’li yıllarda zirveye ulaştığı biliniyor. İlgili donemde yalnızca Amerika Birleşik Devletlerinde 10 milyon insanın her gun bu kimyasala maruz kaldığı tahmin ediliyor Bununla birlikte kimyasalın kullanımı gunumuzde buyuk olcude kısıtlanmış durumda. Ancak kimyasal tedavulden tamamıyla kalkmış değil. Orneğin 2020 yılında ABD ’nin 20,2, milyon dolar değerinde trikloroetilen ihracatı yaptığı biliniyor. Aynı yıl Cin 15, Japonya ise 7,94 milyon tutarında ihracat gercekleştirdi. Bununla birlikte Turkiye ’nin 2020 yılında 2,16 milyon dolarlık trikloroetilen satın aldığı ifade ediliyor.
Trikloroetilen, 2017 yılında İstanbul Tuzla ’daki bir sızıntı ile gundeme gelmişti İstasyon, Yayla, Evliya Celebi ve Postane mahallelerinde yayılan bir koku, bolge sakinlerinde geniz yanmasına neden olarak ciddi bir paniğe yol acmıştı. Daha sonra yapılan incelemelerde sızıntının, aynı sektorlerde ve coğunlukla aynı amacla kullanılan tetrakloroetilen ve trikloroetilen maddelerinden kaynaklandığı tespit edilmişti.
İlgili kimyasalların ceşitli sanayi tesisleri tarafından bolgedeki atık su kolektor hattına kacak olarak boşaltıldığı anlaşılmış, kimyasalları boşaltan 4 kamyon yakalanmıştı.
Kaynak: 1