
Freddie Mercury ’nin “dunya var oldukca, tutkunları olacaktır.” buyurduğu, Orson Welles ’in ise yazdığı bir oyun ile tum Amerika ’yı dunyanın Marslılar tarafından işgal edildiğine inandırdığı sihirli kutu radyo, dijitalleşen gezegenimize ayak uydurdu ve fiber optik kabloların da yardımı ile muziğin tum insanlığa ilham vermesine kaldığı yerden devam etti.
Gun icerisinde loop ’a alınacak şarkı arayışındayken cinsel gucu artırıcı gergeden boynuzu turevinden abuk reklamlar ile karşılaşarak yatak performansınızın ozeleştirisini yapmak zorunda kalmadığınız internet radyoları, muntazam algoritmaları ile daha evvel hic tanışmadığınız efsane gruplar ve insanlar keşfetmek icin tam anlamıyla bicilmiş kaftan.
Kimisini sarıp sarmalamak istediğiniz, kimisini ise daha evvel hic duymadığınız internet radyolarını şimdi daha yakından tanıma zamanı, hadi bakalım.
1. Last.fm
İnternet radyosu ile “sosyal ağ” kavramlarını ilk kez bir araya getiren muzik platformu. Kullanıcılar web sitesi uzerinden ya da bilgisayarlarına indirdikleri program vasıtası ile dinledikleri şarkıları veritabanı istatistiklerine sunuyor. Bu istatistikler de sitedeki diğer kullanıcılar ile aranızdaki muzik uyumunu olcumleyerek sizinle aynı muzik zevkine sahip, dunyanın diğer bir ucundaki insanlar ile tanışabilmenize olanak sağlıyor. İlk goz ağrısı olması sebebiyle gonullerdeki yeri ayrı