
Eric Clapton ’ı yalnızca muzik -ozellikle de yalnızca Blues- anlamında değerlendirmek yanlış olmaktan ote, bir eksiklik olur. Onu anlamak icin hayatında cok daha derine inmek, irdelemek gerekli. O bir “Blues Adamı”, evet. Ama aynı zamanda Blues muziğine kattıklarıyla, O ’nu sınırlarının ilerisine taşıyıp, evrenselleştirmeyi başarabilmiş harikulade bir muzisyen, bir dahi… Yaşadıklarıyla başlı başına bir felsefesi olan, ve bunu da genc yaşta, Amerika ’nın zenci kasabalarından butun dunyaya yayılan Blues ’da bulup, duygularını en iyi o yolda aktarabildiğini keşfetmesiyle, dunya algısını muziğine yansıtan Clapton ’ın hayatı, pek cok akranının olduğu gibi iniş ve cıkışlarla dolu.
Gelin, onu Blues ’un huzunlu kollarına iten sebepler nelermiş ve muzik kariyerine girdikten sonra, ve ozel hayatında neler yaşamış birlikte inceleyelim.
Yeşilcam ’ı aratmayacak bir aile dramı
Eric Patrick Clapton, 2. Dunya Savaşı ’nın devam ettiği 30 Mart 1945 tarihinde İngiltere ’nin Surrey kentinde kucuk bir kasaba olan Ripley ’de doğdu. Annesi Patricia Molly Clapton, o sırada henuz 16 yaşındaydı. Babası ise 24 yaşında Kanadalı bir asker olan Edward Walter Fryer, savaş nedeniyle o tarihte orada bulunuyordu. Doğru bildiniz, dram burada başlıyor. Cunku babası, Eric doğmadan evvel, Kanada ’ya, -hem de- karısının yanına, coktan donmuştu. 1940 ’ların ortasındaki İngiltere ’de, 16 yaşında ve bekar bir kadın icin cocuk buyutmenin mumkunatı olmadığından Eric ’in anneannesi ve dedesi, Rose ve Jack Clapp, torunlarının gecici ebeveynliğini ustlenmek zorunda kaldı. Ve bu nedenle Eric, oz annesini, kız kardeşi olduğunu duşunerek buyudu.
Soyadı farkı buyuk yalanın anlaşılması yolunda ilk sinyalleri veriyor.
Clapton soyadı, anneannesinin ilk kocası ve ayrıca annesinin de babası olan Reginald Cecil Clapton ’dan gelmekteydi. Eric, okula başlayıp da okuma-yazmayı soktu. Boylece eğitiminin en başlarında kendisinin ve anne-babasının isimlerini yazdığında bir şeylerin yolunda olmadığını anlamaya da başladı. Cunku o, soyadını Clapton; ancak anne babasınınkileri Clapp olarak yazıyordu. Kız kardeşi sandığı ama aslında annesi olan Pat, Eric daha bebekken, coktan başka bir Kanadalı askerle evlenip evden ayrılmış ve kocasının gorev yerleri sebebiyle Kanada ve Berlin ’de yaşamıştı. Clapton, 9 yaşına geldiğinde ise, annesi onu ziyarete, evliliğinden olan 6 yaşındaki cocuğu, yani Eric ’in uvey kardeşiyle gelmişti. Bu ziyaret tum gerceğin acığa cıkmasına sebep oldu ve onun dunyasını tamamıyla allak bullak etti… Gerceği oğrenmesi, onu icine kapanık, melankolik bir cocuğa donuşturdu ve kendini okula vermeyi tamamen bıraktı.
Her gitaristin ortak hikayesi: Bir yaş gunu hediyesi olarak ilk gitar
Takvimler 1958 ’i gosterdiğinde tum dunyada Rock and Roll adeta bir Big Bang edasıyla patladı. Bu ana akımın etkisinden nasibini alan Eric de 13. yaş gunu hediyesi olarak bir gitar istedi. Ancak alınan gitar, ucuz celik telleri olan Alman yapımı Hoyer marka bir akustikti ve calması -yani en onemli kısıma tekabul ediyor bu- oldukca zordu. O nedenle Clapton, iki yıl kadar surecek gecici bir heves kaybı yaşadı ve gitarını bir koşeye bıraktı. İki yılın sonrasındaysa gitarını tozlu dolabından cıkardı ve tekrar eline aldı. O gunden beri de bırakmadı…
Oğren, calış, kaydet, dinle, calış, kaydet, dinle, dinle, dinle…
Oldukca erken yaşta Blues onun uzerinde buyuk bir etki bırakmıştı ve hic durmadan gitar calıyor, dinlediği Amerikalı ustatların parcalarına, radyo ve plaklara o da calarak eşlik ediyordu. Bu donemde Blues akorlarını ve sistemini, tek başına yaptığı uzun soluklu calışmalar sayesinde oğrendi. Aynı zamanda, kayıt da yaptığı Grundig marka kayıt cihazını “yaptıklarının doğru olduğunu hissedene kadar” dinliyordu.
Mukemmelliyetci ve araştırmacı bir ‘Blues Adamı ’
Kendini toplumda bir yabancı gibi hissetmesi ve diğer insanlardan farklı goruyor oluşu, Blues ’un getirdiği huzunle mukemmel bir uyum sağladı. Kişiliğinin getirdiği bir diğer ayrıntı olan, ic gozlem yapma durtusune, Blues muziğine olan bağlılığı da eklenince, donemin populer muziği olarak onune gelen Blues ve Rock and Roll ’u olduğu gibi kabul etmedi ve turun kokenine inmeyi, Amerikan Blues ’unu butunuyle ele almayı istedi. Genc yaşta edindiği bu istek, kariyerinin ileriki donemlerinde vereceği ciddi kararların da temelini oluşturdu.
“Dede bana elektro gitar al.”
1962 yılında Freddie King, B.B. King, Muddy Waters, Buddy Guy ve diğer ustaların elektrik Blues ’unu duyduğunda ici coşan Clapton, buyuk bir heyecanla anneannesi ve dedesinden, almayı dilediği gitarın ucreti olan £100 istedi. Sahip de olacağı o gitar, gunumuzde bircok gitaristin hayallerini susleyen, fotoğrafta da gorduğunuz bir Gibson ES-335 ’tir.
“Odağı muzik uzerine, sanat uzerine değil???”
16 yaşında başladığı eski adıyla Kingston College Sanat Okulu ’ndan bir yıl sonra atıldı. Neden mi? Sebebi, ayık gezdiği her an icin gitar calması ve Blues dinlemesiydi. Kendisine oldukca ironik bir şekilde, “odağı muzik uzerine, sanat uzerine değil” gibi bir yorumunda bulunuldu. Bizce de değişik bir psikoloji.
İlk grubu ve o meşhur lakaplarını almadan once: İnşaat işciliği
’63 yılının başlarında, 17 yaşındaki Clapton ilk grubu The Roosters ’a katıldı. Ağustosta dağılan grubun ardından pop tabanlı muzik yapan Casey Jones and The Engineers ’ta bir ay kaldı. Muziği tam zamanlı bir iş olarak yapmaya başlamadan once ise duvar ustası ve sıvacı olan dedesi sayesinde inşaat işciliği yaptı. İnanması zor değil mi? İşte başarı oyle gokten zembille inmiyor sayın ListeList okurları.
İlk buyuk grup deneyimi: Yardbirds
Ekim ’63 ’te, Keith Ralf ve Paul Samwell-Smith R&B piyasasının en cok konuşulan gitaristi Eric Clapton ’ı Blues esintili, Rock and Roll grupları Yardbirds ’e kattı. Bircok insan tarafından gelmiş gecmiş en iyi mızıka calan kişi olarak kabul edilen Sonny Boy Williamson ile başarılı bir Amerika turuna cıkmaları sonucu, İngiltere ’ye donduklerinde ilk albumleri Five Live Yardbirds yayınlandı. İkinci albumleri de yine bu turnedeki canlı performanslardan oluşan Sonny Boy Williamson and The Yardbirds piyasaya suruldu.
‘Slow handClap ’ton
Clapton, Slowhand lakabını 1.5 yıl kaldığı Yardbirds ’teyken elde etti. Oyle ki Clapton, konserlerde ne zaman bir tel kopartsa, tel değişimini yine kendisi, sahnede yapıyordu. Rolativite Kanunu, etkisini burada epey guzel gosterdiğinden, tel değişim seansı, izleyiciler tarafından hoş karşılanmıyordu ve bu duruma eğlenceli de olsa bir tepki gostererek Clapton ’ı yavaşca alkışlıyorlardı (slow handclap). Bu hadise birkac sefer daha ust uste olunca, Clapton ’ın cok hızlı caldığını duşunen ve bunu surekli soyleyen grubun menejeri Giorgio Gomelsky, iki bağlantı arasında guzel ve ironik bir kelime oyunu yaptı. Boylece Slowhand lakabını yarattı ve Clapton da ilk lakabını kazandı. İleride yapacağı ve cok başarılı olacak bir albumun de adı bu olacaktı.
Yardbirds ’un ilk buyuk hiti ve idealist bir Bluescu
Yardbirds ’un donemin pop muziğine -yani ticari sesine- yakın olan For Your Love şarkısı buyuk ses getirdi. Bunun uzerine grup uyeleri yollarını bu yonde cizecekleri kararı alsalar da bu durum Clapton ’ın hic hoşuna gitmedi. Ve gercekten de, şarkının yayınlandığı gun gruptan ayrıldı. Cunku, onun muzikte izleyeceği yol Blues ’du… Yerine, daha sonra Rock muziğin efsane grubu Led Zeppelin ’i kuracak olan, Jimmy Page ’in gecmesini onerse de; Page, Clapton ’a olan saygısından bunu yapmadı ve onun yerine, bir başka efsane gitarist, Jeff Beck gecti. Page ve Beck birlikte Yardbirds ’te caldılar; ancak, 1983 ’teki yardım konseri haric bu uclu bir daha bir araya gelemedi.
Bluesbreakers ve artan şohreti
Nisan ’65 ’te John Mayall ’s Bluesbreakers grubuna birkac ay sonra ayrılmak uzere katıldı. Ayrıldığında Yunanistan ’a gidip arkadaşlarıyla bir dizi konserler verdi. Aynı zamanda The Powerhouse grubuyla 4-şarkılık bir kayıt yaptı. Peki ya bu grupta kimler vardı? İleride Led Zeppelin bascısı olacak John Paul Jones; The Spencer Davis Group, Traffic, Blind Faith ve Go gruplarındaki onemli rolunun yanısıra harika bir solo kariyer elde edecek olan Steve Winwood; ve Eric Clapton, Ginger Baker ile birlikte kuracağı supergrup Cream ’de bascı olacak, yakın zamanda kaybettiğimiz Jack Bruce… The Powerhouse sonrası Bluesbreakers ’a geri donen Clapton, unune un kattı. Oyle ki artık Londra sokaklarında onun icin yepyeni bir slogan bulunmuştu…
…ve ‘Clapton is God ’
Clapton ’ın şohreti oyle bir noktaya gelmişti ki bir hayranı ’67 ’nin sonbaharında, onun icin Islington Metro İstasyonu duvarlarına grafiti ile “Clapton is God” yani “Clapton Tanrı ’dır” yazmıştı. Clapton ’87 ’de verdiği bir roportajda bu lakaba sahip olduğu icin utandığını belirtti: “Hicbir zaman dunyanın en iyi gitaristi olduğumu kabul etmedim. Her zaman icin en iyisi olmayı istedim, ama bu yalnızca bir hedef ve bunu oyle kabul ettim,” dedi. Bu slogan 60 ’lara damga vurup Islington ’ın farklı yerlerinde yazılmaya ise devam etti. Henuz 22 yaşında bir muzik tanrısı olmayı başarması, yapacaklarının neler olabileceği konusunda tum muzik cevrelerini heyecanlandırmaya yeterliydi.
Tarihin En Erken Kurulan Supergruplarından Biri: Cream
’66 yılına gelindiğinde oyle bir grup kuruldu ki her biri kendi capında zaten birer yıldız olduğunu kanıtlamış uc cevher, yeteneklerini birleştirdi. Grubun davulcusu Ginger Baker, Clapton ’a yeni grubunda calması icin davet yolladı, Clapton da icabet etti ve boylece Cream kurulmuş oldu. Geniş caplı Amerika turları ve uc sağlam albumle (Fresh Cream, Disraeli Gears ve Wheels of Fire) grup dunyaca un kazandı. Cream ’e katılmadan once bircok saygın eleştirmenlerce İngiltere ’nin en iyi gitaristi olarak gorulen Clapton, gruptaki katkısıyla ununu artık tum dunyaya kanıtlamış oldu ve saygınlığı super yıldız mertebesine cıktı.
“Gun aşka ağardı.” Cream ’in pek cok iyi şarkısı var elbette. Ancak en buyuk hitleri Sunshine of Your Love ’ın cıkış oykusu şoyledir: Toplandıkları evde sabahlara kadar suren beste uretim seansları sırasında gun doğumunu goren şarkının soz yazarı Pete Brown giriş mısralarını mırıldanır: Gundoğumu yaklaşıyor
Işıklar yorgun gozlerini kapattığında” Şarkıyı adeta domine eden meşhur bas hatlarını ise Jack Bruce, Jimi Hendrix ’ten esinlenerek bulmuştu. Jimi, kendisinin esin kaynağı olduğunu bilmeden bu şarkıyı konserlerinde de soylemiştir. Ve gariptir; Turk kokenli Amerikalı grubun yapımcısı efsane Ahmet Ertegun, şarkıyı dinlediğinde, beğenmeyip “hayal gorduren sacmalık” olarak nitelendirmiş. Fakat Booker T. Jones onu ziyaret ederek fikrini değiştirmesi yonunde onu ikna etmeyi başarmış.
Ya… Neler neler…
Ego Savaşları! ve dağılma… Artan şohretle, her rock yıldızının yaşadığı sendrom -diğer bir deyişle lanet- olan alkol ve uyuşturucu suistimali Cream uyeleri uzerinde de kendini gostermeye başladı. Her biri kendi halinde zaten oldukca unlu olan bu uc ismin egoları artan madde kullanımıyla doruk noktalarına ulaşmıştı. En cok tartışma yaşayan iki isim Ginger Baker ve Jack Bruce ’tu. Ve tahmin edeceğiniz uzere, bu catışma ortamına daha fazla kimse dayanamadı ve Londra ’daki Royal Albert Hall ’da 26 Kasım ’68 tarihinde sergiledikleri iki final performansından sonra Cream dağıldı… İki yıl gibi cok kısa sureliğine var olan grup, modern cağın en cok ilham veren Rock gruplarından biri olarak kabul edildi ve tarihe gecti.
“Şohret sıktı, ben biraz tebdil-i kıyafet takılayım.” Cream sonrası Clapton; Steve Winwood, Ginger Baker ve Rich Grech ile bir başka supergrup olan Blind Faith ’i kurdu. Felaket denebilecek bir Amerika turnesi sonrası Eric, artan ununden oturu gizlenmek istedi ve katkı yapan muzisyen sıfatıyla Delaney & Bonnie & Friends ’e katıldı. Grup uyesi Delaney Bramlett, Clapton ’ı daha cok şarkı soylemesi icin yureklendirdi ve bu da onun, kendi şarkılarını yazmaya buyuk olcude ağırlık vermesine neden oldu. Grupla yayınlanan bir konser albumunden sonra aynı yıl, Clapton, kendi adını taşıyan ilk solo albumunu yayınladı.
“Leyla! Beni dizlerimin ustune cokturdun. Leyla, yalvarıyorum, sevgilim lutfen.” 1970 ’in bir yaz gununde Eric, Derek and The Dominos grubunu kurdu. Jim Gordon, Carl Radle ve Bobby Whitlock gibi isimlerin buluştuğu topluluk, Layla and Other Assorted Love Songs adı altında bir konsept album cıkardı. Bu onların ilk ve son eseri oldu. Konsept tam olarak, Cream yıllarında tanıştığı, cok yakın arkadaşı ve aynı zamanda Beatles ’ın gitaristi olan George Harrison ’ın karısı, Patti Boyd ’a duyduğu ve karşılık bulamadığı aşka adanmıştı… Aşk boyle işte. En olmayacak durumları kafasına sokuyor insanın…
Tanrı aşık oluyor!
Hem de kor aşk! Amerika turnesi ve başarısız ikinci album denemesi sonrası Derek and The Dominos grubu dağıldı ve hemen ardından Eric, uc yıl surecek ciddi bir depresyona girdi. Depresyona eklenen eroin bağımlılığı ve karşılık bulamadığı aşkı Patti Boyd yuzunden tanrı, tam anlamıyla olumlu olduğunu yeniden anladı. Fakat, toparlanmasını da bildi. Uc yılın sonunda madde bağımlılığından kurtuldu; ancak bu sefer de alkolik oluşuyla uğraşması gereken uzun yıllar onu bekliyordu. Yine de hayatını bir şekilde duzene koymayı başarabilen Clapton, Ocak 1973 ’te The Who ’nun gitaristi Peter Townshed ’in duzenlediği iki konsere cıktı. Bu konserler hayatında bir donum noktası oldu. 1974 ’te piyasaya yeni bir tarz ve sesle, 461 Ocean Boulevard albumuyle, cıktı. Gitarda bir kahraman oluşunun yanında iyi bir vokalist ve besteci olduğunu da kanıtladı.
Eşşiz guzellikte bir kadın: Patti Boyd
Clapton, bir Beatle olan George Harrison ’la tanışıp yakın arkadaş olduğunda hayatının alt ust olacağını tahmin dahi edemezdi. Nasıl etsin? En yakın arkadaşının eşinden hoşlanmaya başladı, yetmedi aşık oldu… ’66 yılında evlenen George ve Patti, ’77 ’de boşandılar; ancak oncesinde de sorunlar yaşayan cift zaten ayrı yaşamaya başlamıştı. Bu ayrılığı fırsat bilen Eric, Patti ’nin aklını celmeyi başardı ve en sonunda aşkına karşılık buldu. Sevgili olduklarındaysa yıl 1974 ’tu, yani Patti, George ile hala evliydi. Eric uzun yıllar suren aşk acısını dindirmeyi başarmış olsa da, şimdi de arkadaşının eşiyle birlikte olduğu icin buyuk bir vicdan azabı cekiyordu. Neyse ki George ile konuştu ve George ona —artık kendisi icin ne duşunursunuz, bilemiyoruz ama— bunun bir problem olmadığını arkadaşlıklarının bir zarar gormeyeceğini soyledi. Uzerinden buyuk bir yuk kalkan Eric, 77 ’de arkadaşı ve sevgilisinin boşanmasıyla ’79 ’da Patti ile evlendi. Hatta duğunlerinde George konser bile verdi… Evet… Ama bu aşk hikayesi de ne yazık ki sonsuza dek surmedi. 1989 yılında Eric ve Patti boşandılar. Patti Boyd bircok şarkıya ilham kaynağı oldu. George Harrison Something ve For You Blue; Clapton ise Layla, Forever Man ve gidecekleri bir davete hazırlanırken Patti ’yi beklediği sırada oldukca sinirli bir şekilde yazdığı ama aslında mukemmel bir aşk şarkısı olan Wonderful Tonight adına yazılan parcalara ornek verilebilir.
Muzik kariyerinde ilerliyor.
461 Ocean Boulevard albumunun ardından, Eric yaptığı her yeni albumle muziğini yeniden keşfetti. 70 ’lerden 80 ’lerin başlarına kadar her yıl yeni dunya turlarına cıktı. ’85 ’te, bir bağış kampanyası icin duzenlenen Live Aid konseri sonrası yepyeni bir dinleyici kitlesini karşısında buldu. 80 ’lerin sonundaysa yeni bir kariyer olan film muziği besteciliği yaptı. ’92 yılında da akustik versiyonu ile Grammy kazandığı Tears in Heaven şarkısıyla kariyeri bambaşka bir boyut daha kazandı.
Cennetteki gozyaşları…
Hayatında yaşadığı en uzucu olay bu olsa gerek Eric Clapton ’ın. Aktris Lory Del Santo ’dan olan oğlu Connor, 4 yaşındayken annesinin bir arkadaşının dairesinde 53. kattaki pencereden aşağı duşerek hayatını kaybetti. Clapton, bunun uzerine Tears in Heaven ’ı yazdı.
Would you know my name
If I saw you in heaven?
Would it be the same
If I saw you in heaven?
Riding with the King!
’94 ’ten 2000 ’e kadar cıkardığı albumlerle Blues koklerine donuş yapan Clapton, muzisyen kahramanlarına hurmet etmek adına onların bircok şarkılarını kendi yorumladı. Ancak 2000 ’e gelindiğinde Amerika ’nın Blues efsanesi B.B. King ile duet yaptığı şarkılardan oluşan Riding With The King albumunu yaptı. Album uc hafta icinde altın plak satış başarısına ulaşmıştı bile.
Ben ve Bay Johnson
B.B. King ile olan albumlerinin ardından, Eric Clapton solo album calışmalarına devam etti. 2004 yılında, mukemmel gitar calmak adına ruhunu şeytana sattığına dair bir şehir efsanesi oluşmuş, 1938 ’de, 27 yaşında aramızdan ayrılan delta blues ustadı Robert Johnson ’ın şarkılarını yorumladı ve Me and Mr. Johnson adında piyasaya surdu. 2005 yılındaki albumu Back Home ’da ise yine Robert Johnson şarkılarını solo olarak yorumladığı uyarlamalara yer verdi.
Cream, yeniden!
2005 yılında gecmişi ziyaret eden Eric; Ginger Baker ve Jack Bruce ile Londra Royal Albert Hall ’da cok ozel dort konser verdi. Ekim ayına gelindiğindeyse, New York Madison Square Garden ’da uc konser daha bu uc muthiş yetenek tarafından gercekleşti.
Escondido ’ya giden yol…
2013 yılında aramızdan ayrılan ve Clapton ’ın da buyuk bir hayranı, ustası olarak gorduğu ve aynı zamanda arkadaşı olan J.J. Cale icin 2014 ’te The Breeze: An Appreciation of JJ Cale isimli ustaya saygı albumu yayınladı. İkili, 2006 yılında birlikte bir duet calışması yaparak The Road to Escondido isimli album cıkartmıştı. Yine bilinmelidir ki Clapton ’ın buyuk ses getiren Cocaine ve After Midnight şarkıları aslında J.J. Cale ’a aittir.mBu video 2004 yılındaki Crossroads Gitar Festivalinden… Videonun başında, Clapton ’ın J.J. Cale ’a nasıl baktığını ve hala ona nasıl hayran olduğunu gorebilirsiniz…
“Hadi, gir soloya!”
“Olmaz, sen buyuğumsun. Ayıp.”
“Oğlum, girsene! Ben diyorum.”
“Olmaz.”
“Eh, tamam sen bilirsin.”
Crossroads Centre
Hayatının bir bolumunde alkol ve madde bağımlılığıyla mucadele eden Eric, kendisi gibi zor durumda, ancak tedavi masraflarını karşılayamayacak olanlar icin ucretsiz hizmet veren bir rehabilitasyon merkezini Antigua Adaları ’nda actı. Her sene bu merkezin giderlerinin karşılanması adına bircok yardım konserleri duzenledi. Bunlar arasında 1999, 2004, 2007, 2010 ve 2013 yıllarında gercekleşen Crossroads Gitar Festival ’leri ornek gosterilebilir. Ayrıca, bunların icinde gitarları da dahil olmak uzere pek cok ozel eşyasını acık arttırmayla satarak, yine bu merkez icin bağış topladı.
Bonus
Eric Clapton uc kez Rock and Roll Hall of Fame ’e girmeyi başarmış tek muzisyendir. İlk ikisi Yardbirds ve Cream ile; ucuncusu ise solo kariyerindeki başarıları sayesinde gercekleşti. Bu bonus ile sizlere, 2010 Crossroads Gitar Festivali ’ndeki meşhur Bob Marley uyarlaması I Shot The Sheriff ile veda ediyoruz.