Gencecik bir yurek; icerisinde binlerce insana sevgi taşıyan. Hayallerini gercekleştirmek ve ona ihtiyacı olan insanlara yardım edebilmek icin oradan oraya koşturan. Tırnaklarıyla kazıya kazıya, baba-dayı torpili olmaksızın sesini tum Turkiye ’ye duyuran. Sadece sesiyle değil, tum edasıyla herkesin kalbini kazanan ve doğum gununde yaşadığı trafik kazası sebebiyle hepimize buyuk bir şok yaşatarak gozyaşlarına boğan. Evet, o kişi, Barış Akarsu.
Sevenleri, kaza sebebiyle 29 Haziran gununu lanetlediler. 4 Temmuz ise, tam bir felaket oldu. Olumunun uzerinden tam 8 yıl gecti bugun. Barış ’sız koskoca 8 yıl. Yaşasaydı 36 yaşında olacaktı, cunku o kadar genc yaşta ayrıldı ki aramızdan. Biz de, hayattayken neler yapmış, neden bu kadar cok sevilmiş, olumunun ardından neler yapılmış diye sizinle paylaşarak analım istedik, adına en cok yakışan sanatcıyı.
“Amasra ’nın Hırcın Cocuğu” aslında Zonguldak ’ta dunyaya geldi
1979 senesinin haziranında bir cocuk actı dunyaya gozlerini. O gozler, ne buyuk hayranlıklar uyandıracaktı ileride, sevenlerinde. Ailesi daha o ufakken Amasra ’ya goc etti. Bu yuzden ki bircok kişi orada doğduğunu sanır.
Denizi cok sever, Âdeta denizsiz yaşayamazdı
“Amasra ’nın oyle bir yapısı vardır ki, ister istemez denize karşı haykırmak gelir icimden.” (Barış Akarsu)
Cocukluğu ve gencliği kucuk bir balıkcı ve tatil kasabası olan Amasra ’da gecmişti. Balıkcılığı da en has kişiden, dedesinden oğrenmişti. Bir teknesi olmasını cok istiyordu.
Yalnızca muzik mi? On parmakta on marifet: Mesela; sporcuydu da; yelkencilik, basketbol ve hapkido lisansları vardı
4 yıl basketbol ve hapkidonun (bazı kaynaklar kick boks diyor) ardından, lisede okurken “Amasra Yelken Kulubu”nde profesyonel yelkencilik yaptı. (Not: Hapkido ne ola ki? Bir ceşit karate turu.) Ayrıca boş zamanlarında kucuk heykelcikler yontardı. Balık ve hamur soz konusu olduğunda da iyi bir aşcıydı.
Muziğe ilgisi ufak yaşlarda başladı; elindeki blok flutle sokak sokak dolaşırdı
“Arkadaşlarla toplanıp kumsala giderdik. Barış bize gitar calardı. Bakanı pek yoktu. Ailesinden pek yardım gormezdi. Sağdan soldan yardım ederlerdi. Yelken yapardı. Annesi, babası ayrıydı. Annesinin balık malzemeleri sattığı bir dukkÂnı vardı. Barış kendi başına buyudu. Evde yemek yapmazlardı, hicbir şey yemezdi. Soğan ekmek parasını biz verirdik. Zaten babasının maaşı 350 milyondu.” (Barış ’ın cocukluk arkadaşı)
Cocukluğundaki ilgi, Amasra ’ya gelen muzisyenlerden mızıka, klavye ve gitar oğrenmesiyle iyice arttı. 1970-1980 ’lerin rock, hardrock ve heavy metal sanatcılarını da dinleyerek muzik tarzını belirlemeye başladı.
Muzikte profesyonelliğe doğru ufak ufak adımlar: Antalya ve Karadeniz Ereğli ’de calmaya/calışmaya başladı

Muzikle daha yakından tanışmasının ve kafasında muziğe dair idollerin yavaş yavaş oluşmasından sonra, aldı eline gitarını, tuttu Antalya ’nın yolunu. Bu yol onu dondurup dondurup dolaştırıp İstanbul ’a ulaştıracaktı. Ama oncesinde Karadeniz Ereğli ’ye de bir uğradı. Bircok yerde gitarını caldı, şarkılarını soyledi, animatorluk ve garsonluk da yaptı. Aynı zamanda yerel televizyon ve radyolar icin programlar hazırladı. Caldığı her yerde, hem sesi ve muziği, hem de kişiliği ile cok seviliyordu. Ve ardından koskocamaaan bir adım attı, bizlerin de onu tanımasına vesile olan.
Arkadaşların iyi ki ısrar etmişler be Barış: Akademi Turkiye ’nin birincisi gozleri surmeli bir Rockcı https://www.youtube.com/watch?v=rDkg9lCM2qw
Arkadaşlarının desteğiyle yarışmaya katılan Barış Akarsu, o zamanların unlu muzik programı Akademi Turkiye ’ye başvurdu. Hem mutevazi, naif, sıcak, icten tavırları, hem sesi, hem tarzı… Yani her şeyiyle oyle cok sevildi ki. Amasra ’nın gururuydu o. Onu daha once orada burada dinlemiş olan Karadeniz Ereğli halkı da meydanları dolduruyor, Barış ’ı destekliyordu. Ve, birinci oldu!
Yarışmada birinci olmasına rağmen hicbir odul alamayan ilk kişiydi Yarışma bittiğinde binlerce hayranı vardı, bu da bir ceşit oduldu elbet ona sorsanız. Ama yarışma sonunda birinci olan kişiye verilecek bazı oduller vardı; album ve uluslararası yarışma gibi. Bu sozler tutulmadı. Ama Barış Akarsu ’nun album cıkarması, sevenleri tarafından dort değil, dort bin gozle beklenir olmuştu. Bu arada, her zaman yaşamak istediği İstanbul ’a yerleşti. Yarışmanın bitiminden ilk album cıkana kadar yani cok kısa bir sure icerisinde 200 ’u gecen sayıda konser verdi.
Ve kendi cabalarıyla cıkardığı ilk album: “Islak Islak” Ocak 2005 ve kendi girişimleriyle albumunu cıkarmaya calışan, hayranlarıyla bir an once albumleriyle buluşmak isteyen Barış Akarsu… Bir Cem Karaca şarkısıydı Islak Islak. Tarzıyla ona benzeyen/benzetilen ve idollerinden biri olarak kabul ettiği Cem Karaca ’nın cok sevilen bu şarkısına cover yaparak hem album ismi yaptı hem de klip cekti. Artık “Islak Islak” dendiğinde akla iki isim birden geliyordu: Cem Karaca ’dan mı, Barış Akarsu ’dan mı? İkisi de birbirinden apayrı lezzetteydi cunku. Albumdeki “Kimdir O?” şarkısı da ayrıca cok sevildi.
İlkinin tadı damağımızdayken ikincisi de yola cıktı: “Duşmeden Bulutlarda Koşmam Gerek”
“Muzik bir şey anlatmalı, benim icin muzik sadece aşktan ibaret değil. Toplumsal bir olgu. Ben yalnızca karşı cinse değil, başka şeylere de aşığım. Gozumuzle goremediğimiz guzellikleri de fark etmek ve ettirmek istiyorum. Albumun adını arkadaşlarla beraber koyduk. ‘Duşmeden Bulutlarda Tutunmak İstiyorum ’ diyoruz. Bulutlarda tutunmak zordur ve yaşadığımız dunyanın şartları da bulut gibi. Yaşamak da zor, tutunmak da zor. O bulutlarda yurumek icin cabalamak gerekiyor. Calıştığın zaman bulutlarda bile yuruyebiliyorsunuz. Butun zorlukların altından kalkabiliyorsun. Bu da boyle bir şey. Duşmeden bulutlarda koşmak gerek.” (Barış Akarsu)
İlk albumunden yaklaşık 1.5 sene sonra ikinci bir album daha cıkardı. Surekli o konser senin, bu konser benim; yorucu ama mutluluk dolu bir seruvenin icerisindeydi.
Gercek bir gonulluydu! Konserlerinin bir bolumu, sessiz sedasız yardımlar yaptığı “losemili cocuklar” icindi
Barış Akarsu ’nun, kendi resmi sitesindeki son yazısı
Bircok sanatcı, sağ elimin verdiği sol elim gorsun diye uğraşırken, Barış Akarsu ’nun yaptığı bircok yardımdan medyanın haberi yoktu. Aynı gun icerisinde 3 farklı okulda hic para almadan konser vermiş, İzmir Tepecik Devlet Hastanesi ’nde bulunan 22 losemili cocuğu himayesi altına almıştı. Onlarla oyunlar oynamış, filmler izlemiş, sevgisini gostermişti. Hatta Bodrum Kalesi ’ndeki son konseri de yine onlar icindi… DJ ’liğini kendisinin yapacağı, tanesi 100 TL ’den satılan doğum gunu partisi biletlerinin gelirleri de doğruca o cocuklara bağışlanacaktı.
Yalnızca kendisi değil, hayran grubu ve annesi Hatice hanım da Barış ’ın olumunden sonra bu tarz yardım projelerine destek olacaktı. Orneğin; hayranlarının “Hatice anne” dediği Hatice Akarsu ’nun isteği uzerine, Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği icin bir donem proje yurutulmuştu.
Cem Karaca ’nın veliahtı, Johnny Depp ’in hık demiş burnundan duşmuşu
Ses ve tarz konusunda Cem Karaca ’ya, tip olarak da Johhny Depp ’in Karayip Korsanları ’nda oynadığı Jack Sparrow ’a cok benzetiliyordu. Hatta Barış, bu benzetilme sebebiyle, kendi resmi sitesindeki son yazısında şoyle soylemişti: “Kaptan Barış Sparrow ’dan sevgilerle”
Barış Akarsu ’nun soylediği “Otomobil ucar gider” şarkısı ile başlayan Yalancı Yarim dizisinin cekimleri, Barış ’ın doğum gununde başladı “Alfonso Tarık” karakterinde, hem spor hem de muzikteki başarısını oyunculukta da surdurebileceğini gostermişti bize. Hatta Barış Akarsu icin sete cağırılan oyuncu kocuna dahi gerek olmadığı gorulmuştu.
Barış Akarsu ’nun oynadığı karakter olan Tarık, ilk bolumde, takla atan bir arabanın icerisinden sağ olarak kurtuluyordu
Sonrasında dizide Merve Sevi ’nin canlandırdığı Naz ile tanışmışlardı. Naz adı gibi nazlı bir karakterdi, Tarık da onun şoforunu canlandırıyordu. Naz ile Tarık ’ın aşkını bizler ekran karşısında merakla izlerken bir anda dizi yarım kaldı; cunku…
Cekimlere başlanmasının ustunden tam 1 sene gectiğinde, yani yine tam Barış Akarsu ’nun doğum gununde, bu sefer dizideki sahneler gercek hayatta yaşandı ama ne yazık ki sonucu dizideki gibi olmadı…
Dizinin son cekimleri icin bir suredir Bodrum ’daydı. Kendisi icin duzenlenen ve gelirlerini losemili cocuklara bağışlayacağı o doğum gunu partisine giderken, hem surucu hatası hem de kavşaktaki bir sorundan kaynaklı olarak ağır bir trafik kazası gecirdi. Surucu koltuğunda Zeynep Kocak mı yoksa Barış Akarsu mu vardı iddiaları gundeme geldi; Zeynep ’in surduğu soylendi. Eğer cevap Barış Akarsu olsaydı, kurtulsa bile, 2 kişinin olumune sebebiyet vermekten 6 sene hapis cezası alacaktı. Fakat kaza raporunda, surucu koltuğundakinin Barış Akarsu olduğu, olur ya kurtulursa ceza almaması icin boyle soylendiği iddia edildi.
Yıllardır cok sevdiği sevgilisiyle beraber uctu gitti dunyamızdan, sesi de yureği de birbirinden guzel genc adam
Kaza sırasında Barış ’ın yanında 2 kişi daha vardı; biri uzun zamandır aşk yaşadığı, 6 aydır ayrı olduğu ve doğum gunu vesilesiyle barıştığı soylenen Zeynep Kocak ve ortak bir arkadaşları Nalan Kahraman. Zeynep ile Nalan kaza sırasında vefat etmişlerdi, fakat Barış ’ın kalbi tekrar calıştırılabilmişti. Herkeste bir umutlu bekleyiş başladı.
Yoğun bakımda gecen stresli ama bol dualı 5 gunun ardından, sevenlerini yıkan haber geldi; bu sefer duran kalp tekrar calışmamıştı. Artık o surme gozler bizlere ışıl ışıl bakamayacak, eşsiz soyleyiş ve yorumlarıyla dillendirdiği şarkılar ıssız kalacaktı. Şarkılarını bile doğru duzgun bilmeyen, belki Rock ’tan hic hazzetmeyen ama kişiliğine hayranlık duyan insanları bile bir huzun kapladı. Hastane kapısında bayılanlar oldu.
Cuma gunu doğan sanatcı, yine bir Cuma gunu toprakla buluştu Amasra ’da. Mezar taşına soylediği bir soz yazıldı, hepimizin kulak vermesi gereken: “Kalbinizden sevgiyi hic eksik etmeyin, cunku sevgi her şeyin anahtarıdır ve paylaştıkca coğalır.” Olumunun ardından 8 sene gecti ve hÂl kanalları gecerken Yalancı Yarim ’i gorenler, tum ruhunu icine katarak soylediği şarkıları dinleyenlerin gozleri dolar.
Barış ’ın 3 metrelik heykelini yapmaya koyulan Tankut Oktem, calışmalar sırasında vefat etti
Tankum Oktem ’in vefatının ardından yardımcıları heykeli tamamladı ve Barış Akarsu ’nun olum yıldonumunde heykel, halka acıldı. Bu heykel dışında da Amasra ’nın bircok yerine Barış ’ın izlerini gormeniz mumkun. Hatta bir entry ’de şoyle diyor: “Memleketi Amasra ’da evlerin camlarında, sokaktaki reklam panolarında, sahildeki cay bahcesinde, simitcinin seyyar arabasında, lokantada, tekel bayiinde, duvarlarda, ağaclarda, her yerde yaşamaya devam edendir.”
Hayran grubunun bir ismi var: B.A.G. (Barış ’ı Anlayanlar Grubu)
Taa Akademi Turkiye ’den beri varolan bu grup, Barış oleli 8 sene olmasına rağmen hic durmuyor. Orneğin; Barış ’ın olumunun ardından da, onun başlatmış olduğu (ozellikle losemili cocuklar icin) yardım kampanyalarını devam ettirmeye calıştılar. Turkce bilmeyen kişiler icin, Barış ’ın roportajlarını İngilizce ’ye cevirerek uluslararası alanda tanınması icin uğraş verdiler. Resmi sitede(http://www.baris-akarsu.com/) hÂl guncellemelerde bulunuyorlar.
Kazanın yaşandığı ve olumunun ardından yaklaşık 2 sene sonra duzeltme calışmalarına başlanan kavşağa “Barış Kavşağı” adı verildi
2007 yılında yaşanan kazada yalnızca surucu hatası yoktu, kavşakta da problem vardı. Kavşaktaki bu sorunun giderilmesi icin cok gec kalınsa da 2009 Aralık ayında calışmalar başladı, 2012 yılında anca bitirildi ve kullanıma acıldı.
Olumunun ardından “Ayrılık Zamansız Gelir” albumu cıkarıldı ve satışları, henuz 1 gunde, diğer iki albumunun toplam satışlarını gecti
“Neden hep olunce anlıyoruz sanatcıların değerini?!” dememek elde değil. DVD icerisine dizide soylediği parcalar, canlı performansları ve hayatından kesitler eklendi.
Kısacık muzik seruvenine 9 odul sığdırdı
– Akademi Turkiye / 1. ’lik Odulu
– Olay FM / En İyi Cıkış Yapan Rock Sanatcısı
– Future Dergisi ’nin yaptığı ankette: “2005 Yılın En Cok Sevilen Rock Sanatcısı Odulu”
– Turuncu Medya Grup Organizasyon Altın Nota Muzik Odulleri / En iyi Pop Rock
– İstanbul Universitesi Bilişim Odulleri / Cem Karaca Ozel Odulu
– USDER (Uluslar arası Sağlık, Eğitim ve Sosyal hizmetler Derneği), sosyal kalkınma ve dayanışmaya verdikleri onem derecesine gore oduller veriyordu. Barış ’a Rock dalında 1. ’lik odulu verdi.
– Expo Kanal / Cem Karaca Ozel Odulu
– 13. Kral TV Video Muzik odulleri / En iyi Rock Muzik dalında 1. ’lik Odulu (Yalancı Yarim dizi setinden koşa koşa, ucuna ucuna yetişerek odulu almıştı.)
– FERSA 2007-2008 / En İyi Muzisyen
Yaşasaydı eminiz cok cok daha fazla oduller alacaktı.
Amasra ’da uc kez “Barış Akarsu Kultur ve Sanat Festivali” duzenlendi
Dedik ya; Amasra halkı Barış ’ı cok seviyordu diye. Onun anısını yaşatmak icin ellerinden geleni yapıyorlar. “Bu festival nasıl bir şey oluyor, neler yapılıyor orada?” diye merak edenler icin şoyle bir haber metniyle(http://bartinhalkgazetesi.com/Haber-baris-akarsu-festivali-bugun-basliyor-2610) festival programını ozet gecelim; “7 gun suren festivalde bircok etkinlik yer alacak. Etkinliklerin ilk gununde acılış konuşmaları yapılacak ve kortej eşliğinde Barış Akarsu`nun kabrine yuruyuş yapılarak kabristana beyaz ve kırmızı karanfil bırakılacak. Etkinlikler kapsamında limanda plaj voleybol turnuvası, amator rock grup şarkı yarışması, konserler yer alacak. Yine etkinliklerde “Gokyuzunde Barış” ucurtma şenliği, plaj voleybol turnuvası finali, Yelken Kulubu tarafından plaj etkinlikleri, Amator Rock Grup Şarkı yarışmasının elemeleri, deniz şenlikleri, halk oyunları gosterisi yer alacak.”
“Barış Akarsu Kutuphanesi” icin hayranları dunyanın dort bir yanından kitaplar gonderdi
B.A.G. ’ın destekleri ve hayranları tarafından gonderilen kitaplarla oluşturulmaya calışılan kutuphane projesi, yonetimin el değiştirmesi yuzunden yarıda kaldı. Babası Selahattin Akarsu, bu projenin iptal olmaması icin cok uğraştı ama elinden daha fazla bir şey gelmedi. Hatta eşyaları kapı onune bırakıldı. Sevenlerini en cok uzen olaylardan biri de bu oldu.
Bonus I: Hatice Akarsu: “Ben gercekten oğlumu yaşadım Onur ’da.” Bir evladın olumunun ardından yıllar da gecse, ana yureğinin acısı hafiflemez. Yıllar sonra yine bir muzik programı olan O Ses Turkiye ’ye katılan ve herkesin Barış Akarsu ’ya benzettiği Onur adlı yarışmacıyla goruşebilmek icin anne Hatice Akarsu programa katıldı. O ağladı, o ağladıkca biz ağladık.
Bonus II: Barış Akarsu ’ya gore “rockcı/rocker adam” nasıl olmalıydı?
“Yıllardan beri yaptığımız en buyuk yanlıştır bizim; rocker adam arkada durur, cooldur, soğuktur, sadece kendilerine calarlar. Hep geride kalma gibi bir duşunce olur. Kendimizi kilitledik kapının arkasına. Sadece kendimiz gibi olan insanlara kendimizi verdik. En buyuk yanlış buydu ve başka insanlar turedi, pop muzik turedi. O kabuğu kıracağım ve rock muzik yapacağım, ‘Biz de varız ’ diyeceğim.”
Bonus III: Annesinden Barış ’ına mektup…
Bonus IV: Kendisi ile aynı kaderi paylaşacağından habersiz, Kerim Tekin ’in “Kar Beyazdır Olum” şarkısını soylerken