Muzik dunyasına cıktığından beri yazdığı şarkılarında bircok konudan bahsetmiştir Thom Yorke… Aşktan, savaştan, politikadan, cevre sorunlarından vs. Ancak bariz bir şekilde şarkılarında hissedilebilen politik oğeleri, neden yıllardır ısrarla reddetmektedir? Cunku, sanatının duz bir şekilde gorulmesini istemez, kalıplara sokulmasını, yalnız belli bir amac icin uğraş verdiği izleniminin algılanmasını. O, yalnızca gorduklerini yazdığını soyler. Uyanıyor, etrafına bakıyor, okuyor, yaşıyor ve yaşamını oluşturan etmenlerin butunluğunde, o butunluğu bozan noktaları gorebiliyor. Sanatcı da kimsenin goremediği, gorse de bir şekilde aktaramadıklarını bizlere anlatan insanlardır ya… Thom Yorke cok guzel uyanıyor, etrafına bakıyor, okuyor. Ve o butunluğu bozan noktaları cok guzel saptıyor da bizlere notalarıyla bunları aktarmayı başarıyor. Evet, belki nota okuma bilgisi olmayabilir, ama bazı insanların da doğuştan boylesi yetenekleri vardır.
“Sesimin bu kadar guzel oluşu beni rahatsız ediyor.” demesi de aslında onun kibirli olduğundan değil aksine mutevazı oluşuyla acıklanabilir. Zira buradaki ‘guzel ’, mukemmelden ote ‘zarif ’, belki de biraz ‘feminen ’ demek istemesinden gelmektedir. Kendisi nasıl duşunurse duşunsun, bizce sesi, başka bir anlam yuklemeden soyluyoruz, cok guzel! “Hangi şarkıyla hatırlanmak istersin?” sorusuna da hic duşunmeden verdiği cevap olan “How to Disappear Completely” şarkısını belki şu sıralar dinlemek istersiniz:
I ’m not here
This isn ’t happening
I ’m not here, I ’m not here….
Yer yer kendi sozlerinin de olduğu başlıklarla Thom Yorke ’un hayatına kısaca bir goz atıyoruz.
“Bebek olmanın, ucuz bir bilimkurgu filmindeki uzaylıların alıkoyduğu bir şey olması gerektiğini duşunurum.” Northamptonshire ’lı Thomas Edward Yorke eline ilk defa gitar aldığında henuz 7 yaşındaydı. Bundan uc yıl sonrasında Queen ’in gitaristi Brian May ’den etkilenip onun gitarı Red Special benzeri kendi gitarını yaptı. 11 yaşında da ilk grubuna katıldı ve hatta ilk şarkısını da yazdı.
Sol gozu felcli doğan Yorke, 6 yaşına gelinceye dek beş ameliyat gecirdi. Ona gore gecirdiği son ameliyat berbattı ve kendisine ptosis (goz kapağı duşukluğu) hastalığını verdi. Sahip olduğu değişik goruntusu nedeniyle akranı pek cok cocuk onunla alay etti. Babasının işi nedeniyle de Britanya Adası ’nda sık sık yer değiştiren ailesi en sonunda Oxfordshire ’a yerleşti; ancak tum bunlar Yorke ’un oldukca zor bir okul hayatı yaşamasına sebep oldu.
Bir Cuma Gunu Oxfordshire ’da gittiği Abingdon Okulu ’nda ileride Radiohead ’i birlikte kuracağı arkadaşları Ed O ’Brien, Phil Selway, ve Colin-Johnny Greenwood kardeşlerle tanıştı. Radiohead oncesindeyse onlarla zaten bir grup kurdu ve adlarını da On a Friday (Bir Cuma Gunu) koydular. Tek prova yapabildikleri gunun cuma oluşu, grup isimlerini secmelerinde bir kolaylık sağladığı acıktı.
Universitenin ardından Radiohead kuruluyor Yorke, Abingdon ’ın ardından Exeter Universitesi ’ne gitmesiyle On a Friday kısa bir sureliğine dağıldı. Ancak tum grup uyeleri eğitimlerini tamamladıktan sonra yine bir araya geldi ve demo kayıtları uzerine calışmaya başladılar. Bu calışmaları EMI plak şirketinin dikkatini cekti. Bir sonraki patlama yaratacak grunge grubunu arayan EMI, 1991 yılında grupla 6 albumluk bir anlaşma yaptı. Ertesi yıl da On a Friday, artık yalnızca cuma gunleri prova yapma zorunluluklarından kurtulmuş olmalarının da verdiği cesaretle, Talking Heads adlı grubun Radio Head şarkısından esinlenerek gruplarının adını Radiohead olarak değiştirdi.
Pablo Honey ve Creep 1992 ’de ilk EP ’si Drill ’i yayınlayan Radiohead, bu EP ’de yer alan uc şarkıyı da 1993 ’teki ilk albumleri Pablo Honey ’e ekledi. Pablo Honey ’de yer alan ve hepimizin de bildiği Creep şarkısı İngiltere muzik dunyasında buyuk yankı uyandırdı.
Yorke, Creep icin, “Birine aşık olmakla, ancak kendini ona karşı yetersiz gormekle ilgili.” diyor ve bu hissi ise şoyle acıyor, “Guzel insanlar var ve bir de geriye kalanlar…”
“Muzik aslında matematik gibi ve sen bir model oluşturmaya calışıyorsun. Bir model ki etrafındakileri algılayabilmeni sağlayan, gunu atlatmana yardım eden…”
1995 yılına gelindiğindeyse Radiohead bircok eleştirmenlerce beğenilen ve buyuk ticari başarı da getiren ikinci albumleri The Bends ’i piyasaya surdu. Bu albumle İngiltere ’nin otesinde Amerika ’da da dikkat cektiler. Albumun en beğenilen ve her konserde calınması istenen parcası ise tabii ki Street Spirit (Fade Out) idi.
Yorke ’a gore bu parcayı kendisi yazmamış; parca kendi kendini yazmıştı. Grup uyeleri, yalnızca birer haberciydi ve en puruzsuz, en uzucu şarkılarının bu olduğunu soylemişti Thom. İlham kaynağı ise Nijeryalı şair ve romancı Ben Okri ’nin kitabı Ac Yol ’dur.
OK Computer ile ulaşılan zirve ve tıkanıklık Radiohead ’i dunya capında bir yıldızlık noktasına taşıyan albumleri ise hic şuphesiz 1997 ’de yayınlanan OK Computer ’dı. Rolling Stone dergisine gore, “OK Computer ’ın cıkmasıyla Radiohead, 90 ’ların en yakın takibe alınan gruplarından biri oldu. Ceşitlilik gosteren ilham kaynakları Queen, R.E.M. ve Miles Davis ’ti.”
Album, İngiltere ’de listelerde zirvedeydi ve bu da gruba bir sonraki albumlerinde yeni bir hit şarkı cıkarma baskısı yaratmıştı. Tum bunların sonucu Yorke, ‘yazar tıkanıklığı ’ sendromunu tecrube etti ve bu donemde depresyonu da yaşadı.
Thom ’un cağrı cihazı
Radiohead ’in 1998 ’de cıkan beşinci EP ’si, Airbag / How Am I Driving? kapağında bir numara yer almakta: 1426148550. Numaranın aslında Thom ’un eski cağrı cihazına ait olduğu coktan biliniyor. Numarayı o donemde arayan hayranlar, Thom ’un kendi sesine ait, Merhaba?, yanıtıyla karşılaşmışlar. Ve daha da ilginci Radiohead hayranları bu numaraya mesaj bırakabiliyormuş. Yıl 2009 ’a geldiğindeyse arayanlar, “Aradığınız numara kayıtlı değil”, yanıtıyla karşılaşmışlar. O donem konserler veren Yorke, “Bu numara aslında kotu şoforleri ihbar hattı”, diyerek dalgasını da gecmiştir.
“Bence insanların coğu zaman internetten korsan muzik indirmesinin nedeni iyi muziğe erişmek istemeleri. Ve bunu yapamıyorlar cunku radyo cok boktan.” 2000 ’deki Kid A ve 2003 ’teki Hail to the Thief albumlerinin ardından Radiohead ’in EMI ile olan 6 albumluk anlaşmalarının da sonuna gelinmiş oldu ve boylece grup plak şirketinin boyunduruğundan kurtuldu. Anlaşmanın bitmesiyle Thom Yorke ve Radiohead muzik dunyasında devrim niteliği taşıyan bir işe kalkıştı. 2007 ’de cıkan albumleri In Rainbows ’u internet ortamına koydular ve hayranlarının albume sahip olmaları icin, canları ne kadar istiyorsa o kadar odeme yapabileceklerini, karşılığında da resmi olarak albume sahip olup dijital ortamdan indirebilecekleri kararını aldılar.
Şuphesiz bu duşuncesiyle Thom ’un ve arkadaşlarının ne kadar ozgurlukcu ve eşitlikci olduğunu gorebiliriz.
“Okuldan ayrıldığımızdan beri gruplayım (Radiohead) ve kendi başıma bir şey yapmaya hic cesaret edemedim.”
Bu sozleri soylediğinde Radiohead ’in dağılmayacağını yalnızca solo albumleri uzerine calıştığını belirtmişti Thom Yorke. 2004 yılından beri de kendi albumu uzerine calışmalar yaptı ve 2006 ’da ilk solo albumu The Eraser yayınlandı. Album genel olarak olumlu eleştiri aldı. Yorke, solo kayıtlarını, “Hissetmenin nasıl bir şey olduğunu bulmalıyım.” diyerek anlatmıştı ve ikinci solo albumunu Tomorrow ’s Modern Boxes ’ı 2014 ’te BitTorrent uzerinden yayınladı. Evet, yanlış duymadınız: BitTorrent. Korsan indirilenler cıkarıldığında 2014 ’un torrentten en cok indirilen albumu oldu.
Atoms for peace 2009 ’un sonbaharında Thom, Red Hot Chili Peppers ’ın bascısı Flea ve Radiohead ’in uzun sureli yapımcısı Nigel Godrich ile bir grup kurdu. Bir sene kadar isimsiz performanslar sergiledikten sonra kendilerine Atoms for Peace adını uygun gorduler. Thom ’un grubu kurmaktaki amacı solo albumleri icin konserler vermek olsa da grup kendi başına da uretken olmaktan geri kalmayıp bir guzel album olan Amok ’u (2013) biz muzikseverlere armağan etti.
Bonus: Thom Yorke ’un son konserindeki son şarkısı
Bir roportajında dile getirdiği gibi, son performansının son şarkısı Neil Young ’dan Fuckin ’ Up olacakmış. Eğer bir gun Thom Yorke ’un son konserine gitme şerefine erişirseniz, sahneden ayrılmadan evvel bu şarkının ona ait cover ’ını dinliyor olacaksınız.
Bonus 2: Gezi ’ye verdiği destek Dunyadaki bircok duyarlı sanatcı ve aktivist gibi Thom Yorke da Gezi Parkı Olayları sırasında biz, Turkiye ’deki genclere destek verdiğini acıklamıştı. Bunun en guzel orneğini de Facebook hayran sayfasındaki kapak fotoğrafına, olaylar sırasında cekilen meşhur ‘TOMA ’ya karşı gitar calan genc ’i koyarak gostermiştir.