
Caz dinlerken, insanın icinde tarifi olmayan bir ozgurluk hissi oluşur. Kaliteli muziğe aşık herkesin bir noktadan sonra asla vazgecemeyeceği bir muzik tarzı olur…
Hayatın tum sıkıntısını geride bırakmış gibi, ucsuz bucaksız yemyeşil bir ormanda koşuyormuş gibi hissettirir insana. Yaşamın naifliğini fark ettirir.
Peki, caz efsanelerinden birine değinsek, bu kim olurdu sorusunun cevabı muhakkak Chet Baker olurdu. Kendine ozgu tarzıyla huzunlu bir kotu adam… Trompet calarken tum ruhunu hissedebileceğiniz bir adam o. Şarkı soylerken ise buğulu sesiyle sizi o şarkının tam da icene cekebilen ozel bir insan…
1929 ’da dunyaya geldi Chet Baker… Gercek ismi ise; Chesney Henry Baker Jr.
Muzikle yakından ilgilenen bir ailede buyudu. Gitarist bir babanın oğluydu…
Charlie Parker ’in bir dizi dinletisinde calmasıyla 1951 yılında tum dikkatleri uzerine cekti.
1952 yılında Gerry Mulligan dortlusune katılarak Frank Sinatra ’nın My Funny Valentine şarkısını tekrar soylediği solo calışmasıyla une kavuştu. Benim komik sevgilim
benim komik sevgilim, tatlı komik sevgilim
beni kalbimle gulduruyorsun
gorunuşlerin gulunc, fotoğraflık değil
daha benim en sevdiğim resmimsin
rakamların yunancadan az mı?
ağzın biraz gucsuz mu?
konuşmak icin actığında
akıllı mısın?
ama benim icin sacını değiştirme.
bana değer vermiyorsan.
kal kucuk sevgilim, kal!
her gun sevgililer gunu.
rakamların yunancadan az mı?
ağzın biraz gucsuz mu?
konuşmak icin actığında
akıllı mısın?
ama benim icin sacını değiştirme.
bana değer vermiyorsan.
kal kucuk sevgilim, kal!
her gun sevgililer gunu.
Gerry Mulligan ’ın uyuşturucu sebebiyle tutuklanmasından sonra dortlu yollarını ayırdı… Baker artık tek başınaydı. Dinletilerinde şarkılar da soylemeye başladı.
Artık bir uyuşturucu bağımlısıydı ve bu durum tum hayatını etkiliyordu…
1960 yılında İtalya ’da uyuşturucu kullanırken yakalandı. Bu surecte birkac beste yapabildi. Kendisi bu 10 yılı “yitik 10 yıl” olarak tanımlıyor.
1966 yılında, uyuşturucu satıcılarınca, odeme yapmadığı icin cok ciddi bir şekilde darp edildi…
Butun dişleri koptu ve cene yapısı değişti
Doktorlar bir daha asla trompet calamayacağını soyledi.
Yıllar gectikce, bazen kanlar icerisinde kalsa bile trompet calmaya calıştı. Uyuşturcuyu bırakmaya calıştı fakat eroin kullanmadığında trompete hakim olamayacağını duşundu. Ve tekrardan kullanmaya başladı…
Kendine ozgu tarzıyla 1970 ’lerin sonunda tekrardan sahnelerdeydi…
Fiziksel gorunumu kotu olmasına rağmen, cene yapısının etkisiyle yarattığı ilginc tarzı ve gecmişteki unu onu tekrar şohrete kavuşturdu.
1988 yılında Amsterdam ’da bir otelin camından duşerek hayatını kaybetti… Yine uyuşturucu etkisindeydi…
Yaşadığı donem icerisinde caz dunyasına muhteşem eserler kendine ozgu havalı ve kotu adam tarzıyla zihinlerimize kazındı Bize de onun trompetini, buğulu sesini dinlemek kaldı…
BONUS:
Chet Baker biyografisi olan “Born To Be Blue” belgeselini de izleyebilirsiniz.