Kıvırcık uzun sacları ve surekli gulen yuzuyle, ulkemizin yetiştirdiği en yetenekli gitaristlerden biri olan Umit Yılbar Pentagram grubunun duğun salonlarında konser verdiği zamanlardaki gitaristiydi. Umit Yılbar kendi isteği ile gittiği ve komando olarak yerine getirdiği vatani gorevi sırasında bir kurşuna hedef olarak Guneydoğu ’da 1993 yılında şehit olmuştu. Onun olumu 80 ’li ve 90 ’lı yıllarda rock grupları hakkında ulkemizde yapılan; “Millete ne faydaları var”, “Kupe takıyor kafirler”, “Sacları kız gibi uzun”, “Pis kokuyorlar”, “Satanist”… gibi yorumlara tokat niteliğinde bir cevaptı.
“Cok laf yedik, tepki cektik. Oyle bir donemdi.” Pentagram ’ın kurulduğu yıllarda Turkiye; Rock muziğin yaşayabileceği son yerlerden biriydi. Oyle ki sokaklarda uzun sacları yuzunden insanlar tartaklanabiliyordu. Farklı gorunuşte olan herkes, ulkemizin ataerkil gelenekleri acısından tehdit olarak algılanır ve tepki gorurdu. Pentagram grubunun bateristi olan Cenk Unnu o donemleri şoyle anlatıyor:
“O yıllarda şimdiki kadar rock – metal dinleyen insanlar cok cok azdı. Oyle 14 – 15 kişi bir araya gelip beraber muzik dinlerdik, muzik yapmaya calışırdık genellikle. Bakırkoy tayfası, Avcılar tayfası gibi kodlamalar vardı. Ustumuze o zamana gore cok ters sayılacak şeyler giyerdik; bilekliklerimizi kendimiz hazırlardık Mercan ’dan piramitler alıp. Cok laf yedik, tepki cektik. Oyle bir donemdi, hatta kolsuz tişort giymenin bile homoseksuellik sayıldığı yıllardı. Sonra Rambo cıktı da insanlar alıştılar buna. 80 ’ler guzeldi ama Turkiye icin zor yıllardı. Dunyada da heavy metalin sıcrama yaptığı, enstrumanların kalitesinin arttığı heavy metalin en guzel gunlerini yaşadığı donemlerdi. Turkiye ’de, darbe sonrası yasakların olduğu, insanlara yapılan baskıların getirmiş olduğu stres ve zorlukları yaşadık bizler. Oyle bir nesil olarak yetiştik.”
Pentagram ’la yolunun kesişmesi Pentagram ’ın temelleri, Hakan Utangac, Cenk Unnu tarafından 1984 yılında Bursa ’da kurulan Thunders ’ adlı lise grubu ile atılmıştı. 1987 yılına kadar bircok eleman değişikliği yaşayan grup solo gitarist olarak Umit Yılbar ’ın gruba katılımıyla kemik kadrosunu oluşturmuştu. Umit Yılbar ’ın Pentagram ’a katılımı bir arkadaşı sayesinde olmuş ve Tarkan Gozubuyuk ’le iletişime gecen Umit Yılbar birkac studyo provasının ardından gruba katılmıştı.
Havada ucuşan masalar ve sandalyeler… Umit Yılbar ’ı kadrosuna dahil eden Pentagram ilk konserini Bağcılar ’da bulunan 200 kişilik bir duğun salonunda vermişti. Konserde 5 şarkı calacak olan grup daha 5. şarkıya gelemeden millet gaza gelmiş ve iceride bulunan butun masa ve sandalyeler havada ucuşmak suretiyle parcalanmıştı. Duğun salonunun zararını Pentagram ve sahne aldıkları diğer grup uyeleri karşılamak zorundaydı. Hatta o gun Cenk Unnu ’nun baterisini rehin olarak oraya bıraktığı biliniyor. Pentagram ’ın bu konserinin bir ozelliği de Turkiye ’de gercekleşen ilk Speed Metal konseri olması. Duğun salonu bu olaydan sonra aylarca surecek olan bir tadilat donemine girdi.
Athena ikizlerinin gitar hocasıydı… Umit Yılbar Athena ikizler Gokhan Ozoğuz ve Hakan Ozoğuz kardeşlere gitar calmayı oğretecek olan kişiydi. Aynı zamanda başarılı bir sporcu olan Umit Yılbar profesyonel disk atma şampiyonuydu. Athena; 1993 yılında cıkardıkları ilk albumleri olan, “One Last Breath” albumunun kapağında:
“BU KASET 25.05.1993 TARİHİNDE ARAMIZDAN AYRILAN DEĞERLİ HOCAMIZ UMİT YILBAR ’A ADANMIŞTIR.”
yazarak ona olan saygılarını gostermişlerdir.
Gonullu olarak komando oldu… Album hazırlıkları yapan Pentagram Umit Yılbar ’ın askere gidecek olması nedeniyle Acık Hava Tiyatrosu ’nda verdikleri konser sonrası onunla yollarını ayırdı. Yeni bir solo gitarist arayışına giren grup, Umit Yılbar ’dan boşalan yere Murat Net ’i getirdi. Umit Yılbar Cenk Unnu ’nun aktardığına gore askere, kendi isteği ile gonullu komando olarak gitmiştir.
Askerliğinin bitişine cok az bir zaman kala… Umit Yılbar askerliğini Siirt ’te asteğmen komando olarak yapıyordu ve terhisine cok az bir zaman kalmıştı. Askerden sonra muziğe kaldığı yerden devam etmek istiyordu. 25 Eylul 1993 gunu henuz 26 yaşındayken teror orgutuyle yaşanan bir catışma sonrası vuruldu ve orada şehit oldu. Eşyaları arasında bulunan bir deftere karaladığı yazılar arasında şu şiir bulundu:
Bilmiyordum dağların bu kadar dik olduğunu
Bilmiyordum gecelerin bu kadar uzun olduğunu
Bilmiyordum zamanın bu kadar yavaş gectiğini
Ama biliyordum icimdeki vatan sevgisini
Biliyordum icimdeki aşkı.
Kanımı istersin toprağım
Yoksa cesedimi mi
Yeter ki sen susa
Suyun olurum senin
Tasmasından bağlanmış cılgın kopek gibiyim
Salıvermiyorlar ki gideyim
Bilmiyorlar mı ki ben turk evladıyım
Bırakın ben olmeye gideyim
Ben koymuşum bu yola baş
İsterse duşsun kafama taş
Vazgecmem bu yoldan arkadaş
Gelsin yedi duvel ezerim hepsini
Umit Yılbar
14.05.1993
Bağgoze/SİİRT
Uzun saclı diye kendisini tartaklayanlar icin seve seve şehit oldu… Pentagram ’ın ilk yıllarında Turkiye ’de bırakın rock muziği kot pantolon bile giymenin tepki cektiği yıllardı. Umit Yılbar ise boylesi bir zamanda Pentagram ile caldı ve daha sonra Big Bang adlı kendi grubunu kurdu. Umit Yılbar, bir gece uyuşturucu krizinde olmedi ya da herhangi bir orgutun militanı veya herhangi bir cemaatin uyesi değildi. Umit Yılbar herhangi bir ideolojinin veya ideolojik karşıtlığın silahşoru de değildi. Sokağa cıktığında uzun saclı diye kendisini tartaklayan, farklı gorunuşunden oturu surekli arkasından konuşup laf atan, onu potansiyel bir vatan haini olarak goren insanları korumak adına yaptığı vatani gorevini yerine getirirken şehit duştu. Ustelik onunla aynı donemdeki sanatcıların askere gitmemek icin bin takla attığı bir donemde gonullu olarak ulkenin en tehlikeli yerinde. Onun olumu bu şekilde yaşayan ve duşunen herkes icin tokat niteliğinde bir cevap oldu.
1966 yılında doğan ve 1993 yılında, 26 yaşındayken şehit olan Umit Yılbar ’ın ismi; İstanbul ’da, Selamiceşme ’de, Bağdat Caddesi ustundeki Vefa Bozacısı ’ının hemen yanından girilen sokağa verildi. Pentagram grubu onun icin yazdıkları “Fly Forever” şarkısı “Trailblazers” albumuyle beraber yayınladı. Pentagram ayrıca her konserinde barkovizyon gosterilerinde onun fotoğraflarına yer verdi.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5