Pek cok farklı daldan insanın biyografilerini yazdık ettik ama cok azının her anı, saniyesi neredeyse surekli surprizlerle doluydu. Yahudi kokenli Turk piyanist, gitarist, muzisyen ve oyuncu Dario Moreno işte tam da bu tarifi karşılıyor. Onu tanımayanlar tanımıyor ama bilenlerse asla unutamıyor. Bu sempatik, topluca, guzel ve calışkan adam Avrupa ’da, Fransa ’da buyuk bir şohrete kavuştuğunda dahi bir Turk olduğunu soylemekten, İzmirli olduğunu duyurmaktan geri durmuyor. 47 yıllık yaşamında yollarının kesiştiği unlu Turk şairinden mi bahsedelim, bir zamanın en meşhur Fransız aktrisi Brigitte Bardot ile dans ettiği filmden mi? İzmir ’e olan aşkını oraya gomulme isteğiyle dosta duşmana duyurmasını mı, yoksulluk ve sefalet dolu cocukluğunu mu? İyisi mi hepsinden dem vuralım. İşte ‘ ’Deniz ve mehtap/ Sordular seni/ Neredesin ’ ’ şarkısıyla hafızalara kazınan, film gibi omruyle Dario Moreno!
Turkiye ’yi dunya capında temsil eden, Fransa ’daki bir yarışmada 6 dakika boyunca aralıksız alkışlanan Dario Moreno, Sefarad Yahudisi bir ailenin cocuğu olarak 3 Nisan 1921 ’de Aydın ’da doğar
İzmir ’le butunleşen Yahudi asıllı Turk sanatcı hayata kelimenin tam anlamıyla imkansızlıklarla dolu bir başlangıc yapar
Daha iki yaşındayken tren istasyonunda calışan babasının kaza kurşunuyla olmesi sonucu Dario Moreno, gercek adıyla Davi Arugete yetim kalır
Ardından Aydın ’daki buyuk bir yangın nedeniyle evleri de kule donunce annesi Roza Hanım iki cocuğunu da alıp İzmir ’e yerleşir
Aile İzmir ’de dar gelirli grupların yaşadığı bir bolgeye yerleşmek zorunda kalır, Dario Moreno da sonradan tutkuyla bağlanacağı İzmir ’e boylece ilk adımını atmış olur
Sanatcının annesi Madam Roza bir sure sonra bir terziyle evlenir, ancak uvey baba Dario Moreno ’yu yanlarında istemez
Bunun uzerine Roza Hanım ’ın da mecbur kalması uzerine Dario Moreno İzmir ’de bir yetimhaneye yerleştirilir
Burada kendi itikadını, kutsal kitabını okuyan ve tenor sesiyle ilahiler okumaya başlayan Dario Moreno, Talmud Torah adlı Yahudi ilkokulundan mezun olur
Bu ilkokulda, yetimhanede oğrendiği ilahileri soyler ve sesinin beğenildiğini de ilk kez burada fark eder
Rahmetli babasının arkadaşı Ali Cevat Ziya Bey, Moreno ’ya 1939 – 52 yılları arasında İzmir Baro Başkanı olan Nuri Fettah Esen ’in yanında iş bulur
Dario Moreno bir yandan ekmeğini taştan cıkartırken bir yandan da muzik kariyerine dair ilk adımlarını İzmir sokaklarında şarkı soyleyerek atar
Baroda calışmaktan ve sokaklarda şarkı soylemekten kalan vaktindeyse kutuphaneye giderek kendi kendine Fransızca oğrenir
Dunya starının hayalleri artık İzmir ’den taşmaya, Turkiye ve dunyada tanınan bir muzisyen olmaya doğru evrilir
1939 ’da başlayan İkinci Dunya Savaşı ’nda askere alınan gitarist gorevini Akhisar Orduevi ’nde piyade olarak yapar
Konya ’da da askerliğini surduren sanatkÂr burada meşhur caz klarnetcisi Hrant Lusigyan ile tanışır ve bu rastlantı hayatının kritik donum noktalarından biri olur
Lusigyan ’ın desteği sayesinde orduevindeki caz orkestrasında solistlik yapmaya başlar ve bu sayede Moreno ilk ciddi sahne tecrubesini de burada kazanır
Artık ne yapmak istediğinden iyice emin olan muzisyen tezkeresini aldığı gibi biricik İzmir ’ine doner ve Kordon ’daki Marmara Gazinosu ’nda sahne almaya başlar
Gazino onu dinlemek icin gelenlerle dolup taşar ve ardından ilk konserini Konak Vapur İskelesi ’nin uzerinde bir gazinoda verir. Artık iyi para kazanmaya başlar ve annesini de alıp İzmir ’de daha bir yere taşınır
Unu İstanbullara kadar ulaşan ve İzmir ’in guzide bir ismi haline gelen Dario Moreno meşhur Gar Gazinosu ’nda sahne almak icin Ankara ’ya gider
Gazinoda cıkmak icin 1940 ’ların başında iki gunluğune gittiği Ankara ’da iki yıl kalır ve iki bucuk lira gibi duşuk bir yevmiyeyle calışır
Az kazandığından Ankara ’nın ucuz bekÂr otellerinden birinde kalmaya karar verir ve iki yataklı bir odada kalmaya başlar
İki yataklı bu odada kalan diğer kişi ise donemin unlu şairlerinden biridir ve kısa bir sure sonra iki oda arkadaşı tanışırlar
Moreno ’nun oda arkadaşı elini uzatıp kendisini tanıtır: “Ben Tercume Kalemi ’nden Orhan Veli“
Hatta rivayet o ki bir gun Orhan Veli ’nin yanında şarkı soyleyen Dario Moreno ’ya usta şair imkanı varsa yurt dışına, Fransa ’ya gitmesi gerektiğini, orada daha iyi keşfedileceğini de soyler
İki yıllık Ankara macerasının ardından İstanbul ’a giden sanatcı burada unlu muzisyen Fritz Kerten ile tanışır. Kerten ‘ ’eti senin kemiği benim ’ ’ misali Dario ’yu eğitir, geliştirir, yonlendirir
İkinci Dunya Savaşı ’ndan sonra Avrupalılar yaşadıkları sefalet ve gucluklerin ardından yaşama yeniden tutunmaya calışırlar
İyileşmeye calışan Batı dunyası harbin getirdiği olu toprağını da ustunden atmaya niyetlidir. Bu nedenle eğlence sektorunde hızlı bir gelişme kaydeden Avrupa ’da ceşitli kulupler acılır, insanlar eğlence ve gece hayatına akın eder
Avrupa ’nın boylesi durumunda Dario Moreno 1946 ’da Atina ’ya, oradan da sanatın başkenti Paris ’e gider
Paris ’teki ilk zamanlarında beklediğini alamayan Moreno, Jezabel adlı parcayı seslendirerek Paris ’teki tum sanat aleminin dikkatini uzerine ceker Fransa ’daki onemli bir muzik otoritesine kendisini kabul ettirmeyi bilen Dario Moreno, savaş yorgunu insanların eğlence beklentisini karşılamayı bilir ve neşeli şarkılar calıp soyler
Paris ’te artık yeni bir soluk, herkesin dinlediği adam olmayı beceren Dario Moreno İstanbul ’da tanıştığı Fritz Kerten ve annesini de yanına alır
Giderek sanat dunyasının en sukse yapan isimlerinden biri olan sanatcı ilk plağını da 1948 ’de cıkarır
1957 ’de Fransız Monte Carlo radyosunun duzenlediği ve kazananın dinleyicilerin alkışlarıyla secildiği yarışmada Adieu Lisbon şarkısıyla 6 dakika boyunca alkışlanıp birinci olur Zorlu aşamalardan hızlıca ve başarıyla gecen Dario ’nun sıradaki durağı sinemadır ve 1953 – 68 arasında otuzdan fazla filmde rol alır
Unlu Fransız oyuncu Brigitte Bardot ile de ‘ ’Benimle Dans Eder Misin ’ ’ adlı filmde rol alır ve filmdeki dans sahnesini izleyenler asla unutamaz Meşhur ‘ ’Deniz ve Mehtap ’ ’ isimli şarkının cıkmasına da vesile olan sanatcı en cok bu parcayla bilinir Şarkının sozlerini yazan besteci Fecri Ebcioğlu şarkının ortaya cıkış hikayesini şoyle anlatır: “Adamo ’ya şarkı sozu yazdığım yıllarda Dario ’dan bir telefon aldım. Paris ’ten beni aradı ve ‘Ben bir Turk ’um, bana şarkı sozu yazar mısın? ’ dedi. Yazabileceğimi soyledim ve iki şarkı yazdım. ‘Deniz ve Mehtap ’ isimli şarkı boyle doğdu. Dario, bu yazdıklarımı plak yaptı.”
Avrupa ’daki butun başarılarına, sanatın kalbinin attığı Paris ’teki şohretine rağmen Turkiye ’yi, ozellikle İzmir ’i hep ozleyen Dario Moreno fırsat buldukca ucağa atlayıp İzmir ’e gider
1960 ’ların ortalarına doğru şohreti yavaşlayan muzisyen Turkce şarkılar yapmaya başlar ve ‘ ’Canım İzmir ’ ’ adlı parcanın da olduğu bir plak cıkarır
Kasım 1968 ’de Paris ’te Jacques Brel ’in yazıp sahneye koyduğu ve başrolunu oynadığı L ’Homme de la Mancha (Don Kişot) oyununda Sancho Pancho rolunu ustlenir
Bruksel ’deki promiyerde rolunu başarıyla oynayan sanatkÂr İzmir ’e doner ve oradan da İstanbul ’a ucar
Muzikale gitmek icin tekrar Paris ’e ucması gerekir ve havaalanında personelle atışıp sinirlenmesi hasta bedenini daha da zor duruma sokar
Yetimhaneden dunya starlığına uzanan hayatı takvimler 1 Aralık 1968 ’i gosterdiğinde son bulur. Kazandığı uluslararası bir yarışmada Turk bayrağını gondere cektiren İzmir aşığı Dario Moreno vasiyeti gereği İzmir ’e gomulmek istese de mumkun olmaz
Olumu uzerine İsrail ’e giden annesi Roza Hanım evladının İsrail ’e gomuleceğini soyler ve dostları da hic değilse İzmir ’den getirilen iki cuval toprağı mezarına ekletir
Sevecen, tonton, azimli, dinamik bir sanat omrunun ardından cok sevdiği İzmir ’in Konak ilcesinde bir sokağa da adı verilir
İnsanın kendi vatanı gibisi var mı? Dunyanın neresine gidersem gideyim, İzmir ’in ozlemi yureğimden cıkmıyor. Nasıl derler; doğduğum yerde değil doyduğum yerde duşuncesi artık benim icin gecerli değil. Ben İzmirliyim… Malum, ruhun aclığı midenin aclığından daha ağır basıyor. Hisseden bilir, yaşayan bilir.