Huyumuz kurusun konu el mahareti olduğunda eşimizle dostumuzla birbirimizi ovmekten cok hoşlanmayız. Ancak gozumuzu alamadığımız, tadı damağımızda kalan, daha karşıdan baktığımızda bize şiir gibi gelen zeytinyağlı dolmalar, mis gibi poğacalar, şoyle adamakıllı kabarmış bir kekin karşısında duygularımızı saklamakta zorlanırız. İnsan kendi unlu keki boreği ile başkasınınki arasında kalınca tepkileri de bir tuhaf oluyor. Omrunde en az bir kere annesiyle kabul gunu sekansı yaşayanlar ne demek istediğimizi cok iyi anlayacaktır. İşte o ortamlarda kurulan oyle cumleler var ki; bunun ozunde bir iltifat olduğunu sadece ellerine değer veren hamaratlar anlar. Misal…
1 – “Hımmmm ellerine sağlık…”
2 – “Annem bile bu kadar iyisini yapamaz…”
3 – “Neredeyse senin yaptığına inanacağım…”
4 – “Şekerim şu peceteye bana tarifini yazar mısın?”
5 – “Bunu hazır mı aldın?”
6 – “Margarinli mi, tereyağlı mı bu?”
7 – “Sende yediğimin dışındakiler hep mideme dokunuyor…”
8 – “Bir tabak daha alabilir miyim?”
9 – “O son dilimi yemeyecektim…”
10 – “Eller eller eller…” Bonus: Tum bu değerli eller Arzum ’la 50. Yılını kutluyor.