Acı ve sıkıntı cekmek hayatın bir parcasıdır. Bazıları bu konuda daha şanslı olsa da, oyle insanlar var ki acıyı iliklerine kadar yaşamıştır. Bu acıyı sanatlarına donuşturebilenler ise yuzyıllar boyunca unutulmayacak eserler ortaya cıkarmıştır.
Sanatı sadece ‘sanat yapmak ’ ve un peşinde koşmak icin icra edenlerle, yaşadıklarını ifade etmek icin sanat yapmaya muhtac insanlar arasında dağlar kadar fark vardır. Cektiği acıları sanatlarına işlemeyi başarabilmiş sanatcılar ise tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır.
İşte sıkıntılı yaşamlarını sanatlarına donuşturebilmiş eşsiz sanatcılar ve acı dolu hayat hikayeleri:
1. Ernest Hemingway
ABD ’li unlu yazar ve gazeteci Ernest Hemingway, 1899 yılında doğdu. Hemingway lisedeyken, Avrupa ’da 1. Dunya savaşı devam ediyordu. 1917 ’de ABD de savaşa dahil olunca orduya katılmak icin başvuru yaptı. Sol gozundeki problem sebebiyle askere alınmayan yazar daha sonra Kızılhac ’a başvurdu ve ambulans şoforu olarak savaşa katıldı. 1918 ’de cok yakınına duşen bir top sebebiyle ağır yaralandı. Yardım etmeye calıştığı İtalyan askerlerinden birisi olurken diğeri bacaklarını kaybetti. Başka bir İtalyan askerini taşırken de bacaklarından yaralandı. Tedavi gorduğu hastanede hemşire Agnes von Kurawsky ’e aşık oldu. Evlenmeyi duşunduğu hemşire onu terk etti. 1931 yılında yazarın babası intihar etti.
1944 yılında 2. Dunya Savaşı sırasında Amerikan gucleriyle birlikte savaşta aktif gorev aldı. Bu nedenle daha sonra askeri mahkemede yargılandı. Son yıllarında yazarın ruhsal sağlığı kotuye gitti. Eşi Hemingway ’i elinde silahla evin mutfağında bulunca hastaneye kaldırdı. Sanatcı kaldırıldığı hastanede elektro şok tedavisi gordu. Hastaneden cıktıktan iki gun sonra 1961 ’de kendini av silahıyla vurarak hayatına sonlandırdı.
2. Frida Kahlo
Meksikalı ressam Frida Kahlo 1907 yılında dunyaya geldi. 6 yaşında gecirdiği felc sebebiyle bir bacağı sakat kaldı. Bu yuzden kendisine “Tahta Bacak Frida” lakabı takıldı. 18 yaşında okuldan donerken bindiği otobusun carpıştığı tramvayın demir cubuklarından birisi Frida ’nın sol kalcasından girip leğen kemiğinden cıktı. O donemden sonra hayatı hastanelerde gecen sanatcı 32 kez bıcak altına yattı. Omurgası ve sağ bacağındaki ağrılar dayanılamayacak derece fazlaydı. Cocuk felci sonucu sakat olan bacağı 1954 yılında kangren sebebiyle kesildi.
1929 yılında unlu bir ressam olan Diego Rivera evlendi. Sağlığındaki bozukluklar nedeniyle bir cocuğunu aldıran Kahlo, daha sonra arka arkaya iki duşuk yaptı.
Hayatının neredeyse her doneminde sağlığı bozuk olan Frida, acılarla başa cıkma yontemi olarak kendini hep resim yapmaya adadı. 1950 yılında omurgasındaki rahatsızlığı sebebiyle 9 ay boyunca hastanede yattı. 1953 yılında da sağ bacağı kesildi. 1954 yılında akciğer embolisi sebebiyle hayata gozlerini yumdu.
3. Kurt Cobain
20 Şubat 1967 yılında Kurt Cobain ’in 8 yaşındayken annesi ve babası boşandı. 12 yaşındayken okuldaki başarısızlığı sebebiyle annesi onu evden kovdu. Liseye giderken uyuşturucuya başladı. 1980 ’lerde uyuşturucuyu bırakmak istemesine rağmen bunu başaramadı. Unlu muzisyen ozel hayatının ve sıkıntılarının medyada yer almaya başlaması ve vermek istediği mesajların kamuoyu tarafından yanlış algılanması sebebiyle giderek karamsarlaştı. Aşırı ilgiden rahatsız olan Kurt aslında unlu olmak istemiyordu. Daha sonra Kurt midesinden rahatsızlanmaya başladı. Bu ağrılardan kurtulabilmek icin de eroin kullanmaya başladı. Buna ek olarak sahne arkasında bile uyumasına sebep olan narkolepsi hastalığı başladı. 1989 yılında Roma ’daki gosterisinde sahnede sinir krizi gecirdi.
1992 yılında Courtney Love ile evlendi ve bebeği oldu. Bundan sonra uyuşturucuya ara verdi. 1994 yılında Roma ’da cok guclu bir uyku ilacıyla birlikte şampanya icen muzisyen komaya girdi. 8 Nisan 1994‘te Kurt ’un cesedi, Seattle ’daki evinin garajının uzerindeki odada kafasına pompalı tufekle ateş etmiş bir şekilde bulundu.
4. Fyodor Dostoyevski
Hasta bir anne ve sarhoş bir babanın cocuğu olan Dostoyevski 11 Kasım 1821 yılında dunyaya geldi. Annesini olumunden sonra Petersburg ’a yerleşen sanatcı daha sonra babasını olum haberini aldı. 1846 yılında cıkan ilk kitabı İnsancıklar ve ardından yazdığı kitaplarla beklediği başarıya ulaşamayan yazarın umudu kırıldı ve politikayla ilgilenmeye başladı. 1849 yılında devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklanarak hapse atıldı. 10 yıl hapiste yattıktan sonra tam kurşuna dizilmek uzereydi ki, son anda affedildi. Cezası dort yıl kurek, dort yıl da adî hapse donuşturuldu. Cezasını cekmek uzere Sibirya ’ya gonderildi.
Cezalarını cektikten bir sure sonra Avrupa seyahatine cıktı. Sara nobetleri ve kumar bağımlılığı yuzunden maddi acıdan darlığa duştu. Bu donemde Yeraltından Notlar (1864) ve Suc ve Ceza (1866) gibi eserlerini yazdı. Sibirya ’da evlendiği eşinin olumunden sonra sekreteriyle evlendi. Yeniden borclandı ve kumarhanelerde gezmeye başladı. Kızının olumunun ardından buyuk bir sarsıntı gecirdi. Karamazov Kardeşler adlı yapıtını uc yılda bitiren Dostoyevski, ciğer kanaması sebebiyle yatağa duştu ve 28 Ocak 1881 tarihinde oldu.
5. Sylvia Plath
Amerikalı yazar ve şair Sylvia Plath, trajik yaşamı ve intiharıyla da tanınır. 1940 yılında babası vefat ettiğinde Sylvia 8 yaşındaydı ve ilk şiirini o zaman yazdı. Cocukluk yıllarında rahatsızlığının ilk izleri gozlemlenmeye başlayan Plath, hayatı boyunca ileri derecedeki manik depresif bozukluğu ile boğuştu. 1950 ’de Smith College‘da gorduğu eğitime devam ederken ilk intihar girişimini gercekleştirdi.
Plath 1956 ’da unlu İngiliz şair, yazar Ted Hughes ’la evlendi. Sylvia ’nın kıskanclık krizleri evliliklerini kotu etkiledi. İlk cocuklarının doğumundan sonra Sylvia ve Ted ’in arası ihanet sebebiyle acıldı. 1963 yılında daha 30 yaşındayken, ikinci kattaki odalarında uyumakta olan cocuklarının yanına sut ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da iceri gaz girmemesi icin bantla kapattı ve kafasını fırının icine sokarak intihar etti.
6. Franz Kafka
Yahudi bir ailenin cocuğu olarak 1883 yılında Prag ’da dunyaya gelen Kafka, ailesinin altı cocuğundan ilkidir. İki erkek kardeşi daha bebekken olen yazarın 3 kız kardeşi de Nazi ’lerin toplama kampında olduğu duşunulmektedir. Kotu bir cocukluk donemi geciren Kafka babasıyla hic anlaşamadı ve ona karşı hep nefret duydu. Donuşum kitabındaysa bocek olarak tasvir ettiği kişi kendisidir cunku kendisini babasının gozunde hep bocek kadar değeri olduğunu duşundu.
Yahudi olduğu icin Almanlar tarafından, Almanca konuştuğu icin de Cekler tarafından sevilmedi. 1917 yılının Ağustos ayında Kafka ’nın ağzından kan geldi ve akciğer kanseri teşhisi konuldu. 1918 yılının sonbaharındaysa İspanyol gribine yakalandı ve haftalarca acı cekti. 1924 yılında gırtlağına kadar ilerleyen kanser sebebiyle konuşma yetisini kaybetti. Yemek yerken ve su icerken bile dayanılmaz acılar cekti. Yazar 3 Haziran 1924 yılında kalp yetmezliğinden hayatını kaybettiğinde 40 yaşındaydı.
7. Vincent van Gogh
Hollandalı ressam Vincent van Gogh, 1853 yılında dunyaya geldi. Unlu ressamın doğumundan bir yıl once, annesi olu doğum yapmıştı. Eğer bebek olmeseydi adına Vincent deneceğini oğrenen Van Gogh bu durumdan cok etkilendi. Kariyeri boyunca kardeşi Theo ’nun maddi yardımlarıyla gecimini sağladı. 1888 yılında ressam Paul Gauguin ile aralarının bozulması sebebiyle sol kulağının bir kısmını kesti. Giderek kotuleşen ruhsal hastalığı sonucunda kendini goğsunden vurarak intihar etti. Van Gogh en iyi eserlerini urettiği son iki senesinde akıl sağlığı cok bozulmuştu. Gunumuzde sanatcının hastalıklarına şizofreni, bipolar bozukluk, frengi ve boya zehirlenmesi gibi tanılar konuldu. Kotu beslenme, aşırı calışma, uykusuzluk ve alkol duşkunluğu de hastalığını arttırıcı sebepler olarak duşunuluyor.
8. Edgar Allan Poe
ABD ’li şair ve yazar Edgar Allan Poe gotik edebiyatın onculerindendir. 1809 yılında dunyaya geldikten 1 yıl sonra Poe ’nun babası evi terk etti. Bir yıl sonra da annesi veremden oldu. Daha sonra Virginia ’da bulunan zengin bir tuccar olan John Allen ’ın yanına verildi. Virginia Universitesi ’nde okuduğu zamanlarda yaptığı kumar borcu sebebiyle manevi babasıyla arası acıldı.
1831 yılında Baltimore ’da yaşayan halası, kuzeni ve abisinin yanına taşındı. Baltimore ’a yerleştikten kısa bir sure sonra, alkolik olan ve ağır hastalıklar geciren abisi hayatını kaybetti. 1835 ’te kuzeni Virginia Clemm ile evlendi. 1842 yılında karısı Virginia ’nın tuberkuloz olduğunu oğrenince kendisini tamamen alkole verdi. 1847 Virginia ’nın olumu yazarı iyice yıktı.
Poe, 3 Ekim 1849 yılında ismi Ryan ’s Inn olan bir meyhanede kendinden gecmiş bir şekilde bulundu. Hastaneye kaldırıldıktan 4 gun sonra hayata gozlerini yumdu. Olduğunde 40 yaşında olan Poe ’nun cenazesine sadece 4 kişi katıldı.
9. Henri de Toulouse-Lautrec
19. yuzyılın sonlarında afiş yapmak ikinci sınıf bir değere sahipken unlu ressam Henri de Toulouse-Lautrec, afişin bir sanat olarak değer kazanmasını sağladı. Koklu bir Fransız ailesine sahip olan Henri cocukluğunda iki buyuk kaza gecirdi. 1878 yılında kaldığı şatoda cilalı doşeme uzerine duşup sol bacağını kırdı. Bir sene sonra gezintiye cıktığı sırada tekrar duşerek sağ bacağını kırdı. Uzun sure boyunca tedavi goren sanatcının bu kazalar sebebiyle bacakları kısa kaldı ve bir daha buyumedi.
1899 ’da alkol zehirlenmesi yaşadığı icin hastaneye kaldıran ressam burada bunalım dolu 3 ay gecirdi. 1901 ’de yeniden ickiye başlayınca durumu kotuleşti ve Temmuz ayında felc gecirdi. Henri 1901 ’in Eylul ayında 37 yaşında yaşamını yitirdi.
10. George Orwell
İngiliz edebiyatının en unlu sanatcılarından George Orwell, hayatı boyunca karşılaştığı olayları eserlerine yansıttı. Para kazanmak icin calışmaya başladığı polis teşkilatını, şahit olduğu zulumler sebebiyle bıraktı. İspanya ic savaşı doneminde İspanya ’nın yanında yer aldı ve savaşa gitti. Uzun sure parasızlıkla mucadele eden yazar yoksulluk cektiği yıllarda yakalandığı tuberkuloz sebebiyle 46 yaşında Londra ’da oldu.
11. Ludwig van Beethoven
Beethoven 1770 yılında Almanya ’nın Bon şehrinde doğdu. 1787 yılında Mozart ’la calışmak icin Viyana ’ya gitti. Kısa bir sure annesinin rahatsızlığı sebebiyle tekrar Bonn ’a dondu. Annesinin olumunden sonra Viyana ’ya tekrar gelen muzisyen, Mozart ’ın da olduğunu oğrendi.
Kucukluğunden beri sağlık problemleri ceken sanatcı, 1801 ’de duyma problemleri yaşadı. 6 yıl sonra da tamamen sağı oldu. O gunden sonra bestelerini sağır bir şekilde yazan sanatcı, yazdığı besteleri bir daha dinleyemedi. 1927 ’de 56 yaşında siroz hastalığından hayatını kaybetti.
12. Nikolay Vasilyevic Gogol
Ukrayna asıllı Rus yazar 1809 yılında dunyaya geldi. 1828 yılında Petersburg ’a giden Gogol, orada gecinemeyince Almanya ’ya gitme kararı aldı. Almanya ’da da ancak parası bitene kadar kalabilen yazar tekrar Petersburg ’a donerek duşuk maaşlı bir işe başladı.
Yazdığı Mufettiş isimli, burokrasiyle dalga gectiği eseriyle buyuk tepki topladı ve Rusya ’dan ayrılmak zorunda kaldı. En cok saygı duyduğu ve onun eleştirileri olmadan yazamam dediği Puşkin ’in tavsiyesiyle Olu Canlar romanını yazmaya başladı. Roma ’da Olu Canlar ’ı yazarken Puşkin ’in olum haberini aldı. O gune kadar Puşkin ’in yorumunu almadan bir şey yazmayan Gogol icin bu haber buyuk bir yıkım oldu. Gogol Olu Canlar romanını ve Palto hikayesini yayınlandıktan sonra soylu kesimin tepkisini topladı. Rus insanını aşağılamakla ve halkına ihanetle suclandı. Bu suclamalar yazarın ruhsal sağlığını iyice bozdu.
Gogol Olu Canların ikinci bolumunu de yazdı. Fakat 1852 yılında el yazmalarını ateşe atarak yok etti. Bu olaydan 10 gun sonra da yaşamını yitirdi.