
Peşin peşin soyleyelim: Bu liste ağır ironi icermektedir!
Kim istemez ki cocuğunun kitaptan, kitap kokusundan, okumaktan tiksinmesin. Değil mi!? Hem onlar bizim geleceğimiz, her şeyimiz. Birer anne baba (en azından adayı) olarak tum emeklerimiz, gayretlerimiz mustakbel Turkiye toplumunu yozlaştırmak, kulturel olarak diplere cekmek ve cocuklarımızın boyle bir ortamda yaşamalarını sağlamak. Boyle bir toplumun altyapısını da ancak okumayan bir toplum yaratarak sağlamlaştırabiliriz.
ListeList olarak cocuklarımızı kitaptan soğutmak konusundaki duyarlılığı artırmak istedik ve “Yeter artık abi, kimsenin yapacağı yok, bari biz yapalım” dedik. Ve yaptık… Hadi hep beraber cocuklarımızı kitaplardan uzaklaştıralım ve yoz, kaba, cahil bir toplumun temellerini atalım. Bunu ancak birlikte başarabiliriz.
Kitap sevmeyen cocuklar yetiştirmek bizlerin elinde!
“Hadi bakalım, okuma saati”
Cocuğunuzun her anını, ozellikle de kitap okuma zamanlarını programlayın. Kitabını okuyacağı saat muhakkak belli olsun. Oyle istediği zaman kitap okuyamasın.
“O ne bicim kitap oyle!”
Cocuğunuzun okuduğu kitap hakkında mutlaka boyle yorumlar yapın. Vurgulamanız gereken en onemli nokta da şu: Eğitici kitaplar okumalısın.
“Okuma listendeki kitapları bitirdin mi?”
Evet, cocuğunuzun mutlaka bir okuma listesi olmalı ve kesinlikle, hicbir şekilde o listenin dışına cıkmamalı. Liste dışından bir kitap okumak isterse de lutfen engel olun. Once listedeki kitapları bitirsin.
“O kitap sana gore biraz kalın değil mi?”
Bi ’ karış boyu ile o kalın kitabı bitirebileceğini sanıyor sizin cocuk. Haddini bildirin lutfen!
“Artık okul başladı, kitaplarını kaldır”
Okul başladığına gore cocuğunuz kitaplarını artık rafa kaldırmalı, cunku kitap sadece tatilde okunur.
“Yaşına uygun kitaplar oku lutfen!”
Evet, lutfen bu konuda da engelleyici olun. Kahramanları prense donuşen kurbağa, kurt anneannesini yiyip onun kılığına girdikten sonra kurtla anneannesini ayırt edemeyen aptal kızlar olan kitaplar okusun.
“Ben senin yerine kitap secerim”
Cocuğunuzla kesinlikle kitap almaya falan gitmeyin, olur da giderseniz okuyacağı kitabı onun secmesine izin vermeyin. Unutmayın, en iyisini siz bilirsiniz.
“Kitap okumak cok faydalıdır”
Dunyanın en klişe sozunu mutlaka en az bir kez kullanın. Bu sozu duyan cocukların yuzde 79 ’unun buyuduklerinde kitap kurdu olduğu kanıtlamıştır.
“Benim okuyup okumamam sana mı kaldı?”
Siz surekli cocuğunuza kitap oku falan diyorsunuz ve hic kitap okumuyorsunuz ya, hah işte olur da cocuğunuz size “Anne/baba sen neden hic kitap okumuyorsun” diye soracak olursa sert bir yanıtı hak etmiş demektir.
“Hadi bakalım, sen okumaya başla, ben dinliyorum…”
Cocuğunuz, ozellikle de okumayı yeni oğrendiği sıralar, okuduğu kitabı dinlemenizi isterse, onu utu yaparken, yerleri silerken, hatta televizyon izlerken dinleyebilirsiniz. Onemli olan cocuğunuz kitap okurken, onu hic ama hic sallamadığınızı gostermek. Ne kadar az dinliyormuş gibi gorunurseniz, ileride başınızı o kadar az şişirir.
“Sacma sapan kitaplar okuma!”
Okuduğu kitap hoşunuza gitmezse cocuğunuzun gozlerinin icine bakın ve sert bir uslupla bu cumleyi kurun.
“Okuyacağın kitapta hayalet mayalet olmasın sakın”
Aman dikkat edin, okuduğu ya da okumayı duşunduğu kitapta fantastik oğeler yer almasın. Ondan sonra korkuyor, gece gece sizin yatağınıza gelip rahatınızı bozuyor.
“Berilciğim ne anladın okuduğun kitaptan?”
Cocuğunuzla kitabı okuma surecinde konuşmak, oykunun kahramanlarını, bu kahramanların kişilik ozelliklerinin falan kritiğini yapmak yerine, kitabı bitirdikten sonra “Ne anladın bakalım okuduğun kitaptan?” diye sormayı tercih edin. Soruduğunuz sorudaki samimiyet cocuğunuzu hıckırarak ağlatacak, sorunuza cevap vermeye mecali kalmayacaktır. Deneyin, farkı gorun.
“Okuduğun kitaptan hangi dersi cıkardın?”
Bir ustteki tepeden bakma sorusunun daha da tepeden bakar hali bu. Unutmayın, butun kitaplar okuyucuya bir ders verir. Cocuğunuz da okuduğu kitaptan cıkardığı bir ders mutlaka vardır, olmalı, olmak zorunda.
“Ne yapacaksın kutuphaneyi! Daha kac kitap okudun ki!”
Hani olur da cocuğunuz haddini aşıp “Anne/baba biz de bir kutuphane oluşturalım” gibi şeyler zırvalarsa, hic acımayın, azarlayın, odadan kovun. Kutuphaneymiş! Her şey bitti, bir o kaldı!
“Ne kitabı bu saatte!”
Cocuğunuzun uyku saati net olsun, hicbir şekilde bir esneklik tanımayın. Yatacağı saati de mutlaka siz belirleyin, ondan kesinlikle fikir almayın. Yatma saati gelmişse yatağında dahi kitap okumasına izin vermeyin. Zaten izin vermezseniz o da bu sinirle yatağa girer girmez uyur, şupheniz olmasın.
“Oğlum tamam al da, bitirebilecek misin sanki?”
Olur da cocuğunuz kitapcıya gittiğinizde bir kitap almak isterse, ona mutlaka bu şekilde bir tepki gosterin. Aldığı kitabı nasıl olsa bitiremeyeceği icin ona guvenmemekte sonuna kadar haklısınız.
“Kitaptan anladıklarını bir kÂğıda yazar mısın?”
Kitabı okuyup bitirdikten sonra o kitabı okumuş olma eyleminin verdiği mutluluğu ancak ve ancak kitaptan anladıklarını bir kÂğıda yazmasını isteyerek sıfırlayabilirsiniz. Bunu mutlaka isteyin ki cocuğunuz okuduğu kitaptan ve kitap okumaktan tiksinsin.
“Once ders, sonra kitap!”
Sınırlarınızı koyun ve dersini calışmadan kitap okumasına asla izin vermeyin. Hatta ders calışırken kitap okuma arası vermesine de sakın izin vermeyin. Olur ya, okuduğu kitabı cok sever, kitaba dalıp gider, odevini unutur alimallah!