Lev Kuleshov ’un ilk defa kullandığı “montaj” kelimesine istinaden, sinemanın ucuncu gozunun bir nebze olsun acılması deneyi de denebiliriz bu deneye. Kuleshov icin montaj pozların birbirine yapıştırılmasından cok daha onemli hatta daha detay barındıran bir sanatsal bir duşunce tarzıdır. Boyle duşunen Lev Kuleshov bu duşuncelerin neticesinde cok farklı bir deneye imza atmıştır.
Lev Kuleshov Sovyet Sineması ’nda onemli bir yer tutan “Kurgu Teorisi ’nin” kurucusu olarak kabul edilir…
Lev Kuleshov ’un kurgu konusuna bu kadar eğilmesiyle birlikte kendisi bu duşunceleri anlatmaya da ihtiyac duymuştur.
Kurgu hakkındaki duşuncelerini ve sanat goruşlerini anlatmak icin 1918 ’de bir kısa film cekmeye karar verir…
Bu sebeple cektiği kısa filmde Carlık doneminin unlu sinema oyuncusu İvan Mozjuhin ’i oynatır…
Kısa filmde İvan Mozjuhin ’inin bir noktaya bakarken cekilmiş bir goruntusu kullanılır…
Bu tekniği sıra dışı bir deney yapan şey de tam olarak bu. Cunku sadece tek bir goruntu ile izleyenlere bir suru şey duşundurur.
Sonrasında ise bu goruntunun arasına ceşitli kompozisyonlar yerleştirilir…
Bu kısa filmde mesela aralara bir tas corba, genc ve guzel bir kız ve bir cocuk tabutu goruntulerinin yerleştirildiğini goruruz.
Bu teknik sayesinde seyirciler Mozjuhin ’in yuzunu her gorduklerinde ifadesinin değiştiğini duşunurler…
Yemek tasına bakarken ac bir adam , kıza bakarken isterik ve arzulu, tabuta bakarken ise uzgun gorunduğunu duşunurler. Oysa sadece tek bir goruntu kullanılmıştır. Kurgu sayesinde biz onu duygusal bir değişime uğramış olarak duşunuruz.
Bu deneyin amacı sinemada kurgunun ne denli onemli bir yer tuttuğunu gostermektir… Yani bu kısa filmden de anladığımız uzere seyirciler goruntulere verdikleri duygusal tepkimeleri sahnedeki aktorlere de aktarmaktadır.
Dahası bu teknik ile cekilmiş bir suru film vardır…
“Ben niye bilmiyorum?” diye sormayın hic. Bu sizin sucunuz değil, sadece izlerken bunu farkedemeyecek kadar duygusal oluyorsunuz.
Deneyle alakalı ilk ornek Ustad Alfred Hitchcock ’tan gelmiştir… The Godfather gibi kult filmlerde de bu teknik onemli bir yer tutmuştur… Herkes Baba filminin son sahnesini hatırlar. Efsane bir sahnedir. Ama pek kimse bu teknik ile cekildiğini bilmez.