
Dovme 1800 ’lu yıllarda ilk kez ortaya cıktığında, suclu ya da sapkın olmanın bir gostergesi olarak kabul edilirdi. Gunumuzdeyse artık dovmeler oldukca yaygın ve eski algıların aksine dovme yaptırmak cok normal. Bir tahmine gore 18-29 yaş arası genclerin yuzde 38 ’inin en azından bir dovmeye sahip olduğu biliniyor. Peki insanları dovme yaptırmaya teşvik eden ne? Bu soru, Luzelle Naude isimli bir psikoloğun da aklını kurcalamış ve yaptığı araştırmalar sonucunda bazı sonuclara varmış.
Naude ve ekip arkadaşları araştırmalarına bir grup universite son sınıf oğrencisine anket yaparak başlarlar
Anketteki sorular oğrencilerin dovme konusunda eğilimlerini olcmeye dayalıdır. Bir ya da daha fazla sayıda dovmeleri olup olmadığı, arkadaşlarının kac tanesinin dovmeli olduğu, dovme yaptırma ya da yaptırmama nedenleri ve dovmeli insanlar hakkındaki goruşlerinin sorulduğu anketi tamamlayan oğrenciler daha sonra da dovme hakkındaki goruşlerinin daha detaylı incelendiği birebir goruşmelere cağrılırlar.
Anketten ve mulakatlardan cıkan sonuclar dikkat cekicidir
Katılımcıların yuzde 78 ’i dovmeye sahip değildir, yuzde 92 ’sinin anne babasında dovme yoktur. Ancak aynı kişilerin arkadaşlarının yuzde 74 oranında dovmeli olduğu ve katılımcıların neredeyse yarısının da dovme yaptırmayı duşunduğu ortaya cıkar.
“Vucudum bir kitap, dovmelerim ise hikÂyenin ta kendisi.”
Dovmesi olan yuzde 25 ’lik kesimin temel motivasyonu yaptırdıkları dovmenin kişisel bir anlamı olmasıdır. “Annemin anısını yaşatmak,” “hayatımın donum noktasını unutmamak,” “ilk cocuğumun şerefine…” Dovmeli katılımcıların yanıtları genellikle bu ve benzeri yondedir. Bazı katılımcılar da dovmelerini kendilerini ifade etmede bir yol olarak gorduklerini belirtirler. Katılımcılardan birinin verdiği yanıt ilginctir. “Vucudum bir kitap, dovmelerim ise hikÂyenin ta kendisi.”
Dovme yaptırmayı tercih etmeyenlerin goruşleri ise genellikle sosyal ve kulturel faktorlere dayanıyor
Bu faktorlerin en onemlisi ise din. Katılımcıların yuzde 11 ’i şoyle yanıtlar vermiş: “Ben inanclı bir insanım, bedenim de kutsal ruhun bir mabedi. Bu yuzden onu temiz tutmak isterim.” “Ben bir Hristiyanım ve dovme yaptırmak vucudu bir mabet olarak goren dini inanışımla celişkili bir davranış.”
Diğer nedenler arasında en onemlisi aile ve arkadaşlar tarafından kınanma korkusu
Bu arkadaşları da genellikle iş arkadaşları oluşturuyor. Bazı katılımcılar ise dovmelerden kalıcı olmaları nedeniyle uzak durduklarını belirtmiş. Malum, bir kez dovme yaptırınca yıllar boyu onunla birlikte yaşıyorsunuz. Gencliğinizde kendinize yakıştırdığınızı biraz yaş aldıkca eskisi gibi gormemeye başlıyorsunuz. Sayıları yuzde 10 ’u bulan katılımcıların nedeni de tam olarak bu. Yine yuzde 10 ’luk bir başka kesim ise tıbbi nedenlerden ve yapılış surecindeki acıdan dolayı dovme yaptırmak istemiyor.
“Guzel ama pek benlik değil…”
Dovme ve dovmeli insanlar hakkındaki fikirleri sorulan katılımcıların yuzde 54 ’unun verdiği cevaplar olumluyken, yuzde 18 ’i arada kalan yanıtlar vermiş. Yuzde 13 ’u olumsuz geri donuşte bulunurken yuzde 15 ’i ise bir fikir beyan etmemiş. Coğunluk dovmeli insanların tercihlerine saygı duyduğunu belirtip onları guzel bulduklarını ancak kendilerine gore olmadığını soylemiş. Olumsuz goruşe sahip olan yuzde 13 ’luk kesim ise bunun aksine dovmeyi oldukca cirkin buluyor. Hatta kendi tabirleriyle soyleyecek olursak dovme onlar icin “cirkin, beş para etmez, pis ve iğrenc” bir şey.
Dovme yaptırmak asilik anlamına mı geliyor?
Onlara gore evet. Dovme hakkında az once saydıklarımızı soyleyenler dovme sahibi olanlar icin de benzer duşuncedeler. Onlara gore dovmeli insanlar “tehlikeli, şeytani, asi, dinsiz, gunahkar, aptal, suca eğilimli, asosyal ve toplumdan dışlanmış.” Zaten dovme yaptırmalarının sebebi de bu, dışlandıkları toplumun dikkatini cekmek ve dovme yoluyla kendilerini ifade edip bir şekilde ait hissetmek. Biz demiyoruz, yuzde 13 soyluyor.
“Havalı, yaratıcı, cesur…”
Olumlu goruşe sahip katılımcılar ise dovme sahiplerini boyle değerlendirmiş. Yalnızca bunlarla da sınırlı değil, bircoğuna gore aynı zamanda modayı takip eden, ilginc, sanatcı ruhuna sahip, maceracı ve acıdan korkmayan insanlar onlar. Hatta bir katılımcıya gore, dovmeli insanlar tanıyabileceğiniz en icten insanlar.
Ara sıra, bazı bazı…
Yani durumdan duruma değişiyor kimine gore de. Muğlak yanıtlar veren coğu katılımcı bir anlama sahip olduğu takdirde dovmeye sıcak bakıyor ve onu kendini ifade etmenin bir yolu olarak goruyor. Fakat iş hayatı soz konusu olduğunda durum değişiyor ve aynı insanlar bu defa olumsuz argumanlar one suruyorlar. Katılımcılardan birinin cumleleri bu bakış acısını ozetler nitelikte: “Gencler icin dovme son derece havalı ve şık; ancak buyuyup yaş aldıklarında olgun bir insanda dovme gormek cirkin ve yakışıksız geliyor. İş hayatında dovmeli biri daha az profesyonel ve işini ciddiye almayan biriymiş gibi gozukuyor.”
Dovmelerin sayısı, boyutu ve yeri de cok onemli
Dovme konusundaki toleransımızı belki de en cok etkileyen bu uc faktor. Katılımcılardan biri bu konuda şunları soylemiş: “İtiraf etmeliyim ki kolu ya da bacağını kaplayacak şekilde dovmesi olanlara karşı biraz şupheci yaklaşıyorum. Ancak birinin ismi ya da onemli bir olayı yansıtan ufak bir işaret bana oldukca guzel geliyor.”
Dovmeli insanlara gelince, onlar da bu işten pişman değil gibi gozukuyor
Onların da buyuk bir coğunluğu dovmeye sahip oldukları icin pişman değiller. Pişmanlıkları genelde yaptırdıkları dovmeciden, dovmelerinin istediklerinden buyuk ya da cirkin olmasından kaynaklanıyor. Ya da eski sevgilinin adını dovme yaptırmak da pişmanlığın bir nedeni. Ancak yine de dovmeliler dovmelerinden memnun gozukuyor ve dovmesi olmayanlara tek tavsiyeleri on yargılarından kurtulmaları.
Kaynak: 1