Deprem, Anadolu icin kacınılmaz bir gercek olarak duruyor. Kayıtlı tarihe gore ulkeyi uc koldan saran fay hatları ve bu fay hatlarının arasında kalan coğrafyada 2000 yıllık bir gozyaşı havuzu var. Tarihte İstanbul depremleri ise Turkiye ’nin deprem tarihinin onemli bir kısmını kapsıyor.
Yılın son aylarına doğru İstanbul ’un etkilendiği 5.8 buyukluğundeki Silivri depreminin ardından Elazığ ve Malatya ’yı etkileyen depremler, gozlerin yeniden yaklaşık 20 milyonluk nufusa ev sahipliği yapan metropole cevrilmesine neden oldu.
Toplanan vergilerle nelerin yapıldığının sorgulanmasının abesle iştigal olduğunu oğrendiğimizden bu yana karar verdik; Gunu guvenle yaşama, geleceğe umutla bakma konusundaki tereddutlerimiz cercevesinde gecmişi irdelemek ve Buyuk İstanbul ’un buyuk depremlerini yazmak kimseyi kızdırmaz. Değil mi?
Kayıtlarda detaylarıyla yer alan İstanbul ’un “ilk” deprem deneyimi Elbette fay hatlarının varlığı gereği Anadolu da İstanbul da tarih boyunca sarsıldı hatta bircok şehir zaman zaman yerle yeksan oldu, yıkıldı. Ancak kayıt altına alınanlar arasında bulunan ilk İstanbul depremi, Murat Bardakcı ’nın aktardığına gore MS. 29 yılında gercekleşti.
“İstanbul, 250 yılda bir cok buyuk depremlerle sarsılır. Bu depremler bir kez geldi mi şehir gunlerce sallanmaya devam eder” diyen Bardakcı, 2015 ’teki yazısında detaylarını verdiği deprem kronolojisinin en ust sırasına MS 29 ’daki depremi yerleştirir. Marmara ’daki tehlikeye dikkat ceken unlu tarihci, İstanbul ’un yanı başını darmaduman eden bu depremi anlattı.
Gemlik ’in merkez ussu olduğu bu depremde İzmit ve İznik dağıldı.
Yine Bardakcı ’nın aktardığına gore İstanbul, 434 ’te yaşanan deprem sonrasında 4 ay, 26 Ocak 446 ’daki depremden sonra da tam 3 ay boyunca sallanmış.
İstanbul ’un peş peşe gelen depremleri İstanbul, 25 Eylul 477 yılında ve bir sonraki yılın yine aynı ayında gercekleşen buyuk depremlerle sallandı. Bu sallantılar, halkın eylullerden tedirginlik duymasına sebep oldu.
Tarihi kaynaklara gore İstanbul ’u vuran bir başka deprem dalgası 15 Ağustos 553 yılında gercekleşti. Bolge, 40 gun boyunca sallandı. Takip eden yılın yaz aylarında İstanbul ’a uğrayan bir dizi deprem, şehre bir kez daha buyuk caplı zarar verdi, Yedikule ’nin surlarından tutun da kiliselere kadar bircok yerde yıkım meydana getirdi. Marmara Denizi ’nde gercekleşen tsunami sonrası şehrin ic kısımları sular altında kaldı. Bu depremden İstanbul ’un yanı sıra İzmit de etkilendi ve bolgede taş ustunde taş kalmadı.
Hurafeye dayalı cok bilmişliğin sonuclarından birini temsil eden “ic denizde tsunami olmaz!” anlayışını 554 yılındaki dev dalgalarla curutebiliriz. Tarih boyunca İstanbul ’u etkileyen bircok depremde tsunami goruldu.
Deprem oncesi yer altından gelen korkunc sesler
16 Ağustos 542 ’deki depremde binlerce kişi hayatını kaybetti, bircok yapı da tahrip oldu.
557 yılının Ekim ve Kasım ayları arasında gercekleşen depremlere yer altından gelen seslerin eşlik ettiği tarihini kayıtlara konu oldu. Bu seslerle birlikte aynı gunlerde kopan fırtına da halkı bir hayli zorladı. Donemin tarihcilerinin duştuğu notlara gore sarsıntı o kadar buyuktu ki, gokyuzundeki bazı yıldızlar yer değiştirdi.
Bu depremde Ayasofya ’nın kubbesinin de coktuğu biliniyor.
Kısa aralıklarla gercekleşen depremler 26 Ekim 740 tarihinde başlayan silsilede 1010 yılına kadar şehir 9 kez sallandı. Bu depremler sırasıyla; 780, 790, 796, 860, 866, 869, 948 ve 989 ’da gerekleşti.
İstanbul ’u zorlayan ve kentte yıkıcı etki yaratan bir başka deprem, 1010 yılının Ocak ayında başlayıp Mart ayına kadar suren sarsıntılardır. Bu uc aylık evrede kentin tamamı yıkılmasa da bircok yapı yerle bir oldu.
İmparatorun yatağına dek uzanan deprem Deprem tarihi incelendiğinde farklı buyuklukte yuzlerce depremin olduğu goruluyor. İlk bin yıllık evreden sonra olan kenti sarsan 13 Ağustos 1032 ve hemen ertesi yılın 16 Mart gunu gercekleşen iki deprem var. Şehir, bu depremlerin ardından 1042 ve 1064 yıllarındaki depremlerde de zarar gordu.
1 Mart, 1202 tarihinde gercekleşen depremde Bizans İmparatoru ’nun odasının bir bolumu yıkıldı. İmparatorun yatağının ucunda duran saray gorevlisi depremin o anlarda meydana getirdiği yarığa duşup olduğu biliniyor.
Deprem İstanbul ’u 1296 ’da aylarca salladı Bizans başkenti İstanbul, 1 Haziran 1296 Cuma gecesi bir kez daha yıkıldı. Şehir, bu depremden o kadar etkilendi ki, neredeyse tum yapılar ya yıkıldı ya da tahrip oldu. Bu buyuk depremin ardından gelen artcı depremler şehri 2 ay boyunca yokladı.
1509 depremi ve Kucuk Kıyamet Bizans doneminde şehirde olan son deprem 1437 tarihli. Şehir, İstanbul ’un Fethi ile birlikte Osmanlı kontrolune gecti.
2. Bayazıd doneminde buyuk bir deprem daha oldu. Osmanlı başkenti, 10 Eylul 1509 ’da depremle tanıştı. O gun sabaha karşı meydana gelen deprem, şehri yıkıp gecti. Deprem sonrası oluşan tsunami, şehri sular altında bıraktı.
Şehirde meydana gelen buyuk yarıklardan duşup kaybolan insan sayısı tespit edilemedi. İstanbul, bu depremde resmi verilere gore 13 bin insanını kaybetti. Bu sayı o donemdeki nufusun yuzde 10 ’unu oluşturuyordu.
Camilerin tumu ya yıkıldı ya da ağır hasar aldı. Kız Kulesi ’nin bir kısmı tahrip oldu.
Deprem o kadar buyuk bir etki yarattı ki, halk arasında “Kıyamet-i Sugra” adını aldı. “Kucuk kıyamet” anlamına gelen Kıyamet-i Sugra, Padişah ’ın odasını da yıktı. 2. Bayazıd, gecici sure Edirne ’ye taşındı.
Deprem sonrası, yaraları sarmak icin Padişah tarafından gorevlendirilen 66 bin kişi, 1 yıl boyunca yoğun bir şekilde calıştı. Halktan hane başına 22 akce olmak uzere ek vergi talep edildi. Şehir, sene boyunca yaralarını sarmak icin uğraştı ama bu yaranın izlerini silmek o kadar kolay olmadı. İstanbul halkı uzun sure bu depremin yarattığı korkuyu iliklerine kadar hissetti.
İstanbul gune bir kez daha deprem ile uyandı 1719 yılında cok buyuk bir deprem daha oldu ve İstanbul yine ağır yara aldı. Depremin etki alanı Duzce, İzmit, Sapanca, Orhangazi, Karamursel ve Yalova ’yı da icine alan geniş bir bolgeyi yıktı gecti.
1766 ’daki Kurban Bayramı ’nın 3. gunu (22 Mayıs Perşembe), sabah saatlerinde şehir acı bir deneyim daha yaşadı. 6.9 buyukluğundeki sarsıntıyla birlikte tarihe not duşuldu: “bir kez daha yer altından sesler duyuldu.” Adeta İstanbul ’da yer yarıldı, halk icinde kayboldu. Deprem, yaklaşık iki dakika surdu. Bu depremin hemen ardından daha duşuk buyukluğe sahip bir deprem daha oldu ve şok 4 dakika daha surdu. Şehri neredeyse yerle yeksan eden bu depremin sonraki artcıları tam 8 ay boyunca devam etti. Resmi verilere gore 4 binden fazla insan hayatını kaybetti, Fatih Camii her depremde olduğu gibi bir kez daha ağır hasar aldı. Medreselerde enkaz altında kalan oğrenciler, işe giden esnaf dukkanlarında can verdi. Padişah 3. Mustafa, ilk birkac gun sarayın bahcesinde cadırda kaldı ancak aylarca surecek olan depremin yıkıcı etkilerinden korunmak maksadıyla Edirneye gitmek zorunda kaldı.
Depremde tahrip olan Yerebatan Sarnıcı, şehrin sular altında kalmasına sebep oldu. Marmara Denizi ’ndeki kucuk adalardan bazıları yarı yarıya battı, bircok bolgede su seviyesi yukseldi. Hanlar, dukkanlar yıkıldı. Yiyecek sorunu tabloyu yeterince karartmıyormuş gibi icme suyu ağının da zarar gormesi nedeniyle temiz su meselesi ortaya cıktı. Haliyle tum bu sorunlar donemin karanlık tonunu daha da artırdı.
Deprem İstanbul ’u 18 saniyede salladı 19. yuzyılın son yıllarını yaşayan İstanbul halkı bir şok daha gecirdi. Tarihler 10 Temmuz 1894 ’u gosterirken oğleden hemen sonra saat 12.24 ’te 18 saniye suren bir deprem daha yaşayan İstanbullu gunlerce evine gitmedi, sokaklarda kaldı. Deprem, İstanbul ’u ve Prens Adaları ’nı etkilemekle kalmadı ve Adapazarı ’nı, İzmit ile birlikte Yalovayı da salladı.
Depremin ardından donemin Padişahı 2. Abdulhamid, gerekli onlemlerin alınmasını salık verdi. Ayasofya ’nın tamiratı icin ozel butce ayrıldı, depremden zarar gorenlerin ihtiyaclarının belirlenip giderilmesi icin yardım kampanyası tertiplendi ve hanedan uyeleri kampanyaya bağışta bulunan ilk isimler oldu.
Korkudan evine giremeyen halkın yanı sıra gorevli memurlar da binaların yıkılmasından korktukları icin işe gitmedi. Padişah gorevli personelin işlerinin başına gecmesini emretse de istediğini alamayınca devlet kurumlarının bahcelerine cadırların kurulmasını istediği bir başka emir verdi. Mesai duzeni ancak bu şekilde sağlandı.
Ardından Yıldız Sarayı ’nın bahcesine ve İstanbul Rasathanesi ’ne konulmak uzere iki adet sismograf satın alındı. Bizzat 2. Abdulhamid tarafından şehre davet edilen Atina Rasathanesi Muduru Ejinitis Maramara Denizi ’nde araştırmalar yaptı.
Osmanlı devrinin son İstanbul depremi
İstanbul ’u şiddetle sallayan son deprem 9 Ağustos 1912 ’de yaşandı. Depremin buyukuluğu 7.3 olunca yarattığı tahribat da bu buyukluğe paralel oldu. Merkez ussunun Şarkoy olduğu bu depremde Edirne ’nin guney kısımları oldukca ciddi şekilde etkilendi. İstanbul ’da da durum pek ic acıcı gozukmuyordu; evlerin bacalarından telgraf tellerine kadar geniş yelpazede hasar olduğu goruldu.
Cumhuriyet doneminin İstanbul depremleri Cumhuriyet ’in ilanından 12 yıl kadar sonra 4 Ocak 1935 ’te 6.4 buyukluğunde bir deprem yaşandı. Bir sonraki deprem ise 18 Eylul 1963 ’teki 6.3 buyukluğunde oldu. Neyse ki bu iki depremde de oncekilerde olduğu gibi ağır bir yara oluşmadı.
17 Ağustos 1999 ’daki yıkıcı sarsıntılar ise deprem gerceğini yuzumuze tokat gibi carptı. Bu şiddetli darbeye karşın ne toplanan vergilerin sorgusunu yapacak ne de gerekli onlemlerin alınmasını sağlayacak bir zihniyete sahip olamadık. Olası bir İstanbul depreminde sarsılmayı bekleyip toprağa olulerimizle sacılmak cok cekici bir secenek değil. Belki de acı bir deneyim yaşamadan uzerimizdeki olu toprağını atıp gerekli onlemleri almayı ve depremle yaşamayı oğrenebiliriz.
İstanbul 2 bin yıldır sallanıyor Yazının onceki kısımlarında yer alan depremler, hakkında kayıtların tutulduğu, ceşitli notlar duşulen depremler olduğu icin konuya dahil oldu. Bu depremler dışında İstanbul ’u sallayan bircok sarsıntı kaydı soz konusu. Hakkında kısıtlı bilgi bulunan ya da cok buyuk olmadığı icin şu an bu kısımda yer verdiğimiz depremlerden bazıları sırasıyla; 10 Temmuz 1510, 10 Mayıs 1556, 28 Haziran 1648, 1653, 1654, 1659 , Kasım 1663, 1688, 1689, 1690, 1708, 1711, 1712, 1715 yıllarında gercekleşti.
Kaynak: 1 2 3 4 5 6 7 8