
Faili mechul cinayetler, Turkiye ’nin yakın tarihine uygulanan karartmanın kanlı bir yonunu oluşturuyor. Zaman zaman derin devletle birlikte uluslararası teror orgutlerinin ya da kuresel guc odaklarının devreye girmesi ile gercekleştirilen faili mechul cinayetler, toplumu bolmek ya da aydınlık yuzleri direkt yok etmek icin planlanıp uygulandı. Ancak bununla birlikte faili mechul cinayetler cok daha derin, komplike ve toplumun hayrına olmayan neticeler doğurdu.
Gunumuzde hala acıklığa kavuşturulmamış “faili malum” olanlarla birlikte faili mechul kalmış cinayetlerin sayısı binlerle ifade ediliyor.
1. Sabahattin Ali (2 Nisan 1948) Populer kulturun işe yaradığı ender sureclerden biridir bir fincan kahve ve Kurk Mantolu Madonna ’nın kapak gorselinin birlikte fotoğraflanıp dijital mecralarda cepten cebe gezmesi. Bu sayede daha yakından tanındı Sabahattin Ali, ilk kez deneyimleyen okuyucular arasında bariz bir saygı uyandı kendisine. Hak ettiği kadar olmasa da…
Sabahattin Ali, bir zamanlar yazdığı yazılardan dolayı yargılanan yazarlar kervanına katıldı. Ataturk ’e hakaret ettiği one suruldu. Sansure maruz kaldı. Aziz Nesin ile birlikte cıkardığı Markopaşa dergisinde donemin siyasilerini topa tuttu. Eleştiriye maruz kalan siyasiler ise boş durmadı haliyle. Sabahattin Ali hakkında bircok dava acıldı. Yazar, baktı ki adalet kavramı kalıplaşmış cumleler dışında karşılık bulamıyor, yurt dışına cıkmaya karar verdi. Bulgaristan sınırında kendisine rehberlik eden adaşı Ali Ertekin tarafından kafasına aldığı darbeler sonucu hayatını kaybetti. Cansız bedeni akarsu kenarında bulundu.
Faili mechul cinayetler arasında yer almasının sebepleri Sabahattin Ali ’nin donemin onemli yazarlarından Nihal Atsız ile olan ideolojik tartışmalarıyla birlikte bircok siyasi isimle de fikirsel kavgaları ve hatta davaları oldu. Oldurulmesi icin pek cok sebebin olduğu aşikar ancak aydınlatılamayan cinayetlerden biri olarak kaldı. Sanık, Ali Ertekin ise tutuklanarak idam talebiyle yargılandı ancak 4 sene sonra serbest kaldı. Ertekin, cinayeti milliyetci sebeplerle işlediğini belirtti. Ancak işin arkasından MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı) şuphesi cıkınca ortalık karıştı. Once MİT ’in cinayetle bağlantısı olmadığını acıklayan Ertekin, sonrasında MİT ’teki bazı isimlerin azmettirici olduğunu one surdu.
Olay, net bir şekilde aydınlatılmayan ilk “faili mechullerden” biri oldu.
2. 200 mermi sıkıldı, biri Turan Emeksiz ’i buldu (28 Nisan 1960) Babası demir yolu işcisi olan Turan, ailenin dunyaya gelen ikinci cocuğu. Turan ’ın abisi henuz altı aylıkken hayatını kaybetti. Ailesi, olumun Turan ’dan uzak kalması dileğiyle ona bu ismi verdi. Aslında “Duran” olan isim yerel soyleniş ozelliği nedeniyle “Turan” olarak kaldı.
Turan, Malatya ’da liseyi okuyup İstanbul ’a geldi. O artık İstanbul Universitesi Orman Fakultesi oğrencisiydi. Turan ’ın hayali gercekleşti. Cunku orman muhendisi olup memleketin dağlarını ağaclandırmak onun en buyuk idealiydi.
Faili mechul cinayetin sorumlusu DP olarak goruldu Bu arada Turkiye ’de Demokrat Parti, ust uste secim zaferleri elde etmiş ancak ozellikle universiteler yangın yerine donmeye başlamıştı.
Ortalığı ayağa kaldıran ve DP ’ye atfedilen bir başka hamle de Ataturk karşıtı soylem ve hezeyanlarıyla tanınan Said Nursi ’nin onunun acılması oldu. Nursi ’nin “Medrese-i Nur” isimli bir irtica yuvasının acılacağını soylemesi universite oğrencilerinin ciddi bir bolumunu harekete gecirdi. Protestolar ve yuruyuşlerin ardı arkası kesilmedi. Olaylar tırmanmaya devam ederken Celal Bayar ’ın soylediği iddia edilen “Bunlar gevşeklikten anlamaz… Şiddet gostermek gerekir” soyleminin ardından verilen talimatla polisin “orantısız gucu” devreye girdi.
DP ’nin CHP ’yi kapatmak icin kendi milletvekillerinden oluşan meşhur Tahkikat Komisyonu meselesi de universitelilerle polisi karşı karşıya getirdi. Gun gectikce dozu artan gerginlik 28 Nisan gunu 80 polis tarafından oğrencilerin hedef gozetilmesiyle sıkılan 200 civarında mermiden biri Turan Emeksiz ’i buldu ve henuz 19 yaşındaki Emeksiz hayatını kaybetti.
3. Cumhuriyet Savcısı Doğan Oz Hedefte (24 Mart 1978)
“Şiddet olayları, anarşik eylemler olarak nitelendirilebilecek kadar basit değildir. Amac, demokrasi umudunu yok etmek; onun yerine faşist duzeni gundeme getirmek ve butun unsurlarıyla yururluğe koymaktır. Boylece ABD ve cokuluslu ortaklıklar, Ortadoğu sorununu buyuk olcude cozmek amacını gutmektedirler. Bize gore bu sonuca ulaşmada CIA, kontrgerilla gibi gizli orgutlerin yonlendirmesi vardır. Bu orgutler, devlet aygıtını geniş olcude kendi amaclarına uygun şekle donuşturerek demokrasi duşmanı akımları iktidar yapmayı ongormuşlerdir.”
Bu sozler, şehit edilmeden once Doğan Oz ’un hazırladığı raporun icinde yer alıyor.
Doğan Oz, Turkiye ’nin şehit edilen ilk savcısı oldu. Evinin onunde, aracına binmek uzereyken 24 Mart 1978 ’de katledildi.
4. Hamit Fendoğlu (17 Nisan 1978)
Faili Mechul cinayete kurban giden Malatya ’nın eski belediye başkanı Hamit Fendoğlu, bombalı paketle oldurulen ilk isim oldu.
X kuşağının korkup cocuklarının ustune titremesine sebep olan ve Turkiye ’nin enerjisini buyuk olcude yok eden ideolojik catışmalar sağ-sol catışması olarak geciştirildi. Yer yer ciddi mezhep catışmalarına da evrilen bu surecte Malatya ’nın belediye başkanı olan DP kokenli Hamit Fendoğlu, yakın arkadaşının isminin yazılı olduğu bir posta aldı. Makamında kutuyu acamayınca evine goturdu ve acılan bombalı paket patladı. Fendoğlu, gelini ve iki torunu ile bu suikastın kurbanı oldu.
Fendoğlu ’nun katledilmesi şehirde ve cevre illerdeki mezhep catışmalarına zemin hazırladı.
5. Basın şehitlerinden Abdi İpekci (1 Şubat 1979)
Darbeye ramak kala siyasi krizi cozmek adına Bulent Ecevit ile Suleyman Demirel ’i buluşturmaya calışacak kadar sorumluluk taşımayı bilen Abdi ipekci, 1 Şubat gunu İstanbul Teşvikiye ’de bulunan evine 70 metre kala aracında silahlı saldırıya uğradı.
Silah sesini duyan İpekci ’nin eşi o anda “Abdi ’yi vurdular!” sozleriyle eşinin katledildiğini hissetmişti.
6. Faili mechul cinayete kurban giden ilk emniyet muduru Cevat Yurdakul (28 Eylul 1979)
Kelle koltukta yaşanan yıllar. Kimin koşe başından cıkıp silahını ateşleyeceği, bu silahlardan cıkacak mermilerin kimi hedef alacağının bilinmediği yıllar.
Hatay Emniyet Muduru olan Cevat Yurdakul boyle bir donemde aldığı tebliğ ile Adana ’ya emniyet muduru olarak atandığı duyar. O donem Adana, ulkenin tehlikeli yerlerinden biri. Sıkıyonetim ilan edilen 16 şehir arasında yer alan Adana ’da işler zıvanadan cıkmış durumda. “Sol ya da sağ fark etmez. Eline silah alan, devlete karşı cıkan herkes cezasını ceker” diyen Yurdakul, aynı zamanda bolgedeki stokcuların da canını yakıyor. Altı ayda yasa dışı odakların belini bukuyor adeta.
Aldığı olum tehditlerine rağmen işini yapan Yurdakul, kendisine onerilen koruma polislerini istemez. Bu oneriye cevabı: “Kafalarına koydularsa bunu mutlaka yaparlar. Birkac yuva yıkılacağına tek yuva yıkılsın. Koruma polisi istemiyorum.” Turkiye ’nin en genc emniyet muduru 28 Eylul sabahı kayınpederiyle birlikte uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti ve şehit edilen ilk emniyet muduru oldu.
Faili mechul cinayet listesine dahil olan Yurdakul suikastından sonra polisler isyan etti
Emniyet mudurunun şehit edilmesi sonrası Adana ve pek cok yerde tepkiler sel olur, akar. Kentin emnyetinde gorevli polisler amirleriyle birlikte cenaze gunu oturma eylemi yapar ve katillerin bulunma cabalarını engelleyen yetkilileri halka şikayet ederler. Sonuc, Yurdakul ’un mesai arkadaşları ya tutuklanır ya da farklı yerlere surulurler.
7. Gun Sazak (27 Mayıs 1980)
Suleyman Demirel tarafından Gumruk ve Tekel Bakanı olarak gorevlendirilen Gun Sazak, 27 Mayıs gunu evinin onunde capraz ateşe alınarak olduruldu. Tetikciler yakalansa da yurt dışına kacma konusunda zorlanmayan failler karanlığın tonunu bir miktar daha arttırmış oldu.
8. Nihat Erim (19 Temmuz 1980)
CHP kokenli Nihat Erim, 12 Mart 1971 ’de gercekleştirilen mudahale sonrası hukumeti kurma yetkisi aldı. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilme sureci olarak bilinen Balyoz Harekatı surecinin mimarlarından Erim, 19 Temmuz ’da olduruldu, faili mechul listesine dahil oldu.
9. Muammer Aksoy (1 Şubat 1990)
Bahriye Ucok, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Bahri Savcı ve Munci Kapani ile birlikte Ataturkcu Duşunce Derneğini kuran Muammer Aksoy, başarılı gecen oğrenciliğinin ardından yuzunu akademik dunyaya cevirdi. Cumhuriyet tarihinin onemli hukukcularından biri olmayı başardı.
Muammer Aksoy, 1 Şubat 1990 ’da evinin onunde sağ şakağına ve goğsunun sağ tarafına isabet eden iki mermiyle olduruldu. Uğur Mumcu ’nun suikast sonrası Aksoy ile ilgili soylediği “Aksoy ’u olduren kurşun Ataturk ile Ataturkculuğe sıkılmıştır” sozleri zihinlerden silinmedi.
10. Cetin Emec (7 Mart 1990)
Hukuk fakultesinden mezun olan Cetin Emec, başarılı gazeteciliğin ornek isimlerinden biri oldu.
Bir donem Hurriyet gazetesinin yanı sıra Milliyet gazetesinde de ceşitli gorevlerde bulunan Emec, İstanbul Kadıkoy ’de başka bir aracla onu kesilen otomobilinde şoforuyle birlikte olduruldu.
11. Bahriye Ucok (6 Ekim 1990)
Ataturk ’e ve ilkeleri ile devrimlerine duyduğu saygıyı saklama gereği duymayan Bahriye Ucok, cağdaşlığın sembol isimlerinden biri oldu.
Ankara Universitesi İlahiyat Fakultesinin ilk kadın akademisyeni olan Ucok, tarihci ve siyaset bilimci kimlikleriyle de one cıkan bir isim olarak dikkat cekince suikast listesine adı yazıldı. “İslam ’da ortunmenin ve oruc tutmanın zorunlu olmadığı” yonundeki goruş ve tespitleri uzerine tehditler almaya başladı. Takvimler 6 Ekim 1990 ’ı gosterdiğinde evine gonderilen bomba saklanmış bir kitapla şehit edildi. Turkiye ’nin aydınlık yuzu biraz daha karardı.
“İmam Hatip Liselerini bitirenler kendi alanlarında yuksek oğrenim surdururlerse, bu, Tevhidi Tedrisat Kanunu ’na aykırı olmaz. Ama başka bilim alanlarına yonelirlerse acıkca aykırılık olur… Bir millet bireyleri ancak bir eğitim gorebilir. İki turlu eğitim bir ulkede iki turlu insan yetiştirir, Bu ise duygu ve duşun birliğini ve dayanışma amaclarını butunuyle yok eder” sozleriyle goruşlerini acıkca belli eden Bahriye Ucok, aynı zamanda kadın hakları savunucusuydu.
12. Sakıncalı Piyade Uğur Mumcu (24 Ocak 1993)
Uğur Mumcu, teror orgutlerinin tehditlerine maruz kalmasına karşın halkı aydınlatma cabasından vazgecmeyecek kadar idealist, irticai eylemlere meyilli siyasilerin devrim karşıtlığını ifşa edecek kadar cesur ve bu nedenlerle de perde arkasındaki odaklarca “Sakıncalı Piyade” olarak gorulen bir gazeteciydi.
Olduruleceğini bildiği halde dosyalarını kapatmak bir yana her gecen gun daha da ileri gitmeye calışan Mumcu, Ankara ’daki evinin onunde bulunan aracının bombayla patlatılması sonucu katledildi.
13. Ahmet Taner Kışlalı (21 Ekim 1999)
“Slogan Ataturkculuğune karşıyım” sozleriyle hafızalara kazınan ve toplumun kutuplaştırılmasının amaclarını korkusuzca ortaya doken Ahmet Taner Kışlalı, kızı henuz 29 gunlukken arabasının ustune konulan bombalı paketle katledildi.
14. Diyarbakır ’ın Yiğidi Gaffar Okkan (24 Ocak 2001) Goreve başladığı 1997 yılında teror orgutlerinin halka zulmetmesi ya da kendi aralarındaki catışmalar neticesinde halkın zarar gormesi olağan karşılanıyordu. Ancak Gaffar Okkan, calışmalarıyla kentin uzerindeki kara bulutları dağıtmayı başarmıştı.
Okkan ’ın gorev suresinde Diyarbakır gibi bir bolgede ilk kez kadın polisler sokaklarda asayişin sağlanması icin vazife almış, Hizbullah ve PKK gibi irticai ve bolucu teror yapılanmalarına goz actırılmamıştı.
Gaffar Okkan, yanındaki 5 koruma polisiyle birlikte pusuya duşuruldukleri Şehitlik mevkiinde katledildi. Okkan ’ın şehit edilmesi Turkiye ’de şok etkisi yarattı. Diyarbakır esnafı kepenk kapattı, halkı sokaklara dokuldu. Turkiye, gorevi başında şehit edilen ikinci emniyet mudurune ağladı.
Gaffar Okkan ’ın adı Diyarbakır ’da doğan cocuklarda ve bolgede dikilen heykelde yaşamaya devam ediyor.
15. FETO ’nun rahatsız olduğu bir başka isim: Necip Hablemitoğlu (18 Aralık 2002) Ataturk Devrimleri uzerine akademik calışmalarıyla tanına tarihci, yazar Doc. Necip Hablemitoğlu, olumunden bir sure once Alman vakıflarının Turkiye ’deki faaliyetlerini incelemeye başlamıştı. Katledilmesinin ardından basılan “Kostebek” isimli kitabında da FETO ’nun yapılanmasına mercek tutmuştu. Bu calışmaları onun “faili mechul” listesine dahil edilmesine sebep oldu. Laiklik konusundaki hassasiyetiyle bilinen Necip Hoca, Turkiye ’nin aydınlık yuzlerinden biriydi.
16. Hrant Dink (19 Ocak 2007) Fransa ’da parlamento sozde Ermeni soykırımını goruşmek ve surecin “soykırım” olarak tanınmasını sağlamak uzere tasarı hazırlanmıştı. Hrant Dink‘in, davet aldığı Fransa ’ya cevabı ise netti: “Bu tasarı parlamentodan gecerse oraya gider soykırım olmadığını soylerim”.
Ezber bozan gazeteci Hrant Dink, olumuyle peş peşe skandalların karanlık sarmalla butunleşmesini gozler onune serdi.
Dink, Agos gazetesindeki işinin başına gecmek uzere yola cıkmış olacaklardan habersiz İstanbul Şişli ’de takip edildiğini fark etmemişti. Tetikci Ogun Samast tarafından 19 Ocak gunu son nefesini vermişti.
Kaynak: 1 2 3 4 5 6 7 8 9