Tim Burton Biyografisi Timothy William Burton, 1958 doğumlu, Amerikalı yonetmen, yazar ve kendine ozgu stilin yaratıcısı. Ozellikle stop-motion (fotograf karelerinin ardarda gosterilmesi) tekniğiyle cektiği animasyon filmlerindeki, insansı ozelliklerini yitirmemiş, abartı karakterleriyle tanınan unlu yonetmenin bazı filmleri ; "Beetlejuice" (1988) , "Edward Scissorhands" (1990) ve "Nightmare Before Christmas"(1993).


Tim Burton, 25 Ağustos 1958 yılında, Bill Burton ve Jean Erickson'ın ilk oğulları olarak dunyaya geldi. Hayal gucunun genişliği cocukluğuna kadar dayanan Burton, ev ve okul yaşantısını guc bulduğundan, gunluk hayatın gercekliğinden, korku filmleri ve duşuk butceli filmler izleyerek kactı. Duşuk butceli korku filmlerindeki rolleriyle meşhur,Vincent Price ismi, Burton'ın ilerideki kariyerine oldukca etki edecek olan onemli bir sinema figuruydu. Lise yıllarında California Institute of the Arts'a girmek uzere bir Disney bursu kazandı. 3 yıl sureyle animasyon eğitimi aldıktan sonra, animator cırağı olarak Walt Disney Studyolarına girmeyi başardı. Projesinde calıştığı ilk film bir Ralph Bakshi uyarlaması olan "The Lord of the Rings" idi ancak yapımda adı gecmedi. Sonrasında, o zam bir yonde; "The Fox and the Hound" icin cizimler yaptı. Film karakterlerinin genel sevimli yapısının dışında olması nedeniyle Burton'ın cizimleri Disney tarafından reddedildi. Tim Burton, Disney'de bulunduğu gunlerde pek mutlu değildi ancak ileride unlu olacak "Nightmare Before Chrismas"'ın temelini oluşturan şiir ve ilustrasyonlarını burada olduğu donemde yaptı.
1982 yılında, Burton, ilk 6 dakikalık stop-motion filmini, kendisini Vincent Price olarak hayal eden kucuk bir cocuk hakkında yaptı. Bunu Barret Oliver, Daniel Stern ve Shelley Duvall'ın rol aldığı "Frankenweenie"(1984) adlı kısa film takip etti. Siyah-beyaz cekilen ve James Whale'in "frankenstein"ından ilham alınarak yapılan bu film, bir araba kazasında oldukten sonra onu yeniden canlandıran bir cocuk hakkındaydı. Festivallerde ovgu kazanmasına rağmen, Disney bu filmi, cocuklar icin fazlasıyla korkutucu bularak, rafa kaldırdı. Ancak 1992 yılında video olarak gosterime sunuldu.
Filmlerinin henuz geniş bir kitleye gosterime sunulmamasına rağmen, Burton, film endustrisinin dikkatini cekmeyi başardı. Aktor ve yapımcı Griffin Dunne, Burton'a, "After Hours" adlı komedi filmini cekmesi icin yaklaştığında; "The Last Temptation of the Christ"'ın cekimlerinde maddi sıkıntı yaşayan Martin Scorsese'in bu filme ilgi gostermesi nedeniyle, Burton kendi isteğiyle projeden cekilmeye karar verdi.
Unlu yonetmen, cok gecmeden, 7 milyon dolarlık bir butceyle "Pee-Wee's Big Adventure" (1985) adlı filmi cekti ve 40 milyon doların uzerinde bir hasılat yaptı. Oingo Boingo adlı muzik grubunun hayranlarından biri olan Burton, bu grubun şarkı sozu yazarı ve vokalisti olan Danny Elfman'a bu filmin muziklerini yapmayı teklif etti. O zamandan beri, "Ed Wood"(1994) dışındaki tum Burton filmlerinde birlikte calıştılar.
"Alfred Hitchcock Presents" ve Shelley Duvall'ın "Faerie Tale Theatre" gibi televizyon dizilerini yonettikten sonra, Burton, sıradaki buyuk projeyi kabul etti. Evleri garip bir aile tarafından istila edilen, olumden sonra yaşamla başa cıkmaya calışan genc bir ciftin anlatıldığı olağandışı komedi, "Beetlejuice" adlı filmi 1988 yılında cekti. Alec Baldwin, Geena Davis ve Micheal Keaton'ın başrollerini paylaştığı bu film, 80 milyon doların uzerinde hasılat yaptı ve en iyi makyaj dalında Oscar'ı aldı.
Tim Burton'ın duşuk butcelerle, buyuk filmler yaratabiliyor olması, yapımcıları etkiledi ve ilk buyuk butceli film projesi batman'i 1989'da kabul etti. Londra tabanlı bu mega-butceli yapım, başta oyuncu secimleri olmak uzere yapımcılarla bir cok problem yaşanarak cekildi. Burton, ortalama fiziki gorunumune, aksiyon filmlerindeki deneyimsizliğine ve komedi filmlerindeki unune bakmaksızın, onceki filminden Michael Keaton'ı Batman rolu icin uygun gorurken, bu secim buyuk tartışmalara yol actı. Sonunda; sucluları korkutmak icin iri bir yarasa kostumu giyen adamın, gercekte yapılı olmasının sacma olduğunu savunan Tim Burton kazandı. Batman hayranlarından tepki goreceğine inanılmasına rağmen, sonuc muhteşemdi. "Joker" karakteri icin Jack Nicholson'ı secmesi de ayrıca, normalde bir super kahraman filmine ilgi gostermeyecek yetişkin kesimin de etkilenmesini sağladı. 1989'da film gosterime girdiğinde o zamana dek yapılmış en iyi pazarlama ve satış kampanyasıyla birlikte Batman, Amerika'da 250 milyon dolar ve dunya capında 400 milyon doların ustunde hasılat yaptı. Cetin gorunumu ve psikolojik derinliğiyle Batman filmi, geleceğin super-kahraman filmlerine de Superman tarzının otesinde bir yol actı.
1989 yılında Alman sanatcı, Lena Gieseke ile evlenen Tim Burton, "Batman Returns"un cekimlerinden kısa bir sure sonra boşandı.
1990 yılında, Burton, Johnny Depp ile işbirliğinin başladığı; Caroline Thompson ile beraber yazdığı senaryoyu,"Edward Scissorhands"'i yonetti. Jonny Depp,Edward rolunde, yaşlı bir mucitin olumuyle yarım kalan, insan gorunumune rağmen, mucitinin ani olumuyle elleri makas olarak kalmış bir genci canlandırdı. Florida'da cekilen filmin bonliyo seti, Burton'ın cocukluğunu gecirdiği, Burbank'a benzetilerek, Edward'ın bir bakıma Tim olduğu iddia edildi.
Sonrasında, Burton, ilk Batman başarısının ardından, tum kontrolun kendisinde olması koşuluyla, Warner Bros ile "Batman Returns"(1992) icin anlaştı. Batman rolu yine Keaton'a verildi ancak bu defa karşısındaki duşmanlar, Danny De Vito(Penguin), Michelle Pfeiffer(Catwoman) ve Christopher Walken idi. Cocuklar icin fazla korkutucu bulunan filmde, izleyiciler dahi seksilik unsurunun fazlalığından rahatsız olup, kedi-kadının kostumunun fetiş bir yaklaşımla dizayn edildiğini duşunduler. Eleştirmenlerden bazıları, Batman'i gereğinden fazla duşmanın bulandırdığını iddia ederken, film, gişede de beklenenin altında iş yaptı. 160 milyon dolar hasılat, başarısızlık sayılmazdı ancak Burton, bu filmle beraber Batman serisine kendi adına son verdi. Sonradan, yapımcılığını ustlendiği "Batman Forever"(1995) icinse, " kafan guzelken yaptırdığın dovme gibi " dedi.
1993 yılında, yazarlığını ve yapımcılığını ustlendiği ancak zamanlama problemi nedeniyle yonetmenliğini kendisinin yapamadığı "The Nightmare Before Chrismas"'ı cekti. Yonetmen koltuğunda Henry Selick'in oturduğu film, Michael McDowell ve Caroline Thompson tarafından, Burton'ın orjinal hikayesine, dunyasına ve karakterlerine bağlı kalarak yeniden kaleme alındı. Bir sonraki filmi, "Ed Wood"(1994), yayınlandığı donemdeki tanıtım başarısızlığına rağmen, eleştirmenler tarafından iyi karşılandı ve Ed Wood Jr. filmlerine halkın ilgisini yeniden canlandırarak gozle gorulur bir hayran kitlesi oluşturdu. "The Nightmare Before Christmas" yapımı sırasında harcadığı ustun yaratıcı caba nedeniyle Danny Elfman "Ed Wood" projesini reddedince, gorev "Howard Shore"'a verildi.
Elfman ve Burton, "Mars Attacks!" icin 1996 yılında tekrar biraraya geldiler. Bu film, 1950'lerin bilim kurgu filmlerine gondermeler yaparken, "Independence Day" gibi unlu bilim-kurguları hicvetti. Jack Nicholson, Pierce Brosnan, Michael J. Fox, Sarah Jessica Parker ve Rod Steiger gibi bir kadroya sahip olmasına rağmen, eleştirmenlerce acımasızca eleştirildi ve yerli seyirci tarafından ilgi gormedi. Ancak yurtdışında oldukca beğenilen bu film, sonrasında televizyondaki gosterimlerinde ve DVD satışlarında istenilen ilgiyi toplamayı başardı.
1999 sonbaharında "Sleepy Hollow" guclu kadrosuyla Burton'ın elinden vizyona girdi. Johnny Depp, Michael Gough, Jeffrey Jones, Christopher Walken ve Christina Ricci'nin bir araya geldiği film, genelde eleştirmenlerden olumlu yanıt aldı ve Elfman'ın da yardımıyla yaratılan Gothic atmosfer sayesinde Best Art Direction dalında Oscar'ı aldı. Gişe başarısına da sahip bu film Burton icin de bir donum noktası oldu. Ozel hayatındaki değişikliklerle beraber, Burton, bir sonraki proje icin stilini de değiştirerek "Planet of the Apes"'i (2001) cekti. Acılış haftasında yaptığı 68 milyon dolarlık hasılatla Planet of the Apes tanıtım başarısı olsa da, eleştirmenler tarafından acımasızca eleştirilmekten kurtulamayarak, orjinalinin cok altında gozuyle bakıldı. Film, Burton'ın stilinden oyle uzaktı ki, filmin gercekten Burton'ın mı yoksa unlu yonetmenin sadece istenileni yapan "kiralık bir silah" mı olduğu yonunde tartışmalara yol actı. Burton filmin cekimleri sırasında studyo ile ciddi anlaşmazlıklar yaşadı ve hatta bu anlaşmazlıklar, bir gun seti terk etmesine kadar vardı.
Burton film kariyerine ucu de "Best Animated Feature Film" dalında Oscar'a aday gosterilen; "Big Fish"(2003), "Charlie and the Chocolate Factory(2005) ve Corpse Bride(2005) ile devam etti. Film yapımlarına ek olarak "The Melancholy Death of Oyster Boy and Other Stories" adında, hayatın dışındaki karakterlerden oluşan bir de kitap yazdı.
1992'den 2001'e kadar Lisa Marie adlı manken ve oyuncuyla nişanlı kalan Burton, 2001 yılından beri oyuncu Helena Bonham Carter ile birlikte Londra'da yaşıyor. 2003 Kasım ayında dunyaya gelen, Billy-Ray Burton adında bir oğulları var.